Antalya farkını ortaya koyuyor

Antalya gazetesi olarak yaklaşık bir aydan bu yana çok ciddi bir değişim yaşıyoruz. Kadromuzun genişlemesiyle birlikte logomuzdan özel haberlerimize, sayfalarımızın mizanpajından röportajlarımıza kadar artık çok farklı ve kapsamlı bir gazete yaratmanın heyecanı içerisindeyiz.

Okurlarımızın ilgisinden de oldukça mutluyuz. Okuyucu kitlemizi her geçen gün biraz daha arttırıyoruz. Çok kısa bir sürede merkez ilçeler dışında diğer ilçelere de gazete göndererek, oradaki okurlarımıza da ulaşmayı düşünüyoruz. Şimdilik daha fazla ayrıntıya girmek istemiyorum. Ancak en yakın zamanda okurlarımıza sürpriz haberlerimizin olacağını şimdiden müjdeleyeyim.

Bu arada uzun süredir Vole’yi yazamıyorduk. Merak etmeyin hiçbir sıkıntı yok. Kafayı sıfırladık ve tekrar sizlerleyim.

+++++++

BASINDAN HABERLER.. BASINDAN HABERLER..

AGC’DEN 6 KOMİSYON

Antalya Gazeteciler Cemiyeti Yönetim Kurulu, üyelerin yönetime katılımlarını sağlamak için Basın-Yayın, Sosyal Aktiviteler, Kültür ve Sanat, Emekliler, Eğitim ve Çevre komisyonu kurma kararı aldı. Bu komisyonlarda görev almak isteyen gazetecilerin 3 Aralık tarihine kadar cemiyete başvurması gerekiyor.

BYEGM YARIŞMASI

Başbakanlık Basın-Yayın ve Enformasyon Genel Müdürlüğü tarafından düzenlenen “Anadolu Basını Özendirme Yarışması 2012” için başvurular 31 Ocak 2013 tarihine kadar kabul edilecek. Anadolu basınının gelişmesine katkıda bulunmak, yerel medya mensuplarının çalışmalarını desteklemek ve yerel basında kaliteyi yükseltmek amacıyla düzenlenen yarışma; “Yerel Haber, Makale-Yorum (Politika-Ekonomi-Kültür-Turizm-Spor), Mizanpaj, Araştırma, Röportaj, Fotoğraf ve Türkçenin doğru kullanımı (dergi) dallarında yapılacak.

Yarışmaya katılmak isteyen basın mensuplarının, katılacakları dalın belirtildiği bir başvuru yazısıyla birlikte, içinde imzalarıyla yayımlanan 2012 yılına ait eserlerin yer aldığı gazeteleri, Başbakanlık Basın-Yayın ve Enformasyon Genel Müdürlüğü, Basın Yayın Dairesi Başkanlığı, Ceyhun Atuf Kansu Caddesi No: 122 Balgat/Ankara adresine, belirlenen tarihler arasında taahhütlü olarak ulaştırmaları veya elden teslim etmeleri gerekiyor. (Yarışma hakkındaki ayrıntılı bilgi BYEGM il müdürlüğünden alınabilir)

+++++++

KADINLARIN VE ERKEKLERİN REDDETME BAHANELERİ:)))

Önce kadınlar..

10-Seni ağabeyim gibi severim.(Saz heyetinde 14. keman)
9-Aramızda bu kadar yaş farkı olmasaydı keşke. (Babam yaşındasın)
8-Seni düşünemiyorum. (Çirkinsin)
7-Hayatım şu anda karmakarışık. (eve gideceğiz ve eski erkek arkadaşım gelecek, olay çıkacak)
6-Bir başkasını seviyorum. (Evde kedimi okşar, pasta börek yerim)
5-Aynı işyerinde çalıştığım biriyle çıkamam. (Aslında sadece aynı güneş sisteminde olsak da seninle olmam)
4-Sorun senden değil, benden kaynaklanıyor. (sorun senden kaynaklanıyor)
3-Şu sıralar kariyerime konsantreyim. (iş yapmak bile seninle olmaktan daha ilginç)
2-Sözlüm var. (Seninle beraber olmaktansa her yalanı söylerim)
1-Arkadaş kalalım. (Benim yanımda ol da erkek arkadaşlarımın neler yaptıklarını anlatacak bir adamım olsun)


Veee erkekler..

10-Seni kız kardeşim gibi severim (çirkinsin)
9-Aramızda bu kadar yaş farkı olmasaydı keşke (çirkinsin)
8-Seni düşünemiyorum (çirkinsin)
7-Hayatım şuanda karmakarışık (çirkinsin)
6-Bir başaksını seviyorum (çirkinsin)
5-Aynı işyerinde çalıştığım biriyle çıkamam (çirkinsin)
4-Sorun senden değil benden (çirkinsin)
3-Şu aralar kariyerime konsantreyim (çirkinsin)
2-Sözlüm var (çirkinsin)
1-Arkadaş kalalım (çok ama çok çirkinsin)
 

++++++++++++++

Yoldan güzel geçmek

Bir kral halkı için geniş bir yol yaptırmaya karar verdi. Yapımı tamamlanan yolu halka açmadan önce, bir yarışma düzenlemeye karar verdi.
İsteyenin bu yarışmaya katılabileceğini ilan ettiren kral, yoldan en güzel geçecek kişiyi belirleyeceğini söyledi.
Yarışma günü, insanlar akın ettiler.
Bazıları en güzel arabalarını, bazıları en güzel elbiselerini getirmişti: Kadınlardan kimileri saçlarını en güzel biçimde yaptırmıştı, kimi de yanlarında en güzel yiyecekleri getirmişti.
Gençlerden bazıları spor kıyafetler içinde yol boyunca koşmaya hazırlanıyordu.
Nihayet, tüm gün insanlar yoldan geçtiler, fakat yolu kat edip tekrar kralın yanına döndüklerinde hepsi aynı şikayette bulundu:
Yolun bir yerinde büyükçe bir taş ve moloz yığını vardı ve bu moloz yığını yolculuğu zorlaştırıyordu.
Günün sonunda yalnız bir yolcu da bitiş çizgisine yorgun argın ulaştı. Üstü başı toz toprak içindeydi, ama krala büyük bir saygıyla yönelerek elindeki altın kesesini uzattı:
"Yolculuğum sırasında, yolu tıkayan tas ve moloz yığınını kaldırmak için durmuştum. Bu altın kesesini onun altında buldum. Bu altınlar size ait olmalı."
Kral gülümseyerek cevap verdi:
"O altınlar sana ait delikanlı."
"Hayır, benim değil. Benim hiçbir zaman o kadar çok param olmadı."
"Evet" dedi kral. "Bu altınları sen kazandın, zira yarışmanın galibi sensin. Yoldan en güzel geçen kişi sensin. Çünkü yoldan en güzel geçen kişi, ardından gelenler için yoldaki engelleri kaldıran kişidir! "

+++++

HAFTANIN FIKRALARI.. HAFTANIN FIKRALARI..

ÇAPKIN TAVŞAN

Ormanda yasayan bir tavşan çok çapkınmış ve hemen hemen ormanın bütün hayvanlarını beceriyormuş. Ormandaki hayvanlar bundan şikayetçi olmuşlar ve ormanın sahibi Aslana gitmişler.
Bu böyle olmuyor biz ormana bir genelev açalım, tavşanda istediği hayvanla ne yapacaksa yapsın demişler ve karar verilmiş, genelev açılmış. Bunu duyan tavşan hemen geneleve gelmiş, içerideki odaları sırayla gezerken önce bir köpek görmüş ve buna benzer bir suru köpekle beraber oldum demiş.
Daha sonra gördüğü hayvanların hemen hemen hepsi için de aynı şeyleri söylemiş. Tam o arada bir yılan görmüş ve işte bugüne kadar hiç yılan becermedim demiş. Hemen içeri girmiş. Yılan tavşanı gördüğü gibi hemen yutmuş. Ama daha sonra
-"Ya ben ne yaptım. Ben sermayeyim. Böyle her geleni yutarsam, para kazanamam" demiş ve bir gargara yaparak tavşanı dışarı çıkarmış. Tavşan ne olduğunu anlamadan bir silkelenmiş ve saçını düzelterek, yılanın yanağından bir makas almış.
-"Yavrum sen buralarda yenisin galiba, ağıza böyle alınmaz, bir daha görmeyeyim" demiş.

HEPSİ BİRDEN

Oymakbeyi, izci adaylarını karşısına toplamış, onlara izciliğin ilkelerini anlatmaya çalışıyormuş.

-Bakın çocuklar, dedi. Bir izci, her gün, hiç olmazsa bir kez birine yardımcı olmalıdır. Hastalara. Yaşlılara. Muhtaçlara. Her sabah okula geldiğiniz zaman size birgün önce nasıl bir iyilik yaptığınızı soracağım. Tamam mı?

Ertesi sabah Oymakbeyi çocukları toplayıp sormuş:

-Söyleyin bakalım. Dün ne gibi bir iyilik yaptınız?

Bütün çocuklar, hep bir ağızdan:

-Yaşlı bir kadının karşıdan karşıya geçmesine yardım ettik efendim.

Adamcağız şaşırdı:

-Hepiniz mi?

-Evet efendim, hepimiz birden.

-Neden?

Çocuklardan biri cevap verdi:

-Kadın karşıdan karşıya geçmek istemiyordu, ondan efendim!