
Mesai bitişi koşturarak eve gidiyordum, oğlumdan önce evde olup o gelmeden yemek masasını hazırlamalıyım. O gelince masayı hazır görünce mutlu oluyor, o yemeğini yerken ben de onu keyifle izliyorum. Sanırım anne olmak farklı, hem de çok güzel bir duygu.
Yol üzerinde markete uğradım evde ekmek yoktu, ekmeğimi alıp marketten çıktım. Marketten çıkınca bir adam dikkatimi çekti. Kaldırıma yanaşmış elinde çektirdiği arabasıyla ayakkabı kutularının üzerine basıp arabasına atıyordu. Durdum onu seyretmeye başladım, iç sesim bekle izle diyordu. Kırmadım o sesi, kenara geçip adamı izlemeye başladım. Epey bekledikten sonra onun bu sakinliği beni yormaya başlamıştı. Sıkıldım beklemekten, eve gitmeliydim diye düşünürken,
Bir ara durdu bir tane ayakkabı kutusunun kapağını açtı içinde bir çift ayakkabı gördü, eğildi kutuyu yanına kaldırımın kenarına bıraktı. Sonra diğer kutuyu aldı onunda kapağını açtı ve onunda içinde bir çift ayakkabı vardı. Eğildi yerden bıraktığı kutuyu da aldı eline, ayakkabı mağazasına doğru seslendi.
İçeriden yirmili yaşlarda bir kız çıktı
Adam kıza bakarak, kutuları uzattı
- Kutuların içerisinde ayakkabılar kalmış, alın da sorun olmasın.
Biraz uzaktan onları seyrediyordum, ama gözlerim dolmaya başladı. Bir adam ve üstü başı perişan o ayakkabılara da öyle ihtiyacı var ki!
Ama kendi ihtiyacı için başkasının ekmeğinden olmasına da asla izin vermeyecek bir adam.
Kız gülümsedi şaşkınlıkla adamın elinden aldı kutuları
Öylece bekledim, ben de gülümsedim, hala umut vardı insanlık adına.
Dedi, kıza bakarak ve arkasını döndü gitti arabasının yanına. Eğildi arabasının kaldırdı yerden ve huzurla kayboldu karanlıkta.
‘’İnsanlık vardı orada ben gördüm.’’
Bu dönemde böyle insanlar kaldı mı diyerek yürümeye devam ettim ve hala gülümsüyordum. Yüreğim ısındı. Olması gereken, nasıl da şaşırttı beni.
Hayat dedim ah hayat;
İhtiyacı olduğu halde bir çift ayakkabıya bile tenezzül etmeyen insanların varlığını gösterdi bugün bana.
Yalnız değilsin, yalnız değiliz.