Altın Portakal’ın ardından

Altın Portakal Festivali son dört yılda kazandığı ivmeyi devam ettirme başarısını göstermiş bu kadar önemli ve de nazlı bir sektörde kendine dünya çapında bir yer edinmiştir.

Bunu bu işten anlayan ve bilen biri değilde sadece dışardan iyi bir şekilde gözlemleyebilen biri olarak, bu işi çok iyi bilen ve dünyada birçok festivale katılan bu işin profesyeneli yabancı misafirlerden,  bu  hakikatı her fırsatta bütün içtenlikleriyle dile getiren dünya starlarının ağzından ve az da olsa yabancı basında çıkanlardan okuduğum için iddia ediyorum.

TÜRSAK başkanı Engin Yiğitgil ve Esra Eren sponsorlarının verdiği maddi ve manevi desteği büyük bir başarıyla değerlendirerek dördüncü yılına dolduran ve bu konuda bir marka olan Eurasia Filmmarket’le beraber bu festivalle çok büyük başarılara imza atmaktadırlar.

Başta Turizm Bakanı Ertuğrul Günay olmak üzere hükümet yetkililerinin festivale gösterdiği yakın ilgi ve katkılar Türk sinamasının geleceği kadar Türkiyenin turizmde trendi bir ülke olma yolundaki ümitlerimizide her gün daha fazla artırıyor.  Bakan Günay kapanış gecesinde sinemanın artık “Türkiye’nin dışa açılan kapısı” olduğunu belirterek  “Bu kapılardan en önemlilerinden birisi, büyük övünçle tanıttığımız, dünyanın en güzel şehri demekte abartı görmediğimiz
Antalya’dır. Antalya artık sinema dünyasının önemli marka etkinliklerinden birisine adını verdi. Bu etkinliği bu noktaya getiren bütün arkadaşlarımı kutluyorum” dedi.
Günay, bugün itibariyle dünyada 4 bin Türk filminin gösteriminin gerçekleştiğine dikkati çekerek, “Türk filmlerini evrensel kılmak için önümüzdeki yıl 30 ülke ve 35 şehirde Türk Filmleri Haftası yapacağımızı bir müjde olarak sizlerle paylaşmak istiyorum” dedi.

Başkan Menderes Türel’in  festival’e verdiği her türlü desteğin festivalin son senelerde katettiği büyük atılımda çok önemi var kendisine Antalya için yaptığı bu güzel çalışmalar için teşekkür ederiz.

Görüştüğüm yerli  ve bilhassa  yabancı katılımcıların verdiği intiba her yönden çok olumlu olup, buna rağmen her zaman daha iyiye ve mükemmele erişmek için alınacak daha çok mesafe vardır.

Festivalle beraber organize edilen film market büyük bir boşluğu doldurmakta ayrıca festivalin tanıtımınada katkıları olmaktadır. Bu sene 54 ülkeden 300 film endüstrisi yöneticisi endüstri buluşmaları seanslarında bir araya gelerek bağlantı kurdu.

Dünyanın hiç bir yerinde Cam Piramit, AKM ve bunları çevreleyen muhteşem park, Konyaaltı plajı, Sheraton, Su, Falez otelleri, Migros ve içindeki sinemalar gibi birbirine bu kadar yakın birbirini bu kadar mükemmel bir şekilde tamamlayan mekanları bulmak çok zordur.   Festival bölgesinin tam içinde bulunan 100 yıl projesinde ilerde festivalin çok daha büyüyeceği göz önünde tutulmalı ve özellikle gala gecelerinin yapılacağı muhteşem bir mekan projelere zaman geçmeden ilave edilmeli ve mevcut tesislere çok daha büyük ve görkemli bir alternatif yaratılmalıdır. Bu tesis Hollywood Oskar’larının yapıldığı mekandan bile muhteşem olmalıdır.

Dünya sineması, filmlerin değerlendirilmesi bugün Hollywood’un hegomonyası altındadır. Hollywood kendini yalnız ve yalnız Amerikan filmlerine ve onların getireceği kazançlar üzerine odaklamıştır.

Amerika dışındaki dünya filmcileri artık Hollywood ve onun Oskarını beklemekten bıkmıştır. Dünya artık filmlerin tarafsız bir ortamda,etkinliği ve mükafatları büyük olan ve bunları en tarafsız bir Jüri ile dağıtacak bir festival arayışı içindedir. Hollywood’un Oscar’ının papucunun dama atılma zamanı artık gelmiş ve yerine bütün dünya filmciliğini temsil eden iyi bir rakip bulma zamanı gelmiştir. Bu niye bizim Altın Portakalımız olmasın.

 FESTİVALİN KARNESİ:

1) Dünyada birçok ülke yıllardır ülkelerinde çevrilen filmlerin turizm potansiyellerini nekadar artırdığının farkında iken festivalin ana sponsoru Turizm Bakanlığı bu konunun nihayet bilincine vardı. Türk sinaması için yeni destekler getirirken yabancı filmler içinde  yeni yasalarla birçok kolaylıklar gelecek. Turizm bakanı Ertuğrul Günay’ın bu konuya gösterdiği  ilgi ve çalışmalar.10+

(Yeni Zelanda yüzüklerin efendisi filmi sayesinde turizmine yeni bir ivme kazandırdı. Bunun çok iyi bilincinde olan Tunus ve Ürdün gibi birçok ülke kendilerini dünya filmcilerine ciddi bir şekilde pazarlamakla meşgul. Hükümetler dünya filmcilerine her türlü kolaylığı sağladığı gibi onları maddi olarakta destekliyor. Hikayesi bile bizde geçen ve filmin çevrilmesi için benzersiz mekanlara ve insan gücüne sahip Türkiye TRUVA filminin başka bir ülkede çevrilmesine ilgisiz kaldı.)

2) Engin Yiğitgil , Esra Even sponsorların yaptığı katkıları mükemmel bir şekilde kullanarak 4 sene içinde festivali Türkiye kabuğundan cıkarıp milletler arası bir arenaya taşıyıp dünya film festivalleri içinde saygın bir yere oturttukları için.
 Dünya filmciliğinin önemli isimlerinin katılımlarını sağlayarak, onları en mükemmel bir şekilde ağırlayıp vede her yönden mutlu bir şekilde uğurlayarak Türk insanın sıcaklığını tattırdıkları, Türkiyenin vede  Türk filimciğinin tanıtımına yaptıkları katkılar için. 10+

 

Yabancıların intibaları;

Mükemmel bir program, değerli filimler seçilmiş, organize edenlerin içten yakınlığı ve sempatisi, sanat ve iş yapmak için endüstrinin doğru insanları davet edilmiş, iş yapma ve networking olanakları, huzurlu ve çok güzel bir ortamda hazırlanmış. Tekrar muhakkak geleceğim.

3)Açılış ve kapanışta sunumları yapan Ceyda Düvenci ve Levent Üzümcünün performansları. 10

 4) Türk filmciliğinin geleceği filmcilik okulu talebelerinin başka şehirlerden masrafları karşılanarak katılımlarını sağlamak. Yabancı ve yerli bu işin ustalarına verdirilen seminer ve workshoplarla onları geleceğe hazırlamak ve tanışmalarına vesile olduğu için. 9

5) Açılış ve kapanıştaki müzik, sunum ve programlama . 8

6) Sunumlar sırasında konuşmaların İngilizcelerinin önceden hazırlanarak sahneden yazılı verilmesi hem programın akışı ve hemde metnin doğru verilmesi yönünden çok güzel olmuş. Tercümanların canlı ve anında yaptıkları tercümeler açılışta vasat kapanışta çok daha iyi idi. 7

Tercüme konusunu geçen sene yazdığımızda;  (Türkçe konuşmalar yapılırken sahnede gösterilen İngilizce tercümeler çok önceden yapılmalarına rağmen çok kötüydü. Tercümeler aynen Türkçe yazıldığı gibi tercüme edilmişti. Tahminimiz bunlarında Antalya Times’ın İngilizcesini hazırlayan aynı tercüme bürosu tarafında hazırlandığı. 5,)

6)Festivale dünya medyası ilgisizliğini göstermeye devam ediyor  Birçok önemli yayında dünyadaki en saçma festivaller listelenirken bizden bir haber yok. Hollywood yayınları için sektörde gayet etkin olan Türk olan herşeye düşman olan  Los Angeles’te yerleşik diasporanın etkilerini orada yaşamış olan herkes gayet iyi bilir. Eğer reklam verilirse bu durum değişirmi? Her türlü opsiyonun değerlendirilmesi gerekir. 5

 

http://www.hollywoodreporter.com

http://www.variety.com

http://www.filmfestivals.com/index.shtml,

 http://www.screendaily.com

 7- Kokteylde bar hizmetleri. Bu sene herhalde bütçe kısıntısından yiyecek servisi yok ve bar hizmetleri ise minimum düzeyde. Olmasa daha iyi hiç olmazsa bu kadar kötü bir servis görme durumunda kalınmazdı.  Bunun için hiç olmazsa özel misafirlere özel bir bar ve ordöv sevisi yapılmalıydı. Programlar arasındaki zaman aralığı akşam yemeği için zaman bırakmıyor ve yabancı misafirler akşam yemeği ile program takibi arasında seçim yapma durumunda kalıyorlar. 4,

8) Değişik mekanlarda olmasına rağmen filmlerin başlama saatleri aynı olduğundan ne kadar mükemmel transfer yapılırsa yapılsın başka mekandaki bir filme yetişmek imkansız. Bu aynı zamanda bazı filmlerin seyredilecek kalitede olmalarına rağmen seyircisin yok denecek kadar az olmasına  da sebep olabiliyor. AKM ile Migrosta filimlerin başlama saatleri yarım saat farklı olsa bu durum yaşanmaz. 4

Bu senede bazı filimler arasında seyirci beğenisi yönünden çok büyük uçurumlar var. Festivalde yarışmaya katılan bir filimden insanlar kaçmak için can atmamalı. Çok iyi sanat ve ustalık var diyede seyirciye bu kadar eziyet çektirmemeli.

Bu katagorideki filmlere davetiye ile gelenler için sorun yok ama bazılarının bu filmlere 10 TL. verdiğini  düşünmek lazım. Eğer bir film nekadar sanat ödülü alırsa alsın eğer izleyicilerin çoğunluğu bunu bir eğlence değilde bir eziyet olarak görüyorsa onları kültürsüzlükle itham ederek bunda ısrar etmenin hiç bir mantığı yok.

Saygın turizmcilerimizin bu ve bunun gibi festivallerde daha etkin roller almalarını diliyoruz. Antalya’ya kadar gelen bu starları ve yabancı medyayı kendi tesislerinde misafir ederek Türkiye’nin ve tesislerinin reklamını yapmak fırsatı varken bu konuda festival yönetimi ile yakın işbirliği yaparak bir taşla iki kuş vurabilirlerdi. Ayrıca Gelen yabancı misafirlerin Türkiyemizin güzelliklerini en rahat ve icabında masrafları karşılanarak gezdirilmesi tanıtım için dış ülkelerde yaptığımız masraflardan çok daha ucuz olacaktır.

En genç Oscar alan Adrien Brody herhalde annesinin fotoğrafçı olması ve belkide onun ısrarı ile festival esnasında helikopterle Kapodokya’ya gidip geldi. Oraya gidipte hayran olmayan yok belkide bu muhteşen seti yapacağı bir filimde niye kullanmasın. Mesela San Paul the Anatolian( Anadolulu San Paul) gibi.

Turizmcilerimizin çok sevdiği markalaşma ve trend başlatma işi ancak Türkiyenin tanıtımıyla olur. Bunu en kolay ve ucuz bir şekilde başarmanın tek bir yolu var, oda tarihi ve tabiat güzelliklerimizi gösteren dünyada gişe rekorları kırabilecek birkaç film çevrilmesi. Bunun antitezi ise bizi 30 yıldır dünyaya alnımızda kara lekeyle dolaştıran Midnight Express filmi.

Festival komitesi gayet teknik ve karmaşık bir festivali son derece hassas ve özel ilgi bekleyen katılımcılarıyla ahenk içinde yürütmenin telaşı ve zorluğu içindeyken onlardan birde gelenleri hakkıyla gezdirmelerini ve eğlendirmelerini beklemek bencillik olur. Değerli turizmcilerimiz Antalya’da yapılan her türlü enternasyonal etkinlikleri yakından takip etmeli ve o etkinliği düzenleyen kuruma kendilerinden birşey istenmese bile alternatifler ve teklifler götürmelidir. Misal olarak golfe meraklı bir dünya starını en güzel golf tesisinde ağırlamalı, tarih seveni mükemmel bir organizasyonla tarihi yerleri gezdirmelidir. Hazır Antalya’ya kadar gelmiş yabancı gazetecileri festivalden evvel veya sonra birkaç gün misafir ederek Antalya ve civarını tanıtıcı geziler düzenlemelidir.

Bu sene sinama salonları çiçeklerle süslendi ve dünya yıldızları için ayrı bir güzellik yarattı fakat yinede onlara otel odalarına götürecekleri buketler takdim etmek unutuldu inşallah seneye buda yapılır. Dünya çiçekçiliğinde çok önemli bir yeri olan  Antalya çiçekçilerinin festivale sponsor olarak ellerinden geleni fazlasıyla yapmalarını bekliyoruz.


Daha evvel yazdığımız bu konuyu tekrarda fayda görüyoruz.  Emeğin ve çiçeğin bu kadar zengin olduğu böyle güzel bir şehir Kaliforniya’daki Pasedena’da yapılan Rose Parade benzerini bu festival sırasında niye yapmasın. Her yıl Kaliforniya’da yeni yılın ilk günü yapılan Rose Parade’in benzeri veya daha güzelini  bu festivalin başlangıcında yapmak ve film yıldızlarını çiçeklerden yapılan birbirinden güzel ve birbirinden orijinal vasıtalarla dolaştırmak bu festivale ayrı bir renk ve güzellik  katardı. Festivalin resimlerle izahı için http://home-and-garden.webshots.com/album/556791666QmmleF?start=24 bakınız.

 Festivalin halka inmediği doğrudur ve halkın çok büyük bir kısmı festival filmleriyle tanışamamış yıldızlarını görememiştir. Büyük şehir ve diğer belediyelerin festivalin halka inmesi için her semtte var olan Halk pazarları ve parklara açık hava sinaması kurmalarını ve festival yönetimi tarafından sağlanan halkın zevkine uygun yerli ve yabancı filmleri göstermeleri gerektiğini daha evvel yazmıştık. Geceleri festival yıldızları sinema oynatılan bu mekanlara sürpriz ziyaretler yaparak halkı onere etmeli sevindirmelidir. En kötü huyumuz olan yabancı misafirleri altın kafes içinde devamlı olarak gözaltında tutmaya son verilmeli halkımızla tanıştırılmalı onların sıcaklığını ve sevgilerini bu misafirlere tattırmalıdır. Başarılı bir festival için Holywood taklit ederek VİP servis çıkarmak onları kırmızı halı üzerinde yürütmek şart değildir.

Böylece herkesin şikayet ettiği  festivali halka indirin söylemi sona erecektir inşallah seneye..
Festival başından sonuna kadar internetten İngilizce yayınlanan dünya film medyasını takip ediyorum. En önemlilerinin festival listelerinde ismimiz geçmiyor ve çıkan haberlerde çok az ve heyecan vermiyor. Dünya filmciliğinin en önemli yayınları Variety ve Holywood reporter’de  herkesin festivali var bizimki yok!

http://www.variety.com/index.asp?layout=festivals&jump=story&id=1061&starting=21

Altın Portakalın medya yetkililerinin  enternasyonal medyanın seçkin muhabirlerini bu sene de buraya davet ederek görevlerini yaptıklarını biliyorum.,Bu gelenlere zorla haber yazdıramayacağımıza göre hiç olmazsa gelecek yıl için buna çareler aramak lazımdır diye düşünüyorum. Bu seçkin medyanın mensupları festival boyunca dünya film medyasına muhakkak haber servis etti fakat editörlerini geçemedi. Yabancı basınla ilgilenen değerli arkadaşlarımın o kadar ugraşıp seçerek akreditasyon verdikleri ayrıca bütün masraflarını ödeyerek büyük ümitlerle getirttikleri yabancı basın mensuplarının bize katkıları olup olamadıklarını daha etkin bir şekilde araştırmalarını, etkinlikler bittikten sonrada neler yazdıklarını kontrol ederek ilerde yapacakları etkinlikler hakkında hiç olmazsa iki satır yazacak alternatif arayışlar içinde olmaları gerekir diye düşünüyorum. Bundan sonra davet çıkaracakları yayın gurubunda eğer daha evvel Türkiye ile ilgili doğru haber yapmış bir gazeteci varsa onun ismen çağrılmasında fayda vardır.

Bu sene yabancı basında çıkan festival haberleri;

http://www.variety.com/article/VR1117993438.html?categoryid=13&cs=1

http://www.newstrackindia.com/newsdetails/25819

http://www.eturbonews.com/5541/turkeys-golden-orange-festival-has-started-kevin-spacey-attend

http://www.filmneweurope.com/festivals/festivals/45th-antalya-golden-orange-film-festival-competition-films

http://travelvideo.tv/news/more.php?id=15775_0_1_0_M

http://www.topix.com/who/joseph-stalin/2008/10/the-gift-to-stalin-captivates-audiences-at-golden-orange-film-festival

http://www.inform.com/related_content/86913283,0

http://article.wn.com/view/2008/10/08/45th_Antalya_Golden_Orange_Film_Festival_To_Kick_Off_On_Octo/

Sinema derslerinden anektodlar;

İsrailli yapımcı Shlomi Elkabetz:

 Mükemmel bir filim ancak mükemmel bir birdelikle çalışan ekiple olur. Filmimde bütün olayların üzerinde döndüğü 80 yaşında tanınmamış bir kadın vardı ve o filmimdeki ailenin en önemli şahsiyeti idi. Film başlangıcında daha meşhur olan oyuncular kendi pozisyonlarına gore havalara girerken ben herkesi ihmal edip bütün ilgimi ona verdim. Her sabah elini öptüm hatırını sordum, bunu gören bütün ekip beni takip ederek o kadını ailenin reisi haline getirdi ve filmin çekimi bu şekilde mükemmel bir sonuca erişti. Direktör daima yapılacak filmdeki sahnelerin önemine gore oyunculara karşı gösterdiği  veya göstermediği ilgiyle manipule edererek onlardan istediği en mükemmel ortamı yaratabilir.

 

Bir işi yapmak için şartlar nekadar imkansız bile olsa muhakkak şansınızı deneyin.  Yapacağım bir filim için en uygun aktrisi buldum ve anlaşma imzaladım. Kısa bir zaman başka bir aktris geldi ve bana o filimdeki Simona karakteri benim dedi. Benim bütün reddime rağmen o sahneyi karşılıklı olarak prova yapmadan yakanı  bırakmayacağım dedi ve dediğini yaptı. Nihayet bir araya geldik ve provayı yaptık fakat bende bittim çünkü o hakikaten Simonaydı ve beni göz yaşlarına boğmuştu. Şans eseri kontrat yaptığım aktris filimden vazgeçti ve filmi hakiki Simonayla yaptık, harika bir filim oldu.

Türk filimleri İsrail kültürünün bir parçası olup cuma günleri ailece Türk filimlerine gidilir ve ağlanır bende bu kültürden geliyorum.

Kevin Spacey;

TÜRSAK  Başkanı Engin Yiğitgil, den onur ödülünü alan  Spacey, ödül için teşekkür ettiklten sonra Türkiye’ye ilk kez geldiğini ve Antalya’da bulunduğu iki günde çok özel deneyimler yaşadığını söyledi.
Master class adı verilen derslerde genç sinemacılarla bir araya geldiğini anlatan Spacey, şunları söyledi:
“Master class’ta gördüğüm heyecan beni sevindirdi. Tüm film komisyonlarınız ve hükümetinizin genç sinemacıları kalpten destekleyeceğini biliyorum. Onlar Hollywood’a ulaşmak istiyorlar ama onlar Hollywood’u değil, Hollywood onları keşfetmeli.” Spacey bunu master class’ta gençlerden birisinin Türkiyede iken kendimizi  Hollywood’a nasıl Kabul ettirebiliriz sorusuna karşılık söyledi.

Tcheky Karyo :.

“Türkiye’de bulunduğumda hissettiğim coşkuyu ve duyguları paylaşmak için bir kaç cümle söylemek istiyorum” diyen Karyo, “Burada sokaklarda, her yerde babamı görüyorum. Türk erkeklerinin güzel enerjilerini, mizahlarını ve yüce gönüllerini hissediyorum dedi.

Adrien Brody,

Bu sezon o kadar stresli ve zor geçen günlerden sonra festival heyetinin nazik davetiyle  tedavim için bana bu kadar mükemmel bir sanatoryum ayarladıkları için teşekkürlerimi sunuyorum.

Yayın Tarihi
27.10.2008
Bu makale 2708 kişi tarafından okunmuştur.
Bu Haber İçin Yorum Yapın
NOT: E-Mail adresiniz web sitemiz üzerinde yayınlanmayacaktır.
CAPTCHA Image
Bu makaleye ilk yorumu yazan siz olun.

Çerez Kullanımı

Kullandığımız çerezler hakkında bilgi almak ve haklarınızı öğrenmek için Çerez Politikamıza bakabilirsiniz.

Daha Fazla

Arama Yap!