Nerede hata yapılıyoı?

Antalya yine büyük bir organizasyona ev sahipliği yapıyor. Yıllar önce ülkemizde sosyal sorumluluk ve rehabilitasyon amaçlı başlatılan engellilerde spor, şu anda profesyonel olarak yoluna devam ediyor. 64 ülkeden yaklaşık 1600 sporcunun katılımı ile Türkiye’nin de 8 branşta katıldığı Dünya Şampiyona 10 Nisanda sona erecek.

Böyle Büyük organizasyonları ülkemize kazandıran yöneticilere ne kadar teşekkür etsek az fakat eksiklikleri de  dile getirmek de gerekir. Antalya’mızda böyle büyük bir organizasyon var fakat, acaba bu büyük organizasyon Antalya halkıyla ne kadar buluşabildi?  Pazar günü açılışı gerçekleşen organizasyonun açılışına Gençlik Spor Genel Müdürü Yunus Akgün, Uluslararası Parolimpik Komitesi Başkanı Philip Craven, Uluslararası Görme Engelliler Spor Federasyonu Başkanı Michael Barred,Türkiye Görme Engelliler Federasyonu Başkanı Mesut Dedeoğlu, Antalya Vali Yardımcısı Mehmet Seyman katıldı ve açılışın sonunda Sertab Erener’de konser verdi. 2 gün önce bir basın toplantısı ile şampiyona yerel basına tanıtıldı ve açılış hakkında bilgi verildi. Yani O iki gün gazete okuyan Antalyalılar bilgi sahibi oldu oldu. Olmadı? Olmadı yapacak bir şey yok. Tabi organizasyonun bu iki gün içerisinde gazetelerde ne kadar yer bulduğu da burada çok önemli.

Bu konuya neden bu kadar yer veriyorum. Kepez Erdal Öner Spor Salonunda gerçekleştirilen bu muhteşem açılışa 1600 sporcu, teknik ekipler ve davetliler katılmış. Bu durumda Açılışın Antalya halkıyla yeterince buluşamadığını gösteriyor. Tribünlerin böyle bir Dünya Şampiyonası ve bizi Eurovizyonda temsil eden Sertab Erener gibi bir sanatçının yaptığı açılışta boş kalıyor olması gerçekten çok üzücü ve bu durumun da, nerede yanlış yapıyoruz şeklinde sorgulanması gerekir diye düşünüyorum. Bırakın Dünya Şampiyonasını Sertab Erener ismi bile o tribünleri tıklım tıklım doldurmaya yeterdi. Tabi yeterli tanıtım yapılmış olsaydı.         Antalya’da gerçekleşen böyle büyük organizasyonlarda maalesef federasyonlar yerel halkı yeterince bilgilendirmeme hatasına düşüyorlar. Ülkemizde tanıtımı yaparken yerelde tanıtımı son iki güne sığdırıyorlar Böyle büyük bir organizasyonların tanıtımı ise tesadüflere bırakılmamalı. Geçtiğimiz yıllarda Muratpaşa Belediyesinin gerçekleştiği Dünya Plaj Şampiyonasın Antalya da yapıldığını bilmeyen çok azdır aramızda neden çünkü 1 yıl önce tanıtıma başladılar ve megaboard’larda yaptıkları tanıtımlarla her kesimden insanın şampiyona hakkında bilgilenmesini sağladılar. Bu Antalya’daki diğer şampiyonalar içinde yapılabilecek bir çalışma belediyeler bu konuda talep gelirse federasyonlara mutlaka destek vereceklerdir.

Sadece bu organizasyon için bu eksiklikten bahsetmiyorum Geçmişte de birçok Dünya ve Avrupa şampiyonasına Antalya ev sahipliği yaptı ve hemen hemen hepsinin problemi aynıydı. Antalya halkından kopuk şampiyonalar. Oysa şampiyona yapılan kentin halkının da dâhil olacağı organizasyonlar hem federasyonlara hem de ülkemize daha çok katkı sağlayacaktır. Yoksa sen ben bu organizasyonları yapmışız ve katılmışız, açılışa da ünlü isimleri çağırmışız çok önem teşkil etmez. Halkla bütünleşemiyor ve o sporun tanıtımını geniş kitlelere yayamıyorsak bu sadece ekonomik anlamda bize kayıplar getirir.

BÜYÜKŞEHİR RAHAT OYNADİ

Antalya Büyükşehir Belediyespor Basketbol Takımı, kendisi için Play-Off’u garantileme, rakibi için de, ilk dört içinde kalıp, kalmama anlamı taşıyan maçı son topta kaybetti. Aslında maç, hiç de beklendiği gibi başlamadı. Özellikle takımımız açısından çok kötü geçen bir ilk yarı seyrettik. Zaten çok dar bir kadroyla mücadele eden takımımızda, şutlar da girmeyince, Beşiktaş Cola Turka rahat, rahat oynamaya başladı. Herkes de maçın bu şekilde farklı biteceğini düşünürken, birden bire Takımımız canlandı ve farkı erite, erite 75-75 beraberliğe getirdi. Herhalde,  Coach Kandemir de, Beşiktaş Cola Turka’yı bu kadroyla ancak uyutarak yeneriz diye düşünmüş olmalı ki, ilk yarıyı sayısız kapatan Muratcan ikinci yarıya 15 sayı sığdırmış, yanına da 14 ribaund eklemiş, Brad 19, Patrick 10 sayıyla çift hanelere ulaşmış ve son dakikalara kadar uyutan bir oyun halinde devam eden maç, bir anda başka bir hal almış, maç kazanılabilecek duruma gelmişti. Maçın, Takımımız adına, 24 sayıyla en skorer oyuncusu ve kesinlikle maçın, bu kadar farktan gelerek berabere olmasında en önemli katkıyı yapan Henderson son topu daha doğru kullanıp, pası Brad’e verebilse, belki de sonuç daha farklı olacaktı. Sezonun sonu yaklaşırken, her maç çok daha önem kazandı. Önümüzdeki iki hafta Olin Edirne ve Medical Park Trabzonspor deplasmanlarında Takımımıza başarılar diliyor ve her iki maçı da kazanabilecek güçte olduğumuzu düşünüyorum.