Petrolün ve doğalgaz yataklarının olduğu Asya, Afrika ülkelerine ve Ortadoğu'ya demokrasi giremedi. Oralarda her din diğerine, her mezhep ötekilere düşmandır! Savaşlar
eksik olmaz, 'Allah Büyüktür' diyerek birbirlerini boğazlarlar. Silahlarını da ABD, AB, Rusya gibi gelişmiş ülkeler sağlar. Hatta hediye ederler!..
Uluslararası sermaye; ya da eski adıyla emperyalizm; bu topraklara demokrasinin girmesini istemez! Demokrasi girerse, insanlar din veya mezhep ayrılıklarından ötürü savaşmazlar. Ortak çıkarlarına bakarlar. Petrolüne, doğal gazına sahip çıkarlar. Buna uygun iktidarları seçip görevlendirirler..
Diyanet İşleri Başkanı, laikliği, sekülerizmi savaşların nedeni diye yermiş! Laik ülkelerde neden savaş yok diye düşünmemiş! Oralara demokrasi yerleşmiştir. Halk din ve mezhep ayrılıklarını çoktan aşmıştır. Ortak çıkarlarına göre tavrını almaktadır.
Bakın Ortadoğu'ya ' Allah için' insanlar dindaşlarını kırmaktadır. IŞID önüne geleni boğazlamaktadır. Sahi IŞİD'i kim üretti.. Kim silah verdi, kim destekledi? Esad kendi mezhebinden olmayanların üstünü 'varil bombaları' atıyor!.
Irak üstünden ABD dozeri geçtikten sonra, iki yurttaş yanyana gelemez oldu.
Şii Arap, sünni Arap'a düşmandır, Sünni Arap için şii düşmandır. Şii Türkmen, Sünni Türkmen'e yakın durmaz! Kürtler Araplara, Türkmenlere ve başkalarına düşmandır. Ötekiler de onlara.. Hasılı o toprakların insanları birbirlerine düşmandırlar! Niye?
Toprağın altı petrol ve doğalgaz ile doludur.
Gelişmiş ülkelerin, emperyalistlerin bu petrole ve doğal gaza ihtiyacı vardır. Birkaç
kamyon dolusu basılı kağıt verince petrolü ve doğalgazı bedavaya alırlar! Nedir o basılı
kağıtlar; dolardır, eurodur, sterlindir! O kağıtları verirler, onca petrolü, doğalgazı alır götü-
rürler! O toprakların üstünde yaşayanlar, birbirleriyle, emperyalistlerin verdiği silahlarla; yine onların ürettiği marazalarla savaşırlar! Bu kördöğüşü sürer gider!
Şimdi emperyalizm onların savaşını destekliyor! Savaş uçakları, gemileri, füzeleriyle
uzaktan savaşıyorlar! Sonucu rastlantıya bırakmıyorlar. Dokuz uzak mahallenin kavgacıları, bizim mahalleyi döğüş yeri seçmişler!..Garip değil mi?
Suriyelileri yurtlarından ettiler, yükünü Türkiye'nin üstüne yıktılar!. Bir de PKK'ya
arka çıktılar! Şehirlerde ve kasabalarda yuvalandılar. Yığınak yaptılar! Şimdi Güneydoğu'da
ev ev, sokak sokak; yorgandan pire ayıklama savaşı var! Ötekiler doğalgazı götürüyor!
Yüzyıl önce bizi bu topraklardan uzaklaştırdılar. Elbirliği ile üstümüze üşüştüler! Daha dün 'askerini Irak'tan çek' diye yine üşüştüler; en başta stratejik (!) ortağımız!
Rusya ısrarla sınır ihlali yaptı! Nasılsa bir kahraman (!) çıkar ve uçağı vurur dedi. Öyle de oldu! Şimdi mahalle kabadayısı gibi ' Erkeksen Suriye üstünde uç!' diyor! Uçamıyoruz.
Yüzyıl önce rahmetli Abdülhamit'in ileri görüşü hala, birincidir. Tek tek haritasını
yaptırmıştı petrolün! Bir kısmını da mülkiyetine almıştı. Elbirliği ile azlettiler. Sonra İngiliz tek gram petrol kaptırmadı! Irak için 'halkoylaması' yapılacaktı. Kurnaz İngiliz 'Şeyh Sait'
isyanını çıkarınca, oylamayı kaybettik! Yani petrolü kaybettik!
Şimdi bir kez daha Irak petrollerini ve doğalgazını emperyalistlere kaptırmak üzere-yiz! Biz PKK piresini yorganımızdan ayıklarken, Barzani bağımsızlık ilanı arifesinde,
Emperyalizm, petrolü, doğalgazı bir daha götürüyor.
Eskiden bunlar olurken, Osmanlı, Boğaz kıyılarına veresiye saraylar yaptırıyordu.
Şimdi Atatürk'ün halka bağışı olan Orman Çiftliği, 'Saraylar ve Saraycıklarla' örtülüyor! Yüzyıldır değişen bir şey yok!
Sağlıcakla kalın...