Eleştiri belki güzel bir şey değildir ama gereklidir.
Ağrı ile aynı işi görür,
zira ağrı da vücutta bir arıza olduğunu haber verir.
Anonim
Haberi Antalya’da yaşayan herkes okudu. AKSAV’da ortaya çıkan olay. Rulet operasyonunda Susurluk sanığı Yaşar Öz ile birlikte çete kurmak suçundan yargılanan Bengü Karagözler’e, Altın Portakal Film Festivali ve Antalyaspor’un sponsorluk ve reklam işlerinin verilmesi olayı… Önce EKDAĞ’da ortaya çıkan sorun ardından da AKSAV ve Antalyaspor’da meydana gelen bu durum, hiç hoş olmamıştır. Olayla ilgili açıklama yapan AKSAV İcra Kurulu Başkanı Hüseyin Şanlı, Karagözler’in AKSAV’la tanıştırılmasının arkasında bir üst düzey bürokratın ve CHP’li Büyükşehir Belediyesi Meclis Üyesi’nin olduğunu öne sürmüştür.
Konuyla ilgili değerlendirme ve uygulama yapmak, Akaydın hocanın takdirindedir. Benim sözüm kendini ekibin içinde sayanlara. Hemen hemen hepsi tanıdığım insanlar. En azından bazıları ile merhaba düzeyinde de olsa, hukukum olan insanlar. Görevini hakkı ile yapan arkadaşlarımı tenzih ederim. Sözüm kendisini seçilmiş sayanlara.
29 Mart’ta yapılan seçimde sizler seçilmediniz, Akaydın hoca seçildi. Yapılan iş ve işlemlerde hem hukuki açıdan hem de siyasi açıdan sorumlu tek insan Akaydın hocadır. “Ben yaptım oldu.” deme hakkı hiç birinizde yoktur. Sizin göreviniz, sizlere verilen işleri hakkıyla yerine getirmektir. Ama durumun böyle olmadığı, herkes tarafından görünen bir gerçektir. Akaydın hoca göreve geldiği günden bu yana, gereksiz sorunlara muhatap olmuş, bunları açıklamak zorunda bırakılmıştır. Oysa, Akaydın hocanın yapması gereken pek çok iş vardır. Her gün önüne gelen gereksiz sorunlardan ve bu sorunlara açıklama yapmaktan çalışmaya fırsat bulamamaktadır.
Temel görevi Akaydın hocanın işlerini kolaylaştırmak olan insanlar, bırakın işleri kolaylaştırmayı, her gün yeni bir sorun olarak ortaya çıkıyorlar. Sizin göreviniz, sizlere verilen işleri yerine getirmektir. Eğer mümkünse yeni projeler üretmek ve bunları hocanın bilgisine sunmaktır. Uygulanabilir projeleri, mümkün olan en hızlı bir biçimde uygulamaktır. Olgunlaşmamış projeleri de, olgun hale getirmektir. Peki, neden böyle oluyor? Kendini ekipten sayan insanlar, nasıl oluyor da Akaydın hocaya bu kadar zarar veriyorlar. Bunun temel nedeni hocanın demokrat kimliğinde saklıdır. Akaydın hocanın demokrasiyi yürekten benimsemiş, sadece devletin temel değerlerine değil, toplumun değerlerine de saygılı bir insan olması, herkese eşit mesafede durarak yardım etmeye çalışması, bazıları tarafından zaaf olarak algılanmış olabilir. Bu durumu böyle algılayanlar, yakında yanlış bir algıya sahip olduklarını göreceklerdir. Çünkü bu durumun böyle sürmesi olanaksızdır.
Bu sorunları yaratan ve kendini ekipten sayan insanlara soruyorum. Dost musunuz? Düşman mı? Dostsanız işinizi hakkıyla yapın. Düşmansanız derhal bulunduğunuz yerleri terk edin. Hem Akaydın hocaya, hem de Antalya’ya zarar vermeye hakkınız yok.