Ne olacak memleketin hali

Dünya ilkin: Güneş, ateş, meşale, kandil, şinanay, mum, gaz lambası ve sonrasında bizi ampulle tanıştırdı ama teknolojiye yaklaşırken insanlıktan uzaklaştık sanki. Dünyadaki gelişmiş ülkeler elektrikle 1856’larda buluşurken Türkiye, İstanbul’da gazhanelerle aydınlanmaya başladı. O devrin padişahının elektriğe sıcak bakmaması, sarayının uzaktan bir komutla uçurulabileceğinden korkması yüzünden ne yazık ki biz sadece İstanbul’da 1914’de elektriğe kavuşabildik. Günümüze dek bazı köylerimize elektrik ancak verilebildi.

Baş düşman elektrik!

Ayrıca Antalya yağışlı iklim kuşağında. Elektrik kesintileri kış aylarında sıkça oluyor. Hele bu yıl. Komşu kent Isparta 96 saat elektriksizdi. Ani gidişlerde vatandaşın şikâyetlerini temel alırsak, neredeyse elektronik aletlerin çoğu yandı, bozuldu, iş göremez hale geldi. Bu mağduriyeti kim karşılayacak?
Eh çağdaşız ya, elektrikle ısınıyoruz elbette ki, aslında çok yüksek faturalar yüzünden dolayısıyla yakmadan donuyoruz! Konukomşu ne yapsın soba kurdu ama fırsatçılar, torbası 75 liralık kömürü 135 liradan satıyorlar. Ha ayrıca hava kirliliğini önlemek bu koşullarda imkansızlaştı, onu da gözardı etmemek lazım. Vatandaş, kentimizde CK Akdeniz elektriğin devletleştirilmesini istiyor. Protestolarla seslerini duyurmaya çalışıyorlar. Sadece elektrik, zamların bir parçası. Akaryakıt zamlandıkça otomatikman herşeye yansıyor. Aha bugün mazota yine zamlandı. Marketlere, pazara korkudan gidemiyoruz valla.

"Ne olacak memleketin hali?" demenin tam sırası!

Yaklaşık üç yıl önce kabataslak hesaplamıştım: 220 kilowatt harcandığında 58 lira, 680 kliwatt kullanıldığındaysa 180 lira elektrik parası faturalarımıza yansıyordu. 58 lira, fatura kesintileriyle 87 lira oluyor, 180 elektrik tüketimi kesintilerle en doğrusu bindirmelerle 268 lira olarak karşımıza çıkıyordu. O zaman bile sesimizi yükseltiyorduk.
Bunun 41 lirası KDV, 5,5 lirası personel hizmetleri bedeli, 59 kuruş sayaç okuma bedeli, 6 lirası üretim sistemleri kullanma bedeli, 21 lira dağıtım bedeli, enerji fonu 180 kuruş, TRT payı 360 kuruş, 9 lira elektrik tüketim vergisi, toplam 268 lirayı buluyordu o vakitler. Kısacası vatandaş, 88 lira fazla ödemiş oluyordu. % 18 KDV, % 5’ de elektrik tüketim bedeli üstünden kesiliyor. Vatandaşın sırtındaki yükü azmış gibi kaçak kayıp kullanım bedelini ödettiriyorlardı düne kadar.
Trt, kayıp kaçak İtirazlar sonucu kaldırıldı lütfen. “Sen işini takip etme, vatandaş başkasının hırsızlığının bedelini ödesin, oldu canım.” Bu yaptığım hesaplar M.Ö di.

E-eee her güzelliğin bitimi vardır, derken efendim sessizlik daima fırtına getirir ve getirdi de. 2022 Bismillah yağmur gibi zamlarla dayak yemişe döndük. Zam üstüne zamla yaşam ringinde sersemlettiler adeta. Havlu atmaya ramak kaldı. 2022 sabahı açıklanan zamlar arasında en çok dikkat çeken, kademeli olarak %50 ila %125 arasında değişen elektrik zammı oldu.
Aylık 150 kilovatsaatlik tüketim kritik sınır olarak belirlendi. Bunun altındaki ve üstündeki harcamalar farklı fiyatlandırılacak. 150 kwh'a kadar olan kullanimlar icin birim fiyat 1.37 tl, 150 kwh uzeri olan tum kullanimlar icin ise 2.07 tl'dir. Ayda 150 kilovatın altında kalmaksa olanaksız.
Ağlamayan çocuğa meme vermezler ağladık. 150 kw kotası 210 çıkarıldı. Bu defa dövündük. Geri vites atılacağı söylentileri duyuldu. Yüzde on indirim geliyormuş bakalım artık! Görmeden inanmam, hatta faturaya yansımadan hiç inanmam.
Aslında evlerde kullanılan elektrik, yaşamsal olduğundan haneleredeki KDV’nin ve tüketim vergisinin kaldırılması gerekmektedir, bu da sosyal devlet anlayışıdır. Devletin anayasal görevi vatandaşlarının yaşamsal ihtiyaçlarını sağlamaktır, buna zorunludur-mecburdur.

Şöyle ki: Elektrik kullanımından asgari ücretle çalışandan sanki keyif sürüyormuş gibi: “sen bunu neden tüketiyorsun?” deyip üstüne üstlük % 18 KDV alınıyor. Yaşamsal gereksinimler temel alındığında bakliyatlarda, asli gıdalarda KDV oranı % 1 dir Velhasılı yırtılan garibanın yakası hep!