Çok Özledik...
Yazdıklarımı takip eden dostlarım iyi bilir…
Bu mesleği düzgün şekilde yapanları Gazeteci, ağzına yüzüne bulaştıran, çıkar peşinde koşan ve bu mesleğe yakışmayanları da Gasteci, olarak tanımlıyorum.
Şimdi sizlere bir Gasteci’nin düştüğü paylaşmak istiyorum;
Bu arkadaş(!) Ankara gazetecisi…
Hem de Parlamento Muhabiri… Olay, rahmetli Erdal İnönü döneminde yaşanıyor.
İnönü, bir hafta sürecek bir yurt gezisine çıkacağı bilgisi kendisini takip eden gazetecilere ulaşıyor. Evden uzak, bir haftalık koşuşturma içinde olacak gazeteciler önce mesleki donanımlarını gözden geçiriyor. Sonra da, kişisel bakım malzemeleri ile birlikte o süre içinde giyecekleri kıyafetleri valizlerine yerleştiriyor. Erdal bey ile birlikte Ankara’dan ayrılma saati geliyor.
Gazeteciler, gezi boyunca günlük temizlik ve hijyenlerine dikkat ederken aralarından bir kişi, herkesin dikkatini çekmeye başlıyor. Gezinin 2’nci, 3’ncü ve 4’ncü günü aynı gömlekle kahvaltıya iniyor bu arkadaş. Ter kokusu ile arkadaşlarını rahatsız etse de, kimse onu uyaramıyor.
Ama gezinin 5’nci gün kahvaltıda dananın kuyruğu kopuyor.
Yakası iyice kirlenmiş olan gömlekle kahvaltıya inen Gasteci arkadaşın kulağına eğilen Erdal bey, “Her zamanki gibi, bugün yine çok şıksınız” deyiveriyor.
Bu bilgileri benimle paylaşan meslektaşım şöyle dedi;
“O an biz yerin dibine geçtik. Ama baktık ki, o arkadaşımız bunu iltifat olarak algıladı.”
Şimdi soruyorum sizlere, çevresine saygısız olan ve yapılan bir eleştiriyi iltifat olarak değerlendiren kişi için Gazeteci diyebilir miyim?
İzninizle ben bu tiplere Gasteci diyorum… ***
Bazı meslekler toplum için örnek teşkil eder…
Hakimler, Savcılar, Avukatlar, Askerler, Doktorlar, Akademisyenler, Öğretmenler, Din Adamları ve Gazeteciler atacakları her adıma dikkat etmek zorundadır. Sahip oldukları mesleklerinin gereğini yaparken, nezaketi ve saygıyı elden bırakmamalıdır.
Yoksa sadece kendi itibarlarını değil, mesleki itibarlarını yerle bir ederler. Ama sadece iş bu mesleklerle sınırlı değil!
Ülkeyi yönetmek üzere göreve talip olan siyasetçiler, herkesten daha fazla sorumluluk içinde davranabilmelidir.
Geldiğimiz noktada üzüntümüz büyük!
Torpilsiz işe giremeyeceğini gören gençlerimiz, gözlerini yurt dışına dikmiş durumda.
Bu durumun sorumlusu kim? Elbette siyasetçiler, ama bunları dile getiremeyen Gasteciler’de suçlu…
Toplum olarak geçmişe özlem duyar olduk!
Birbirine saygılı siyasetçileri,
İktidara yaranmaya çalışmayan dürüst ve bilgili gazetecileri, Omurgalı Akademisyenleri, Karar verirken, adım atarken iktidar sahiplerinin yüzünü gözetlemeyen hukuk adamlarını, Okuduğu mevlidlerin arkasından yaptığı dualarında, bu devletin kurucusu Gazi Mustafa Kemal Atatürk ve Silah arkadaşlarını unutmayan Din Adamlarını, Her sabah, öğrencilerine coşku ile Andımızı okutan ve onlara milli benlik aşılayan özverili öğretmenlerimizi çok özledik.
Bu mesleği düzgün şekilde yapanları Gazeteci, ağzına yüzüne bulaştıran, çıkar peşinde koşan ve bu mesleğe yakışmayanları da Gasteci, olarak tanımlıyorum.
Şimdi sizlere bir Gasteci’nin düştüğü paylaşmak istiyorum;
Bu arkadaş(!) Ankara gazetecisi…
Hem de Parlamento Muhabiri… Olay, rahmetli Erdal İnönü döneminde yaşanıyor.
İnönü, bir hafta sürecek bir yurt gezisine çıkacağı bilgisi kendisini takip eden gazetecilere ulaşıyor. Evden uzak, bir haftalık koşuşturma içinde olacak gazeteciler önce mesleki donanımlarını gözden geçiriyor. Sonra da, kişisel bakım malzemeleri ile birlikte o süre içinde giyecekleri kıyafetleri valizlerine yerleştiriyor. Erdal bey ile birlikte Ankara’dan ayrılma saati geliyor.
Gazeteciler, gezi boyunca günlük temizlik ve hijyenlerine dikkat ederken aralarından bir kişi, herkesin dikkatini çekmeye başlıyor. Gezinin 2’nci, 3’ncü ve 4’ncü günü aynı gömlekle kahvaltıya iniyor bu arkadaş. Ter kokusu ile arkadaşlarını rahatsız etse de, kimse onu uyaramıyor.
Ama gezinin 5’nci gün kahvaltıda dananın kuyruğu kopuyor.
Yakası iyice kirlenmiş olan gömlekle kahvaltıya inen Gasteci arkadaşın kulağına eğilen Erdal bey, “Her zamanki gibi, bugün yine çok şıksınız” deyiveriyor.
Bu bilgileri benimle paylaşan meslektaşım şöyle dedi;
“O an biz yerin dibine geçtik. Ama baktık ki, o arkadaşımız bunu iltifat olarak algıladı.”
Şimdi soruyorum sizlere, çevresine saygısız olan ve yapılan bir eleştiriyi iltifat olarak değerlendiren kişi için Gazeteci diyebilir miyim?
İzninizle ben bu tiplere Gasteci diyorum… ***
Bazı meslekler toplum için örnek teşkil eder…
Hakimler, Savcılar, Avukatlar, Askerler, Doktorlar, Akademisyenler, Öğretmenler, Din Adamları ve Gazeteciler atacakları her adıma dikkat etmek zorundadır. Sahip oldukları mesleklerinin gereğini yaparken, nezaketi ve saygıyı elden bırakmamalıdır.
Yoksa sadece kendi itibarlarını değil, mesleki itibarlarını yerle bir ederler. Ama sadece iş bu mesleklerle sınırlı değil!
Ülkeyi yönetmek üzere göreve talip olan siyasetçiler, herkesten daha fazla sorumluluk içinde davranabilmelidir.
Geldiğimiz noktada üzüntümüz büyük!
Torpilsiz işe giremeyeceğini gören gençlerimiz, gözlerini yurt dışına dikmiş durumda.
Bu durumun sorumlusu kim? Elbette siyasetçiler, ama bunları dile getiremeyen Gasteciler’de suçlu…
Toplum olarak geçmişe özlem duyar olduk!
Birbirine saygılı siyasetçileri,
İktidara yaranmaya çalışmayan dürüst ve bilgili gazetecileri, Omurgalı Akademisyenleri, Karar verirken, adım atarken iktidar sahiplerinin yüzünü gözetlemeyen hukuk adamlarını, Okuduğu mevlidlerin arkasından yaptığı dualarında, bu devletin kurucusu Gazi Mustafa Kemal Atatürk ve Silah arkadaşlarını unutmayan Din Adamlarını, Her sabah, öğrencilerine coşku ile Andımızı okutan ve onlara milli benlik aşılayan özverili öğretmenlerimizi çok özledik.
MAKALE Yorumları
OĞUZ UÇAR
SON NOKTA
mail_outline : oguzucar1@gmail.com- Twitter : @OGUZ_UCAR_
EN ÇOK OKUNAN
- Sağlık memuru genç yaşta kansere yenik düştü
- Okan Çelebi Vefat etti.
- Döşemealtı'nda kan donduran cinayet
- Pandemide mahallelinin hediye ettiği bisiklet ekmek kapısı oldu
- Başkandan ilk demeç; ‘Birinci parti olacağız’
- Korkuteli yolunda trafik kazası: 2 ölü, 2 ağır yaralı
- Antalya'da mehteranlı ''Kız İsteme' ye ceza yağdı
- Kayıp hemşire, uçurum ve ormanlık alanda aranıyor
- Aynı gün Korona virüsten ölen ikiz kız kardeşler yan yana defnedildi
- Antalya Kültür Sanat’tan “Güncel Antalya’nın Kadim Suları” Sergisi
- İnsanlık Onuru Her Şeyin ÜstündedirDR. ALİ YILMAZ
- Renkler, Zevkler ve Antalya’nın LogosuAHMET TEK
- 21. Yüzyılda İslam Ahlakı ile Yaşamak Sorunsalı...ALİ TUR
- Arılar ve İnsanlarAHMET TEK
- Hava Bile Haram, Hava Bile!DR. ALİ YILMAZ
- "Osmanlı Torunuyum" Diyenler-1PROF. DR. RAMAZAN DEMİR
- Edi Rama, sanat ve insan davranışları HAKKI GÜLEÇ
- Kesip SakladıklarımdanDOÇ. DR. İBRAHİM BAYKAN
- Türkistan’da Şiiliğin Çıkışı, Şah İsmail ve Babür.MUHARREM YELLİCE
- Çözüm odaklı danışman yaklaşımı HAKKI GÜLEÇ
