Yeni bir yılbaşı geldi. 2012 den 2013'e geçiyoruz.
Herkes birşeyler anımsar, birşeyler unutur!
Yine de umutlar tükenmez, 'Yeni yılınız kutlu olsun!' denilir.
Öyle olsun!
Eskiden 'Sarıkamış Faciası'nı' bilmezdik.
Yıllar gelir geçerdi. Ne mutlanırdık, ne de küserdik!
Hayat bildiği gibi akar giderdi.
Uludağ'a baktığımda, uzaktan karlı tepesini görünce; yılbaşı olsun olmasın
Sarıkamış aklıma düşerdi!
Yılbaşı günleri gelende, yine aklımda Sarıkamış!
Ruhi Su rahmetli tok sesiyle gürlerdi: öfkeli, ağlamaklı!
“Oltu'dan girdik de Sarıkamış'a/ Akıl ermez orda yatan üleşe!/
Askeri kırdıran Enver Paşa/ Kilitlendi kapılar, mekan ağladı!”
Uludağ ile ne ilgisi var diyeceksiniz! Uludağ'ın en yüksek tepesi
2445 m dir. Karlı Allahüekber dağlarının yüksekliği 2 500 m den başlar.
Altta kar, üstten yağmadadır! Yazlık asker urbası içinde, ayakta çarık!
Asker Sarıkamış'a yürümektedir!
Sıcak iklimden getirilmiş asker! Enver Paşa topuyla, tü feğiyle sürmüş
Allahüekber dağlarına! Üstten kar yağar, altta yığın yığın donmuş karlar!
Çarık dediğin ne ki? Ömrü kaç gündür! Suyu görünce yumuşar! Ayaklar kayar!
Sovukta donar!
“Yüzbaşılar, yüzbaşılar/ Tabur taburu karşılar?
Yağmur yağıp gün değişin/ Yatan şehitler ışılar!”
Sıfırın altında otuz beş derece! Ayakta çarık donmuş! Durmak buzlara bağlı
kalmaktır! Çözebilirsen çöz! Çarığı çeker alır ayağından! Ayaklar zaten donmuş!
Ordu Sarıkamış yolunda, rakım ikibin beşyüz metredir!
Gece biraz dinlenmek için ağaç dallarını tünenirmiş! Çarık ağaca bağlı kalmazmış
donunca.. Uyumak ölüm demekmiş! Arada bir 'küüt!' sesi duyulurmuş! Uyuyan
biri, donup düşmüşter daldan! Beyaz karanlık içinde kar örtermiş üstünü!
Donana, ölene kimsenin bakmaya takatı yokmuş!
Aş yok! Çorba yok! Yiyecek yok! Olanlar da donmuş!
Tek kurşun atmadan seksen bin, doksan bin asker serilmiş kalmış ak karların
altına! “ Yağmur yağıp gün değişin/ Yatan şehitler ışılar!”
Birkaç bin asker Sarıkamış'a dayanır! Kurşunları bitene kadar savaşırlar!
Takatı yetene kadar süngüleşirler! Şehit olan kurtulur, kalanı esir olur!
Kurtulanlar çoğunca süvarilerdir.
Enver Paşa atlıdır. Karnı tok, sırtı pektir! Çizmesi gıcırdaklıdır! Kurtulur!
Ağaca dayanırken donmuş mülazim! Dişleri görünür, güler gibidir!
Başkomutan vekiline selam vermedi densiz diye, tabanca kurşunuyla cezalandırır!..
Yetkin, deneyimli yüz bini aşkın askeri Allahüekber dağlarında telef etti!
Kurmaylık bilgisi sıfır yönetim! Karlara gömdü onları!
İstiklal Savaşı'nda yüz yirmi bin askeri toplayıncaya kadar alnımızın damarı çatladı!
Enver Paşa belgeleri yok edin! Üstünü örtün demiş! Allahüekber dağlarının karı
kürünmüş sanki üstüne! Otuz sene öncesine kadar gizli kalmış. Enver Paşa'nın emri
tutulmuş! Rus arşivleriden çıkmış resimleri, köpeklerin yediği asker bedenlerinin!
Dünya yeni yılı kutlarken, bizim askerler ikibin beşyüz rakımda aç ve çıplak
ölüme sürülmüş! Hayır dememiş, emre uymuş!
Uludağ 2445 m rakımlı, Allühüekber 2500 rakımlı!
Herkes yılbaşında mutlu, gülüp oynarken, Allahüekber dağlarında,
karların altında donmuş 'Kahraman dedeler!'
Allah Türkiye'yi, yönetmesini bilmeyen alaylılardan korusun!
Yeni yılınız kutlu olsun!
Sağlıcakla kalın!