Babadan oğula

       Sayın Recep Tayyip Erdoğan, İstanbul Belediye başkanı iken, bir kongrede coşkulu bir konuşma
yapmış. Söyledikleri çerçevelik sözlermiş. 2013 Aralık'ta, yolsuzluk bombaları bir bir patlayınca, yanıba-
şındaki bakanların çocuklarının adları, yolsuzlukla anılmaya başlayınca; sözleri anımsanmış!
      Ne demiş Sayın Erdoğan  “..Ben bugüne kadar evladından hırsızlık öğrenen baba görmedim, duymadım! Hırsızlık babadan evlada geçer! Evlattan babaya değil.  Dolayısıyla  yönetimler de hırsızlık yukarıdaki üst yöneticilerden, alttaki yöneticilere , oradan da halka yansır!.” demiş. 
      İçişleri, Ekonomi, Şehircilik ve AB bakanlarının oğullarının adının karıştığı yolsuzluk dosyaları
peşpeşe patlamış! Bir banka genel müdürü, bir belediye başkanı, birçok anlı, şanlı işadamı da gözaltına
alınmış! Tanınmış bir şarkıcının İran'lı işadamı görünümlü kocası da  gözaltına alınmış!  Anlaşılan yol-suzluk mayası ondan! Adam 84 milyar euroyu, İran'a transfer etmeyi başarmış!Altın  transferi yolsuz-luğu şaibesi de varmış! Hatta bir uçakla 1.5 ton altın gelmiş! Yasal yol izlenmemiş. Aksilik çıkınca, allem-kallem edip altın yüklü uçağı, bir Arap ülkesine kaçırmışlar! Etkili ve yetkili kişilerin kayırması olmuş! Bu işler hatır için değil, dünyalık içinmiş! Bal tutanlar parmak yalamışlar!.. ABD'nin İran'a
ambargosu bu yollarla, yolsuzlukla aşılıyormuş!. Çok para, dokunduğu yerleri çürütürmüş!..
      Savcı, polis bu soruşturmayı gizlice yürütmüş! On dört ay izlemişler! Herşey kayıt altına alınmış! Gizli kalması gereken sornuşturma bilgileri, Hukümetten esirgenmiş! Bakan, vali, müdür bilmemiş!
Ama F. Gülen Cema'atına sıra gelince dilleri çözülmüş! Cema'at Hükumet arasındaki bilek güreşinde, Hükumet beklenen golü yemiş! Aslında Sayın Erdoğan bu yolsuzlukların kokusunu almış!  Bakanlar kurulu değişikliğini,  2014 martı, mahalli seçimler ertesine niyetlinirmiş! Ataların 'dere geçerken atı, yolsuzluk varken avradı, yolsuzluğa bulaşan bakanı değiştirme!”  uyarısına uymuş da olabilir!..
      Cema'atın ağzı kese torba değil ki; seçime beş kala, pislikleri meydana döküvermiş! 'Elimizde daha çok mal var!' diye reklam kuşağı geçmiş! Stokta 'dört bakan daha var!' diye gıcık vermiş!  Cema'ate yakın bir köşe yazarı da; 'AKP'nin kırk milletvekilinin kaseti var' diyesi! Kasetler herhalde  'yasak cinsel ilişki' kasetleridir! Artık 'imam nikahı, kuma, mut'a nikahı' varken bunlar da neyin nesidir? Olsa olsa röntgencilik sektörü ürünleridir! Bu kaset işi baydı artık! Erkek milleti bu! Ak topuk gö-
rünce bile abdesti bozulan cinsten! Uçkurunu zayıf yani!
       Röntgencilik toplumun yarası olmuş! Önüne gelen ötekinin yatak odasını gözlüyor! Yahu bunlar, adamın karısını ilgilendiren yolsuzluk sınıfına girer! Size ne? Röntgencilik hem ayıp hem başkasının
özel hayatına tecavüzdür! Aşikar etmek suçtur! Adınız röntgenciye çıkar, bu da cabasıdır! Müslüman
müslümanın ayıbını örter diye biliriz! Siz Müslüman değil misiniz?
      Savcı-polis  on dört ay dinleyip izlemiş. Her şeyi kayıtlamış! Kimselere sır vermemiş! Bakan, vali, müdür bile duymamış! Ağızlarını sıkı tutmuşlar! Ama Cema'ate sıra gelince dilleri çözülüvermiş! İş bilek güreşine gelince, Cema'ata gol pasını vermişler! Hukümet cephesi de soruşturma yönetmeliğini değiş-tirmiş! Artık idarenin iznine bağlanmış! Fezlekelerin bile yolu kesilmiş. Artık savcı, polis kendiliğinden yolsuzluk soruşturması yapamayacakmış! Yargı, idarenin vesayeti altında deniyordu, şimdi aşikar olmuş!
                    Başbakan' Devlet içinde paralel devlet olmuşlar!, İninize gireceğiz!' diye kükremiş meydanlarda!
              Uyan da balığa gidelim! Kimin sayesinde oldu? Kim kimi kullandı?
     Oğulları sayesinde, babalar yolsuzluk zanlısı oldular! Babalar iş başında oturuyorlar! Hükumete hiya-net (!) edenleri bir bir ayıklıyorlar. Yerlerine güvenli kişileri atıyorlar. Canı yananlar, can yakıyorlar! Emniyet teşkilatı Çarşamba Pazarı'na çevrilmiş! Hukuk olmuş guguk! Her zanlının 'masumiyet!' karine-sinden yararlanma hakkı vardı! Kesin hükme kadar, kimseye 'Gözünün üstünde kaşın var!' denmezdi. . İş başa düşünce, masumiyeti anımsadılar! Balyoz, Ergenekon vb..davaların soruşturmasında, masumiyet  ilkesi, gizlilik ilkesi sokağa düşmüştü! Belgeler, deliller, mahremiyet orta malı olmuştu!..
       Sayın Başbakan'ın oğlunun yönettiği  vakfa da şaibeli paradan 3 milyon TL bağışlanmış diyorlar.
Öteki oğlunun gemicikleri bir bir artarken, bu denli gürültü çıkmamıştı! Kızı yüksek maaşlı  danışmanı  oldu derler. Dünyalığı tamam! Babalar kızlarının tahtını yapar, bahtını yapamazmış! Ama pekala bakan yapabilir!. Sayın Erdoğan'ın sözleri çok güzel! Atalar buna 'Ele verir talkımı, kendi yutar salkımı!' demişler. Talkım Divanı Lügat-it Türk'de  koruk'muş. Özetle 'insan kendisini kayırır' demekmiş!   
      “Hırsızlık babadan oğula, üst yöneticiden alt yöneticiye, oradan halka' yansırmış!”  Ehlinden iyi bilemeyiz. Yansımıştır zahir! Yıllardır bedava kömür, makarna, pirinç dağıttılar! Karşılığında oy topla-dılar!  Yansımaz olur mu?  Bal tutan parmağını yalar diyen bu halktır! Komşuda pişer, bize de düşer diyen de!. Düşünmezler ki, yalanan bal, yenen helal aş bizimkidir! Harama, helala kim bakar?
       Bakanlar  işbaşında, oğullar tutuklu! Altlarını oyan 'hainleri' ayıklıyorlar!
       İstifa, kabul değildir! Yansız soruşturma ve kovuşturma  için gereklidir. Türkiye'ye yansız soruş-turmayı, kovuşturmayı unutturdular!  Bu olsa olsa tenkildir! Delilleri karartmak ve örtmek için bu son
demdir cancağızım!..
         Sağlıcakla kalın.
        www.Saliyazilari.blogspot.com

 

Yayın Tarihi
24.12.2013
Bu makale 6988 kişi tarafından okunmuştur.
Bu Haber İçin Yorum Yapın
NOT: E-Mail adresiniz web sitemiz üzerinde yayınlanmayacaktır.
CAPTCHA Image
Bu makaleye ilk yorumu yazan siz olun.

Yazara Ait Diğer Makaleler

Çerez Kullanımı

Kullandığımız çerezler hakkında bilgi almak ve haklarınızı öğrenmek için Çerez Politikamıza bakabilirsiniz.

Daha Fazla

Arama Yap!