Aydınlanmada Tanrı'yı akıl-mantık-bilimde aramak

Modernizmin alt yapısının hazırlayıcısı olarak da bilinen,15-16.Yüzyılları kapsayan ve bütün Avrupa'da ortaçağdan çıkış hareketi olarak değerlendirilen. Dünya da tüm değişimlerin adını yansıtan resim olarak gösterilen Rönesans, din ve devlet işleri başta olduğu gibi, bilimde ve sanatta yapılan radikal reformlarla,18.Yüzyılda ortaya çıkan Aydınlanma felsefesine de kaynak olmuş. Düşüncenin özünde aklın rehberliği ve eğemenliğindeki bir dünyada toplumlar ve insanlar arasındaki kaynaşmalarda, değerlerin yeniden gösterilmesi insanlaştırılmış yapılanmanın yaşanırlılığı  noktasında ve bu düşünceye dayalı gelişen Hümanizim ise adı geçen çağın tamamlayıcılığını gösterir durumundadır. Genel olarak 1688 İngiliz devrimi ve 1789 Fransız devrimi arasındaki benzerlik bu döneme raslar.
Dini, insanlığın gelişiminin önündeki en büyük engel olarak gören bazı Aydınlar çağın hümanizm, ateizm, akılcılık, ilerlemecilik iyimserlik ve evrenselcilik gibi eğilimleri bulunan ve temelinde insanları bilginin ışığıyla aydınlatarak, insan aklının, evrenin işleyişini kendi dünyasının içindeki yerinin adını koyarak,doğa yasaları dışındaki her bir şeyi yeniden kurma ihtiyacından ortaya çıkan toplumsal hareket bağnazlık ortaçağın kapanmasına da sebep olmuştur.
Modernizim açılımındaki önemli gelişmelerle Türkiye ne zaman tanıştı ve buradan yola çıkarak ülkedeki değişimselliğin etkileri nelerdi? Atatürk'ün çağdaşlık ve aydınlık düşüncenin Türkiye üzerindeki kalıcı etkisinin ülkenin tüm kesimlerinde yaşanır hale gelmesindeki çalışmalarını nasıl inkar edebiliriz? ''Ben size akıl ve bilimi miras olarak bırakıyorum'' dediğinden geçen zamana baktığımızda, ülkenin bu değerlerden ve Modernizim aydınlanmasının gerçeğinden ne kadar uzakta kaldığını nasıl göremiyoruz acaba? Dinle Bilimi karşı karşıya bırakmanında sıkıntılarını bu ülke hala yaşıyor ve tüm olumsuzlukları da zaman içinde yaşayacak. Dinle Bilimi bu çatışmanın ötesinde siyasal çıkarların içinde bırakmanında sıkıntıları bu ülkeye çok zarar verecek, bunu şu anki sisteme hakim olanlar (AKP) zihniyeti çok iyi biliyor aslında. Değişim adına yansıltılan tüm gerçeklerde inandırıcılıktan çok uzakta. Aydınlanmanın çok gerisinde bırakılan bir toplum yaratmanın bedelini elbette sistemi oluşturanlar değil, kendi sistem anlayışlarının içinde bıraktıkları toplum yaşayacak.
Hume, Bacon, Hobbes ve Locke gibi ingiliz empristler ile leibinz ve Kant gibi Alman idealist düşünürlerin dünyanın aydınlanmasındaki önemli katkılarını unutmamalıyız. Voltaire, Helvetius,D'Alembert, Diderot, Rousseau, D'Holbach gibi düşünürlerin, deizm, etik, politika, epistemoloji, din, materyalizm, varlık, ilerlemecilik gibi kavramlar konusunda, toplumun yeniden inşası yönündeki düşüncelerini ilerlemenin insanlığın bu modernizim gerçeği içinde yaşamasın öneminde, yaşanır hale getirilmesi kullanılması değerlendirilmesi gerçeğini hala kavrayamamanın sıkıntısını yaşıyor bu toplum.Türkiye bu gerçeğin çok gerilerinde kalmış ama bu kimsenin umurunda değil.
Fransız aydınlanması düşünürlerin en önemlisi sayılan Voltaire,''İnsanlığın önüne akıl dinini koymalısınız''derken anlatmak istediği buydu aslında.İnsanların inaçlarını akılla birleştirebilseydik bu gün inanç duygularını siyasallaştırarak bunu kendi sistemlerinin getirisi adına kullananlara karşı akıllı bir toplum yaratmış olurduk.Tüm değişimlerin akıl ve bilimden, çağdaşlıktan, Atatürk felsefesinin hediye ettiği çağdaş devrimlerin değişmez modeli olan Cumhuriyetten, bu toplumu uzakta
tutanlara karşı mücadele edebilecek güçte farklı bir toplum yaratabilirdik.Şimdi aydınların düşünürlerin yazarların topluma yön veren sanatçıların bile korku içinde yaşadığı bir ülke olmazdık.''Herkes haddini bilecek bu ülkede'' diye kendi toplumuna karşı korku veren bir tarzda konuşan bir Başbakan,bunun adı şimdi korku toplumu değilde nedir? Yarattığınız korkuyu tüm zamanlarda hisseden bir ülkede, nasıl olurda siz aydınlığın adı olan modernizmi konuşabilirsiniz?
Dünyada Rönesans etkileşimin gerçeğini savunan bir diğer bilim insanıda Hume'dir.Hume Voltaire'nin tanrıda mantığın ve aklın önemini anlattığı dönemde,dünya aydınlanmasına çok önemli katkılarda bulunmuş yazılar yazmıştır.Hume ''Tanrı var olmasaydı eğer,insanları yaşadıkları dünyada tanıyamazdık yollarını bulamazlardı,var olan tanrıyı yine onu yaşanır halde bırakan bizleriz'' önceleri tanrıyı akıl olarak tanımlayan Hume,tanrı ve aklın beraberliğini savunan bir düşünürdü. ''Aklımın bana verdiği huzurla şlimdi rahatım, yoksa Avukatımın, terzimin, hizmetcimin beni soyduklarını ve hatta karımın beni boynuzladığını düşünmek bile istemiyorum'' Tanrıdan korkmak işte burada kendini ortaya çıkarıyor.Tanrı var olan bir güç, ama bunu mantık ve aklılla birleştirebilirsek kendi toplumumuzu her türlü geri kalmışlığın dışında, bağnazlığın, gericiliğin, tehlikelerinden de kurtarmış oluruz.
Toplumu yönetenler burada çok iyi gördükleri boşluğu tıpkı Karl Marx'ın ''Dini afyon olarak kullan toplumu kendi adına yönlendirebilirsin'' mantığından yola çıkarak, şimdi Türkiye'nin içinde yaşadığı görüntüyü oluşturmada başarılı oldular.Adının ''Ilımlı islam'' olacağını savundukları modelin Türkiye'ye geri kalmışlıkta neler getireceğini şimdiden görebilmek mümkün. Çağdaş değişim adına bu ülkede değişen hiç bir şey olmayacağı aşikar, şu anda bunları yazıyor olmanın korkusunu bile yaşamakmı dersiniz, bu da bana asla korku vermiyor ve düşünmenin yazılıyor olmasında yaşanacak sıkıntıları ben her zaman kendi toplumum adına yaşayabileceğim en huzur verici acı olarak görmekteyim. Tanrıyı her zaman kendi siyasal amaçlarının getirisinde kullananlara karşı, toplumla bunları paylaşmamda bana her zaman huzur vermektedir. Tanrıyı gerçekten yaşanırlılığın saygınlığın inanç duyarlılığının içinde kullanabilseydik, bu gün aydınlığın uzantısındaki mantık ve akılsal değişimin ülkeye neler kazandıracağı gerçeğini çok iyi görebilirdik. Türkiye şu günlerde içinde yaşadığı tüm siyasal oluşumların getirisinde. Modernizmin yansımalarını hala yaşıyor olamamanın gerçeğini ne zaman yakalayacak acaba? Voltaire ve Hume'nin bile zaman zaman zorlandıkları değişimselliğin sonucunda tanrıyı akıl ve mantığın içinde birlikte kullanmanın değerlendirmenin işlemenin ve inançların özüne koymanın sonrasında ortaya çıkacak
gerçeği, kendi toplumunuz içinde yaratıcı olabilmek adına verebilirseniz işte gerçekten aydın çağdaş bir topluma sahip olabilirsiniz. Yeterki tanrıyı ve inançları burada akıl ve mantıkla ve de bilimselliğin getirisindeki etkileşimle kullanabilmenin ne kadar önemli olduğu gerçeğini unutmayalım.
Prof.Dr.Levent Seçer
D e u t s c h l a n d
Yayın Tarihi
10.08.2009
Bu makale 9329 kişi tarafından okunmuştur.
Bu Haber İçin Yorum Yapın
NOT: E-Mail adresiniz web sitemiz üzerinde yayınlanmayacaktır.
CAPTCHA Image
Kayıtlı Yorumlar
Değerli üstadım yazılarınızı büyük bir şevkle okuyoruz,her kelimesine katılmamak mümkün değil,Biz hala kendi içimizdeki sağgınlığı sağlayamadık dünya edebiyatı ile nasıl boy ölçüşebilirizki,Edebiyatımızda hala bir arpa boy almadık okumayan bir toplumuz çok doğru söylemişsiniz değerfli üstadımız sayın Prof.Seçer.Ama inanın bu gelinen şekillenmeyi şimdiki bağnaz tutucu hala çağdaşlığı ağzına alarak siyaset yapan politikacılar,yani AKP-ikidarı desek daha doğru olacak yaratmadılarmı.ülkenin geleceği kurtuluşu okumuş eğitimli bir beynlerin inkişafıyla mümkün olmalı.ama bunların işine gelmiyor işte bilinmeyenleri ortaya çıkarmaya çalışanların çokluğu, yani gerçekleri halkın bilmesini sağlamak isteyen kalabalıklar olması.Şimdi edebiyat,sanat,resim,şiir,hepsi bir bütün değilmi hocam.Ama baksanıza hala burada bile yapılan fuarlarda sadece Türkiye'nin adı var,bizler sizi yürekten kutluyoroz böylesine konularla bizlere huzur verdiğiniz için,ama ülkemiz artık yok olmanın eşiğinde hocam karamsar olmamaya çalışıyoruz ama gerçek bu saygılarımızla.Derya Yalçıner ve 9 arkadaşı adına-Berlin

Derya Yalçıner 07.11.2009

Sevgili Prof. Levent Seçer sizi öncelikle kutlamak isterim bu anlamlı ve güzel yazılarınız adına. Ama lütfen kendinizi bu kadar yıpratmayın sayın seçer, ne yapsakta etsekte artık Türkiye'de aydınlanma gelmeyecek, ümmetcilik aldı başını gidiyor kimse kendini aldatmasın artık gerçekleri görsün, ülke satıldı talan edildi ama tüm kurumlar adeta susuyor hocam nolacak bunun sonu saygılarımla.

Semra erengöl 03.09.2009

Aydınlanmadan kalan bir toplumu istediğiniz biçimde önünüze katıp güdebilirsiniz. Üstad Prof. Dr.Levent Seçer hoca ellerine sağlık. ama inanın sizin bu kadar önemli yazızları yazmak için harcadığınız zamana bile değmeyen bir sistemin içinde kalmak çok acı hocam. Ben sizi kazanmanın tanımanın sevincini yaşadım yazılarınızı okuduğumda, bu da bana yeter artık ama üzülmeyin birgün aydınlanmanın içinde kalan bir millet olacağız ama bunu bizler belki görmeyeceğiz saygılarımla.  

Meliha Demirci 01.09.2009

Sayın hocam Prof.Dr.Levent Seçer yazılarınızı her keresinde büyük bir zevkle okumaktayım. ne söyleyebilirim ki adeta tiryakisiyim yazılarınızın hocam. her yazınız birbirinden güzel her seferinde değindiğiniz konular adeta Türkiye gerçeği. Aydınlanmanın gerisinde bırakılan bir toplum olmanın daha çok sıkıntısını çekecek bu ülke, baksanıza hala kendileri bile bilmedikleri bir konuda inandırıcı değiller topluma anlatamlıyorlar bunu. ben ve arkadaşlatırım siz sağlıklar diliyoruz ki daha çok yazasınız değerli Prof.Seçer size selam ve saygılarımızı sunarız.

Şengül Semetci 27.08.2009

Antalyalı olarak bu siteyi okuyorum demek istemiyorum, zaman zaman takip ediyorum. Ama bir süredir gazetenizde yazılarını okuduğum değerli ilim insanı kendisini yakından tanıdığım Prof.Dr.Levent Seçer ustanın bu güzel yazısına kayıtsız kalamazdım. Nacizane duygularımı yansıtmak istedim ben de, gerçekten ustanın yazıları her biride bir vesika niteliğinde yıllardır unutamayacağımız düşünceler ve fikirler. sayenizde bu değerli ilim insanının bu güzel faydalı işik olacak nitelikteki yazızlarını burada okumaktan büyük keyif duymaktayım, Ülkemizin gittikce bir uçuruma sürüklendiğini görür gibiyim. Yaşadığım Almanyada bu gerçeği görmek çok acı. Değerli üstad Prof.Seçere'e ellerinize sağlık diyorum sizlere de saygılarımla. Berrin Keçeciler Berlin-Deutschland

Berrin Keçecier 10.08.2009

Çerez Kullanımı

Kullandığımız çerezler hakkında bilgi almak ve haklarınızı öğrenmek için Çerez Politikamıza bakabilirsiniz.

Daha Fazla

Arama Yap!