Büyük Millet Meclisi’ne sunulan ve alkollü
içki satış ve pazarlama kurallarını yeniden düzenleyen torba kanun bu şekliyle
kabul edilirse, turizm teşvik belgesine sahip olan ve Turizm bakanlığından
ruhsat alan oteller de dahil olmak üzere, 100 metre yakınında bir eğitim kurumu
bulunan satış noktası ve restoranlarda içki satılamayacak.
Hazırlanan kanun teklifinde hiçbir ayırım
yapılmadan , “ ibadethaneler ile her
türlü eğitim ve öğretim faaliyetinin icra edileceği tesisler” denildiği için,
yüz metre yakınında sürücü kursu olan bir turistik tesis, bir içkili restoran,
otel, bakkal ya da marketin alkollü içki
satış ruhsatı iptal edilebilecek.
"Kanun teklifinin 4.
Maddesi ile 4250 sayılı Yasanın 9. Maddesi şöyle düzenleniyor:
Alkollü içkilerin
satış ve tüketimine yönelik ticari faaliyetler ancak mahalli mülki amirin izni
ile icra edilebilir. İzinsiz faaliyet gösteren işletmeler kapatılır. Bu iznin
verileceği ticari işletmeler ile ibadethaneler ve her türlü eğitim öğretim
faaliyetinin icra edildiği tesisler arasında asgari yüz metre mesafe bulunması
şarttır.
Turizm teşvik belgesine sahip ticari işletmeler
bakımından birinci fıkra hükmüne göre ayrıca izin alınmasına gerek yoktur.
Ancak birinci fıkranın son cümlesi hükmü turizm teşvik belgesine sahip ticari
işletmeler bakımından da uygulanır”
Maddeye
göre kapalı içki satışı yapılan bakkal, market, büfe gibi perakende noktalar
ile açık içki satışı yapılan restoran,
bar gibi işyerleri ve turizm
teşvik belgesine sahip tüm işletmelerden oluşan satış noktalarının cami ve her türlü eğitim faaliyetinin yapıldığı
tesislere 100 metre mesafeden yakın
olması yasaklanacak.
Bu
madde böyle geçerse, sadece okullar değil, sürücü kursu, bilgisayar kursu,
mesleki kurslar, dans kursu gibi akla gelebilecek herhangi bir kurs da eğitim
tesisi sayılabilecek ve 100 metre
yakında hiçbir şekilde şişeyle yada kadehle içki satılamayacak.
Bu
kural uygulanırsa İstanbul’da İstiklal caddesinde, ne Çiçek pasajı kalacak, ne Asmalı
Mescit ne de Nevizade…Çünkü İstiklal
Caddesi üzerinde bir çok binada çeşitli kurslar veriliyor. Çiçek Pasajı’nın
karşısında Galatasaray lisesi olduğu için bu pasajdaki restoranların ruhsatları
iptal tehlikede. Sultanahmet Meydanı, Galata kulesi civarındaki oteller de
ruhsatlarından vazgeçmek durumunda kalacaklar. Ortaköy’deki, Kumkapı’daki ya da
Kadıköy’deki birçok restoran da içki satamayacak. Bodrum, Çeşme, Antalya gibi
turistik yerlerde de içkili restoran sayısı en az %60 -70 azalacak. Ülkemize gelecek turist sayısında artış
olması ve 50 milyon kişiye ulaşması beklenirken, turistik tesislerin yarısından
çoğunun içkisiz olması, turistin
Ortaköy’de boğaza karşı bir kadeh içki içmesinin mümkün olmaması halinde
turizmin büyük yara alacağı da tartışmasız. Turistler gittikleri restoranlarda
içki bulabilirlerse o zaman da manzarayı görmek için cam kenarında
oturamayacaklar, oturmak isterlerse içki içemeyecekler.
YASAK SADECE TURİZMCİLERİ
DEĞİL, BAKKAL, MARKET, BÜFE VE ZİNCİR MAĞAZALARI DA VURUYOR…..
Getirilen
yasak sadece turizm işletme belgesi olan restoran, otel ve işletmelerle de
sınırlı değil, 100 metre kuralı, bakkal, market ve büfelere de uygulanacağından
etrafında herhangi bir eğitim tesisi, ibadethane, kilise bulunmayan bakkal ve
market bulmak zor olacağı için sadece İstanbul’da bakkalların %70’i içki satış ruhsatını kaybedeceği hesaplanıyor.
Belediye
Kanunu ve İşyeri Açma ve Çalışma Ruhsatlarına ilişkin Yönetmeliğe göre sadece açık içki satışı yapılan yerler için
ibadethane ve okullara 100 metre mesafede olma kuralı bulunuyor.
Nitekim
geçtiğimiz ay içinde Üsküdar Belediyesi,
100 metre yakınında ibadethane ve okul bulunan bakkal ve marketlerin perakende
içki satış ruhsatlarını iptal etmek için karar almış ancak esnafın karar çok
büyük tepki göstererek dava açması sonucu İstanbul 2. İdare Mahkemesi, Üsküdar
Belediye Meclisi kararını yasaya aykırı bulmuş ve “meclis kararı ile yasaya
aykırı bir uygulama getirilemeyeceği” gerekçesi ile yürütmeyi durdurma kararı vermişti.
Bakkalların,
büfelerin ve bunun gibi küçük esnafın içki satışının yasaklanması halinde
devletin çok büyük ÖTV gelirinden olması bir yana, yasadışı, kaçak ve vergisiz satışların artmasından
endişe ediliyor.
ALKOLLÜ İÇKİ SATIŞ
RUHSATI BELEDİYELERDEN ALINIP VALİLİK VE KAYMAKAMLIKLARA VERİLİYOR
Mevcut
kanuna göre belediyeler restoranlara işyeri ruhsatı verirken kanundaki şartlara
bakıp içkili yer ruhsatı da veriyordu. Ama şimdi bu torba yasa teklifi ile bütün
yetki valilik ve kaymakamlıklara veriliyor. Vali bir restorana veya bakkala
ruhsat vermek istemezse buna itiraz hakkı bile yok. Böylece Valilik ve kaymakamlıklar isterse
şehrin tamamında bile içki satışını yasaklayabilir çünkü teklifte ruhsatın hangi
koşulda verileceği ya da hangi durumda iptal edileceğine ilişkin bir kriter de
bulunmuyor.
RESTORANIN
ÖNÜNDEKİ MASADA İÇKİ İÇENE 50.000 TL PARA CEZASI… İÇKİLİ RESTORANLAR İÇERİSİ GÖRÜNMESİN DİYE SİYAH CAM MI TAKACAK!
Teklifteki
bir başka maddeye göre, alkollü içki satılan ve tüketilen yerlerde içki
içildiği ve satıldığının dışarıdan görünmemesi gerekiyor… Maddede, bu kurala
uymayan işletme sahibine 50.000 TL ye kadar para cezası verilmesi öngörülüyor.
Hazırlanan taslağın
6. Maddesinin 7. Bendine göre; Alkollü içkilerin satışına ve
tüketilmesine izin verilen yerlerde bu ürünler işletme dışından görülecek
şekilde satışa arz edilemez. Bu maddeye aykırı hareket edenlere , on bin Türk
Lirasından (10.000 TL) ellibin Türk Lirasına (50.000 TL) kadar idari para cezası verilir.
Bu
maddeye göre, içki tüketilen yerlerde dışarıdan görünecek şekilde satış
yapılması yasaklandığından Nevizade sokaktaki gibi kapı önünde masa olan bütün
içkili restoranlar masaları kaldıracak ama bu da yetmeyecek. Çünkü maddeye göre içeride içki içildiği veya
satıldığını dışarıdan görünmesi de yasak olduğundan bu restoranların camlarını
da boyamaları veya film kaplatmaları gerekebilir.
PERAKENDE İÇKİ
SATAN BAKKALLAR, MARKETLER VE BÜFELER DE CAMLARINI İÇERİSİ GÖRÜNMEYECK ŞEKİLDE
BOYAMAK ZORUNDA
Madde
aynı zamanda bakkal, büfe veya market gibi tüm perakende içki satış yerlerini
de kapsadığından vitrinlerde içki bulunmayacağı gibi içerisi görünmesin diye
camları da boyamak zorunda kalabilecekler.
HİÇ BİR YERDE
ALKOLLÜ İÇKİ REKLAMI YAPILAMAYACAK , ÜRETİCİ FİRMALAR FİRMA ADINI BİLE KULLANIP
KENDİNİ TANITAMAYACAK, ŞİRKET UNVANI İLE SOSYAL SORUMLULUK PROJESİ BİLE
YAPAMAYACAK..!
Hazırlanan
kanun teklifi ile alkollü içki markalarının, gazete, dergi, internet reklamları
tamamen yasaklanıyor ve hiçbir etkinliğe şirket ticari unvanı ile dahi destekleyici
olunmasına izin verilmiyor. Bu güne kadar alkollü içki üretici firmalar bazen
bir marka ile bazen de şirket ticari unvanları ile sanat ve kültür
etkinliklerine destekleyici olabiliyordu.
Ancak
bu teklif sponsorluğu tamamen yasaklıyor. Özellikle İKSV’nin kültür sanat
etkinlikleri, sinema ve müzik festivallerinde bu firmalar sponsor oluyordu.
Ancak şimdi hiç birisi mümkün değil. Alkol üreticileri herhangi biçimde
kurumsal sosyal sorumluluk projesi de yapamayacaklar.
Teklifin 6. Maddesinin 1. Bendine göre: “Alkollü
içkilerin ve üreticilerinin her ne suretle olursa olsun reklam ve tanıtımı
yapılamaz. Bu ürünlerin tüketimi özendirilemez, kullanılmasını teşvik eden
kampanyalar , festivaller ve sair etkinlikler düzenlenemez.Alkollü içkileri
üreten ve pazarlayanlar, her ne suretle olursa olsun hiçbir etkinliğe
isimlerini, amblemlerini veya ürünlerinin marka ya da işaretlerini kullanarak
destek olamazlar. Buna aykırı hareket
edenlere 200.000 TL ye kadar para cezası verilir.
Bu
madde ile bu tür uluslar arası tanıtım sağlayacak festivallerde bile alkollü
içki firmalarının sponsor olmasını marka ve logosunu kullanmasını yasaklamak
demek bu etkinliklerde içki satılamayacağı anlamına gelir.
Oysa
dünyanın hiçbir ülkesinde toptan bir içki reklamı yasağı yok. Şayet Suudi
Arabistan veya İranda yaşamıyorsanız bu şekilde alkollü içkilerin hiçbir
markasının hiçbir yerde kullanılamayacağı bir yasağı dünyanın hiçbir yerinde
göremezsiniz.
ALKOLLÜ İÇKİ
FİRMALARI YER ALTINA MI İNİYOR.! TABELALARDA
REKLAM YAPILMASI YASAK, ARABALARDA ŞİRKET UNVANI BİLE YAZAMAZ….
Keza
bu yasak bütün mecraları kapsadığı için sadece gazete ve dergiler değil içkilerin satıldığı satış yerlerini de kapsadığından bütün tabelaların kaldırılması
gerekecek. İşyerlerinde büyük
marketlerdeki içki reyonlarında da reklam yapılamayacak.
Tabelalar
da kaldırılıp satış yerindeki raflarda reklam yapılması da yasaklanınca bakkal
ve marketler de büyük bir maddi destek kaybedecekler. Reklam yapamayan üretici ise ürününün nasıl
tanıtıp satacak o da ayrı konu…
Bütün
bunlara ek olarak taslak madde üretici firmanın da tanıtımını yapmasını da
engellediği için firmalar kendi ticari araçları üzerine ticari unvanlarını bile
yazamayacaklar.
ARTIK İÇKİ
KADEHLERİ BİLE MARKASIZ VE LOGOSUZ OLACAK!
Hazırlanan
taslağa göre, alkollü içki
markaları başka hiçbir ürün üzerinde
kullanılamayacağından artık restoranlardaki, logolu kadehler, buz kovaları,
şemsiyeler, masa örtüleri, bakkallardaki
bira dolapları, minderler ve hatta şirket çalışanının üzerindeki tişört
üzerinde bile sattığı ürünün marka ve logosu
yazamayacak….
Nitekim 6. Maddenin 9. Bendi şöyle diyor: Alkollü içkilerin
marka, tanıtıcı ve ayırt edici her türlü işareti alkolsüz içecekler ve sair
ürünlerde, alkolsüz içecek ve sair ürünlerin marka, tanıtıcı ve ayırt edici her
türlü işareti alkollü içkilerde kullanılamaz.