Ne kadın olmaya ne de erkek olmaya, İNSAN olmaya önem verdim.
Evrende hiçbir manada da ‘eşitlik’ kavramına inanmadım.
Erili -dişisi, siyahı -beyazı, inananı - inanmayanı, fakiri - zengini ile İNSAN olmaktır, olabilmektir adil olan ve aslolan.
Adalet; tam ortadan yarmak anlamına gelir. Tam ortadan yaran kişiye bugün YAR-GIÇ denir.
Ama bu ülke yasaya olan inancını kaybetti. Keyfilikler ile hürmet duygumuzu tükettiler.
Atadan miras aldığımız ‘adalet belki geç tecelli eder - ama mutlaka eder’ ümidini bizden çaldılar.
Yasaya hürmeti olmayanın, yargıcına, devlet adamına, siyasetçisine saygısı kalır mı ?
Ahlak, şeref, izzet, itibar kelimelerinin manalarını arar mı ?
Sevmediğimiz İNSANLARA yapılan zulmün vicdanımızda ki karşılığını sorgular mı?
İç sesini duymayan veyahut artık duyaMAyanın başkalarına adil olma şansı olabilir mi?
Yukarıda sorduğum soruların cevabı kişisel olarak neler yapabilirimin cevabında saklı zannımca. En azından gerek sosyal gerekse siyasi yaşamda bizimle çalışan, bizim için çalışan İNSANLARA,
geleceğimiz çocuklarımıza vermemiz gereken mesajlar var;
Özgüvenli ol ama başkalarına da güven.
Kendini ezdirme ama başkalarını da ezme.
Mutlu ol ama başkalarını da mutlu et.
Sana yapılmasını istemediğini sen bir başkasına yapma ve yapana da göz yumma.
İffet kadın olsun erkek olsun cinsel ahlak konularına bağlılık), hikmet (bilinemeyen neden), cesaret (yüreklilik) konularında hiçbir masada meze olmadan dengeye kavuşturmaya ve tamamlamaya bak.
Kimilerine göre zor bir denge ama becerebildiğimiz zaman, KADIN OLMAK MI- ERKEK OLMAK MI tarzında adaletsiz dayatmalara maruz kalmadan İNSAN olmanın güzelliklerini yaşayabilir ve yaşatma şansı elde edebiliriz.
İNSAN’nın, (kadının-kadına, erkeğin-kadına, erkeğin-erkeğe ve kadının-erkeğe)
‘ham’ gözlerin kusurundan uzak, aynaya dikkatle bakması ve sorgulaması, kiniyle, nefretiyle, kibiriyle içimizdeki insanı rencide etmemesi adına elzemdir. Zira içimizdeki insana sevgimiz ve saygımız nekadar ise karşımızdakine de o denli sevgi, saygı ve hoşgörü duyarız. Şikayet etmeden önce, herkesten ve her şeyden önce içimizdeki insanın keşfine emek verip, eksiklerimizi ne kadar tamamlamaya çalıştığımıza bakalım, ne dersiniz ?
Saygılarımla ,