YOKSULLUK GERÇEĞİ

Hayatta her durum bize “gerçekten mi? “dedirtebiliyor…
Dünyaca ünlü felsefeci Friedrich Wilhelm Nietzsche nin düşüncelerindeki aforizmatik bakış açısı ile bakmaya çalışınca zihnimin derinliklerinde genişleyen bir gerçekliğe bakışla karşılaşıyorum. Nietzsche dünya görüşünde hakikati anlamak için zihnimizin her şeyden arındırılmış olması gerektiğine vurgu yapıyor.
Nietzsche nin anlamlı bakış açısı bir kenara dursun   dünyanın, ülkemizin gerçekliğinde yer alan canımızı acıtan çocuk yoksulluğu çözüm bekleyen sorunlarımızdan.
Sokakta mendil satmaya çalışırken akan burnunu koluyla silen çocuğun hakikati çözüm bekliyor.  
Unicef ve Dünya Bankası,13/09/2023 tarihli analizinde covid nedeniyle kaybedilen üç yılla birlikte, dünya çapında 333 milyon çocuğun günde 2,15 ABD dolarından daha az bir gelirle yaşamını sürdürdüğünü,  dünya çapında aşırı yoksulluğun azaltılmasına yönelik ilerlemelerin yavaşladığını asıl yükün yine çocukların omzunda olduğu vurgusuyla hükümetlere ve ortaklarına şu çağrılarda bulunmuş;

• Alt orta ve düşük gelirli ülkelerde ve kırılgan bağlamlarda aşırı yoksulluk içinde yaşayan çocukların sürekli odakta olmasının sağlanması,
• Aşırı yoksul hanelerde yaşayan çocuklara ulaşmak için sosyal koruma kapsamının genişletilmesi de dahil olmak üzere, çocuk yoksulluğuyla mücadeleyi amaçlayan gündemlere öncelik verilmesini,
• Büyük hanelere, küçük çocukları olanlara ve kırsal kesimde yaşayanlara ulaşmak için kamu politikası portföylerinin tasarlanmasını, erken çocukluk dönemine yatırımın; yoksulluğun nesiller arası kalıcılığını kırmanın en etkili yollarından biri olduğu, bireylere, ailelere ve toplumlara olumlu getiriler sağlandığının kanıtlandığını,
• Çocuk yoksulluğunun azaltılmasında kanıtlanmış etkili bir tedbir olan evrensel çocuk yardımlarına erişimin artırılmasını,
• Engellilik ve cinsiyete özgü ihtiyaçları dikkate alarak kapsayıcı ve sosyal koruma programlarının tasarlanması.

Unicef ve Dünya Bankasının analizine göre, Küresel liderlerin,  Sürdürülebilir Kalkınma Amaçları (SKA’lar) kapsamındaki hedeflere 2030 yılına kadar ulaşma yönündeki çalışmaları süre dursun, aşırı yoksullukta mevcut azalma oranlarıyla, Sürdürülebilir Kalkınma Amaçlarında 2030 yılına kadar aşırı çocuk yoksulluğunu sone erdirme hedefine ulaşamayacakları anlaşılıyor.
Türkiye’de söz verdiği SKA hedeflerine ulaşmada bir hayli zorlanacak gözüküyor. Kolaylaştırmak için istikrarlı ve adil bir maliye politikası uygulanmalıdır.
Ülke olarak çocuk yoksulluğuna ne kadar gerçeklikte yaklaşıyoruz bulduğumuz çözümler gerçekliğimize ne kadar çözüm oluyor ?
TÜİK verilerine göre, 2022 yılında 18 milyon 30 bin olan yoksul sayısı, 2023'te 18 milyon 219 bin kişiye yükseldi.
Uzun süredir yüksek enflasyonun etkisinde kalan ülkemizde durum,  yaşanan yüksek ekonomik daralmanın en yüksek gelire sahip %20 lik dilimin altında kalan kesimi etkisine aldığı, düşük ve alt gelirli kesimin yaşam mücadelesindeki zorlukları ve gelirsiz vatandaş sayısını artırdığı gerçekliğimizle yüzleşmemiz devam ediyor.   
Etkin ve verimli maliye politikalarının devreye sokulması istenerek ekonomik daralmanın üstesinden gelmeye çalışılırken, uygulamaya alınan politikalara bakınca genel olarak yine en yüksek gelire sahip %20 lik dilimin altında kalan kesimin daha fazla etkilendiği görülüyor.
Bilgisayarların iş hayatımıza girdiği yıllardan 2000 yılını milenyum yılı olarak gördüğümüz günleri hatırlayalım. Günümüzde yapay zekâ dönemi de bir gün hatırlayacağımız dönemlerden olacak.
İleri teknoloji çalışmalarının iş dünyasına hızla ve artan etkisi ile girdiği durumda her geçen gün işsiz sayısı artmakla birlikte kendi mesleğini yapamayan sayısı da artmaktadır.  Dolayısıyla gelirsiz aile sayısı artmaktadır.
Diğer bir açıdan,  değişik nedenlerle düzenli veya düzensiz göçün getirdiği etki işsiz sayısının artmasının nedenlerindendir. Göç dünyanın en önemli ve en büyük sorunlarından olmalıdır ve göçün olumsuz etkilerine hızlı çözümler üretilmelidir.
Daha fazla bileşeni muhakkak ki vardır, Ancak; temelde ekonomik, teknolojik, askeri ve göç nedenli yüksek yoksulluktaki hane sayıları arttıkça Unicef ve Dünya Bankasının çocuk yoksulluğunu önlemek amacıyla çağrıda bulunduğu maddelerin gerçekleşmesi SKA ları gerçekleştirme sözü veren ülkeler için haliyle Türkiye içinde oldukça güç gözüküyor.
Sürdürülebilir Kalkınmanın Amaçlarını 2030 yılına kadar gerçekleştirme sözünü vermiş ülkemizde, SKA ‘ların 1. Maddesi olan “Yoksulluğa son “  çözüme kavuşursa SKA 2 de “Açlığa son”, SKA 3 “sağlıklı ve kaliteli yaşam” SKA 4 “Nitelikli Eğitim” SKA8“ İnsana Yakışır iş ve Ekonomik büyüme” maddelerine de destek olmuş olacaktır. Bu yönle, SKA ların öneminin anlatımına ilişkin çalışmalarında hız kazanması yoksulluğa daha erken çözüme yardımcı olmuş olacaktır.