Bütün düsturlar, özlü ve güzel sözler hemen herkesin dilinde pelesenk. Bir diğer yandan bölgesel ya da evrensel sözleşmeler, anlaşmalar, kurallar, kaideler, falan, falan, falan hemen hepsi de hak, adalet, eşitlik, özgürlük ve toplumsal iyilik ve refahı içerir. Gelin görün ki nedendir bilinmez(!) tam şu sıralar Ortadoğu ateş topuna döndü bile.
Ortadoğu ateş topuna döndü çünkü; İsteseniz de istemeseniz de üretim araçları ile emeğin dolayısı ile de kitlelerin sahibi olduğunu düşünüp, globalleşmenin de mucidi olan A.B.D ve A.B li kapitalistler yayılmak isterler yeryüzüne. Efendim, sınırları malum yalandan insancıl söylemler ile kaldırıp esasen sömürünün kitleselleşmesinin formülasyonunun icadıdır globalleşme. Kendilerince, kendilerine. Zira bölüp, parçalayıp yönetmek fıtratlarında vardır maalesef.
Buradan bakarlar yeryüzüne,
Sana, bana, ona..
Ortadoğu’ya,
Afrika’ya,
Yurduma,
Yurtlara.
Örnek olsun; 17 Ağustos depreminden hemen sonra

A.B.D Başkanının Türkiye’ye yaptığı ziyaretten çarpıcı bir fotoğraf. Bir o kadar da derin insani mesaj içeren fotoğraf. Gerçi şimdilerde böyle insani mesaj içeren fotoğraf veya söylemlere pek rastlayamıyoruz rastlamasına zira; Şapka düşüp kel gözükmüştür artık.
Çünkü; Aynı adamlar daha sonraları Aylan bebek gibi daha pek çok can ve ocakların yok olmasına neden olmuşlardır hep. Ve artık fotoğraflar dünya gerçeklerini gizleyememektedir nihayetinde.

Dillerinde yalan, niyetlerinde talan vardır mutlak. Talanı başka türlü izah edemezsiniz zira.
Ne kadar anlaşılabilir oysa..
Devam edecek..
Sağlıcakla.