Adli Yıl Açılmış

       Eskiden adli yıl açılışları bayram günü gibiydi. Heyecanlanırdık!

       Hakimi, savcısı avukatı toplaşırdık, kutlaşırdık, başarı dileğini paylaşırdık!

       Yargıtay Başkanı, Barolar Birliği Başkanı kürsüye çıkar; nalına, mıhına vura vura

Yargıyı, sistemi, düzeni eleştirirdi. Açılış biter, konuşmaların, eleştirilerin eleştirisi yıl

boyu  sürerdi..

       Beterin beteri varmış meğer!

       Şimdilerde ne adam gibi eleştiri, ne de eleştirileri eleştirenler var!

       Herkes ürkütülmüş, susturulmuş! Konuşursa, hangi balyoz, ya da darbe davasına

adının karışacağını bilemez olmuş! İdare, muhalefet edenleri yargıyla sindirir olmuş.

       Özel yetkili, bölgesel yetkili  mahkemeler var şimdi. Dün özel yetkili savcılar ve

yargıçlar vardı. Elleri her yere, herkese erişebilirdi! Etkileri, yetkileri sınırsızdı. Hatta

idarenin başının paçasına bile dalabilirdi! Herkesin paçasını kurtarmak için torba yasa

çıkarma olanağı yoktur!

      Bunları meydana getiren idarenin başı bile müşteki! ' Peşinen suçlu ilanı yoktur! '  diye

bas bas bağırıyor. Tutuklama süreleri yılları bulmuş! Ölenler ölmüş! Ölümü bekleyenler var!

      Bağımsız yargı, ön yargılı olmamaktır. Öğrenen öğrendi.

      Savunma, iddia ve delilleri eleştirir. Çürütür, ipliğini pazara çıkarır! Bunun için oradadır.

Varlık  sebebi budur. Bunu yaparken üstünde baskı, tehdit hissetmez! Ya da baskıya rağmen işini

yapar! Arkasını dönmek, cübbesini çıkarmak, duruşmadan uzaklaştırılmak, hakkında suç duyurusu

yapılmak gibi baskılar yoktu. PKK ağzıyla konuşma suçlaması duyulmazdı. Herkes edebiyle, usulü

ile işini yapardı!..

       Öyle uydurma, dandik, sonradan ekleme CD gibi delilleri çürütürdü savunma! İddia makamı

savunmaya ilişkindir diye arka çıkardı! Engelleme olmazdı. Günümüzde çoğu deliller sanaldır!

Sanalın  sınırını, denetimini; doğrusuyla eğrisini ayırt etme olanağımız yoktur. Bu bir teknoloji

işidir.  Dünyanın öteki ucundan birisi, mütevazi bir bilgisayar hesabına istediği bilgileri yükleyebilir.

Boşaltır veya değiştirebilir. Suç nitelikli şeyleri sokabilir.

      Hesap sahibinin ruhu bile duymaz!'  Görmedim, bilmiyorum, duymadım!'  dese de aksini ispat

etmesi elinde değildir. Bunu sağlayan teknoloji herkesin elinde yoktur. Sanal saldırı ile savaşmak

kişilerin işi değildir. Günümüzde kamu kurumlarının bilgi işlem  merkezleri bile heklenebilir.

Hacker denilen yıkıcılar, program şifrelerini aşıp virüs denilen bir programla istedikleri işlemleri

yapabilirler. Sistemi işlemez  yapabilirler. Heklemek dedikleri budur.

       Bu teknolojiye sahip olanların seçim sonuçlarını bile değiştirdikleri söylenir. Suç sayılır belgeler

yüklerler, yeni belgeler üretirler. Yaş imza atarlar. Sanal alemde suçlu yaratmak, belge düzenlemek,

yaymak zor değildir. Sonuç itibariyle sanal belgeler ve bilgiler kesin ve güvenilir değildir. Yargı

hükmüne esas alındıklarında, hertürlü şüpheden  ari değildirler..

       Adaletin, yargının görevi doğruyla eğriyi ayırt etmektir.  Bunları yargılarken aklıselim olmaktır.

Tüm olasılıkları hesaba katmaktır.  Savunmanın araştırma istemlerini  soruşturmaktır..

      Ceza hukukunun temeli, şüpheden sanığım yararlanmasıdır.

      Yani suçlama konusunda en küçük kuşku varsa, sanık aleyhinde hüküm vermekten kaçınmaktır.  Sağlıklı, güvenilir delillerle hüküm verilmesidir. Nitelikli araştırma ve soruşturma yapılmasıdır. Buna yargılamayı yapan yargıçlar karar verecektir.

      Onun için yargıyı gözü bağlı bir genç kız görüntüsü temsil eder. Kadın  anadır, müşfiktir, merhametlidir!

Gözündek bağ yansızlıktır! Tarafsız olmasıdır. Elindeki terazi karar verirken kılı kırk yarmasıdır. Kararında her bakımdan bağımsız olmasıdır. Elindeki kılıç, kesin hükme varınca, can bile alacak kararlılıktır.           

      Böylesi bir güç kötüye kullanılamaz mı? Kullanılır elbette! Adalet Reformu kalıbı içinde Anayasa değişikliği, kötüye kullanmanın kapısını açmıştır. Nasıl bir seçim ise, Adalet Bakanlığı'nın siyasileşmiş tüm elemanları, firesiz HSYK' ya seçilmiştir. HSYK eliyle, tüm yargıçlar denetim altına alınmıştır.

       Adaletin, usulün ve vicdanının sesine kulak verenler bir bir atanmış ya da  soruşturulmuştur!

       AB'nin baskısı, AİHM'nin tazminatı dayanılmaz olunca bölgesel özel yetkili mahkemelerimiz

oldu. Bölgesel DGM'ler geri geldi..

       Mevcut davalar, mevcut özel yetkili mahkemelerin elinde kaldı. Dökülmez mürekkep hokkası gibi içine düşen bir daha çıkamadı. Ölenler öldü, kalanlar yargılanıyor. Yargılama, yargı eliyle sürdürülen, siyasi bir öç alma ilişkisine döndü..

       Adli Yıl bugün açılmış!  İçinde adalet barındırmayan bir adli yıl olur mu?

       Olur diyenlere hayırlı uğurlu olsun!

       Sağlıcakla kalın..    
Yayın Tarihi
04.09.2012
Bu makale 5551 kişi tarafından okunmuştur.
Bu Haber İçin Yorum Yapın
NOT: E-Mail adresiniz web sitemiz üzerinde yayınlanmayacaktır.
CAPTCHA Image
Bu makaleye ilk yorumu yazan siz olun.

Yazara Ait Diğer Makaleler

Çerez Kullanımı

Kullandığımız çerezler hakkında bilgi almak ve haklarınızı öğrenmek için Çerez Politikamıza bakabilirsiniz.

Daha Fazla

Arama Yap!