Beyin oyunu

Olmayan gerçek, açmayan çiçek,
   Beyin oyunu, ölçemezsin boyunu.
   Söylen, masal, rüya farklı dünya,
   Acaba diyen gider peşinden,
   İnanmayan kalmaz işinden.
   Masallar olmazı anlatır,
   Söylen tanrıları,
   Rüya dahil olmaz bu yumağa,
   Yorgun beyinlerin paylaşım durağı.
   Başlayalım tarihte dolaşmaya,
   Yeni dünyanın eski uygarlığı Maya,
   Takvim kurmuş, tarihe oturmuş,
   Geleceğin kehanetini kurmuş.
   Çözücü 12 Aralık'a kadar yormuş.
   Yazıldı, yayıldı, insanlar inandı,
   Akıllar 12 Aralık'a takıldı,
   Doğada kural mı değişti,
   Kıyamet kopmadı.
   Bir başka bahçeye dalalım,
   Çiçek toplayalım.
   Büyük olan tarih yazar,
   Büyük bilenden toplum bizar,
   Ben sıradan bir insanım, coğrafyam hanem,
   Boyumu bilirim, çocuklarım derim.
   Baba sevgisi, tanrı sevgisi gibidir,
   Her zaman onları mutlu görmek isterim.
   Ülkem Anadolu...
   Anadolu diyeceksin,
   Ağustos ayını bileceksin,
   Tarihe buradan gireceksin.
   Geçmişte denediler, yenildiler,
   Bilin, bu engel aşılmaz,
   Biliriz, bağımsızlık zulmet,
   Aldandık demek zillet.
   Mustafa Kemal gösterdi,
   Bu yoldan dönmez millet.
   Gerçeği görmez aymazlar,
   Su uyur, düşman uyumaz.
   Rüyamı yazacaktım, olmazı anlatacaktım.
   Rüzgar bir başka esti,
   Yaşananlar yolumu kesti.
   Bir başka pazar açacaktım.
   20 Ağustos rüyası, olmaz gündüzün aynası.
   Rüyayı gören anlatır,
   Dinleyen 'hayırdır' der, yoruma katılır.
   Rüyanın seyrine daldım,
   Not almak istedim,
   Kağıt, kalem bulamadım,
   Olurla olmazı ayıramadım.
   Rüyada mantık aranmaz, irade çalışmaz.
   Masaya bir gazete konmuş,
   Adı bantlanmış, tarih açık kalmış.
   Okudum, tarih 3 Eylül 2015,
   Olacak iş mi?
   14 gün sonrasının günlük yayını nasıl olur?
   Düşündüm,
   Ecel bana tarih koymuş olabilir mi?
   Çözemedim.
   Çocuklarımı toplantıya davet ettim,
   Bilmediklerimi konu ettim.
   3 Eylül gecesi, çözülecek bilmecesi,
   Açılmazsa yarının perdesi,
   Bu yazı son günün son sesi.