Akıl, mantık, bağnazlık, kadercilik ve bilim...

     Türkiye Cumhuriyetten sonra hiç bir zaman böylesine bir siyasal tıkanmanın içinde kalmadı.Atatürk'ün ''Efendiler,aziz milletime şunu vasiyet ederim ki,bağrında yetişerek başının üstüne kadar çıkaracağı adamların siyasetcilerin,vicdanındaki asli cevheri çok iyi tahlil etmeliler'',sözünün ne kadar anlamlı kaldığını görmek mümkün bu gün.Deneyimsiz beceriksiz sadece siyasal imtiyazlılılkarını düşünenlerin,cumhuriyetin değerlerinden uzakta bir sistem anlayışında olmak adına,ülkeyi nasılda bir siyasal krizin içine sürüklediklerinin hala farkında değiller.
     Türkiye adeta var olan demokrasi anlayışından çok uzakta kalıyor her geçen gün,ve demokrasi açılımları,sinema emekcileri,sanatçılar açılımı adıyla yapılanlarda sonunda bir masaldan öteye geçmedi,sadece yalakalık ve dalkavukluk sanatını çok iyi becerenlerin,kendilerine sanatçı adı verenlerin gösterilerinden öteye geçmedi.Şimdi sormak gerek,nerde kaldı demokratik açılımların yansımaları?inadına bağnaz islami kalıtımların siyaset getirisini kurmak adına ülkeyi germenin,çağdaş bir Türkiye'ye nasılda zarar verdiğinin acaba kendilerine siyaset bilimcileri adını verenler farkında değillermi?.Davosta one mınute gösterisinin, sonradan uluslararası sıkıntılarını nasılda düşünemez erdoğan,işte akıl-ve mantık burada kendini gösteriyor,ama siyaseti siz kaderciliğe bağlarsanız,bunada bağnaz düşünceleri sokarsanız işte ülkeyi sona hazırlarken bunada kadermi diyeceksiniz?İsrail çok büyük bir suç işlemiştir,bu asla kabul edilemez affedilemez,ama siz hala uluslararası siyasal hukuka kaderciliği ve kendi söylemlerinizi katmaya çalışırsanız burada kendinize değil,var olmayan hala sağlanamayan uluslararası saygınlığı bir türlü göremezsiniz.Batı'dan Batı'nın çağdaş değerlerinden Türkiye'yi uzaklaştırarak ortadoğu'nun kabile kültürüyle birarada olmasını isterseniz, burada içinden çıkamayacağınız sonu hazırlamış olursunuz.Yada siz ''Cemal Abdulnasır'' olmak istiyorsanız bunu unutun sayın başbakan.Ortadoğu hayaliyle  arkanızdan koca bir Türkiye'yi olmadık maceraya sürüklemeye çalışmak çok tehlikelidir bunu bilmeniz gerekir sanırım.
     Bu gün sokaklara dökülen ve gösteri yapan binlerce insanın,hala durumun vahametinden haberleri yok,duygusal olan Türk halkı bu tepkiyi haklı olarak gösterir,ama bundanda siyasetin getirisinde nemalanmak bana göre çok vahim bir karar olsa gerek.İsrail gelme dedi müdahale ederim dedi,ama inadına oraya dünyaya gösteri yapmak adına gemileri ateşe yolladınız,bir yardım gemisinde bu kadar 600 insanın ne işi vardı,tüm dünya duyarsız davranırken Türkiye insani yardım adıyla yaptığı çalışmayı elbette desteklemek gerekl,ama yalnız karar almak ve orada bekleyen ateşe sürüklenmek bana göre kadercilik siyaseti olabilirmi dersiniz?peki bağırmak öfkelenmek hiddetlenmek posta koymak,sonrası ne oldu dersiniz,yinede sağ duyunun hakim kılınmasına sevindiğimi söylemek isterim,zaten ülkenin içinde bulunduğu siyasal tıkanmada,birde İsrail çatışması Türkiye'ye çok zarar verecektir.
     Bilimden çağdaşlıktan akıl ve mantıktan uzak,sadece bağnaz ümmet anlayışıyla ülkenin geldiği noktaya baktığımızda her şeyi çok net olarak görmemiz mümkün aslında,ama bunu sadece ülkeyi buraya kadar getirenler görmek istemiyorlar.''yaşamsallığın ışığında aydınlık yolu gösteren bilimdir''ama bu gün aydınlıktan bilimden çağdaşlıktan uzak bir Türkiye modelini yaşıyoruz,adı her zaman söylendiği gibi ''Ilımlı islam modeli''içinde cumhuriyetin olmadığı bir sözde demokrasi anlayışı,''Hurafe ve savsatalar,boş inaç ve temelinde asılsız eğitim ve din olgusunun ümmetciliği körüklemesi sistemi''İnsanlık dünyasında en büyük tehlike,bağnazlık kültürüdür.Çok partili bir dönemde insan duygularının yansımalarını iyi kullanarak bu sistemi hakim kılmak elinizde,ama sonrasında sıkıntılarını nasıl kapatacaksınız acaba?Hala terörü etki alanınıza alamadınız ve aksine önünü açtınız,terörü kanla değil siyasal paylaşımıyla sona erdiredilirdiniz ama bunuda elinize yüzünüze sürdünüz.Düşünenleri aydınları askerleri bilim adamlarını yazarları bir gece evlerinden alıp, günlerce tutmak demokrasinin hangi maddesinde yer alıyor acaba?elbette yargı herkes içindir haklıda haksızda buna karşı değildir,ama düşünen bir insanı yazarlığı ve düşünceleri adına korku siyasetinden alması gerekenleri göstererek tutarsanız, özde dolaysız bir demokrasiye olan özlemden uzaklaşmış olursunuz,kendi düşünce anlayışınızı yansıtan bir anayasa için  her şeyi bir kenara bırakıp siyaset yapmak demokrasi değildir.Ülkenin çok ciddi sıkıntılar ve sorunlarla yüz yüze kaldığı bir dönemde latin ülkelerine yapılan turistik geziyide bir vatandaş olarak eleştirmek isterim.Eğerki İsrail'in yaşattığı vahşeti ve aynı anda altı Türk askerinin şehit edilmesi olayının yaşandığı noktada bu geziye devam edilmeyip dönülmesi gerekirdi derim.İşte ''ONE MİNUTE'' gösterisinin kalıntıları ortada,bunu yazmıştım Tete'de Turc olmaya layıkmı Türkiye,ama bu gün o zamanda yazdığım yazının haklılığını görüyor olmaktan ben yinede hüzün duymaktayım.(AB) hala bilinmeyen bir bilmece,Avusturya Der Standard gazetesi''Avrupa birliğinin Türkiye adına çok ciddi kaygıları var''diye yazdığında kimse buna tepki göstermiyor,kendileride inanmadıkları bir yolda ülkeyi nasıl bir maceraya sürüklediklerinin farkındalar, ama girdiler bir kere bu sonu olmayan yola,sonu hayrola.Türkiye çok ciddi bir tıkanmanın içinde ve bununda sıkıntılarını dilerim toplum olarak acı bir biçimde yaşamayız.
Prof.Dr.Levent Seçer
D E U T S C H L A N D
Yayın Tarihi
14.06.2010
Bu makale 8740 kişi tarafından okunmuştur.
Bu Haber İçin Yorum Yapın
NOT: E-Mail adresiniz web sitemiz üzerinde yayınlanmayacaktır.
CAPTCHA Image
Bu makaleye ilk yorumu yazan siz olun.

Çerez Kullanımı

Kullandığımız çerezler hakkında bilgi almak ve haklarınızı öğrenmek için Çerez Politikamıza bakabilirsiniz.

Daha Fazla

Arama Yap!