ATSO Meclisi’nde konuşan Başkan Ali Bahar, yaklaşık 1,5 aylık süreci geride bıraktıklarını ve odada duruma göre yapılan ve yapılacak çalışmaları değerlendirme sürecini geride bıraktıklarını belirtti. 2023 yılı bütçe hazırlığı çerçevesinde, gerek çalışma programı gerekse bütçeyi önümüzdeki ay belirleneceğini aktaran Bahar, “ATSO’nun her üyesinin Antalya’yla ve sektörüyle ilgili düşüncesini, önerisini bizimle paylaşmasını istiyorum. Her meclis üyemiz, komite üyemiz sektörünün temsilcisi olarak önemlidir ve değerlidir. Birlikte yönetim bütün ATSO üyeleriyle istişare etmek demektir. ATSO vergi dairesi gibi resmi bir kurum değil, üyelerin ortak çatısı, adeta bir şehir kulübü gibi görülmelidir. Her üyenin gelip odanın ne yaptığını göreceği, eğitim ve proje çalışmalarına katılacağı, kolektif bir yapı kurma yönünde ilerlemek istiyoruz” dedi.
140 yıllık bir kurum olarak ATSO’nun kurumsal ilke ve değerlerine sahip çıkarak ilerleyeceklerinin altını çizen Bahar, Fakat biliyorsunuz ki dünya tarihinde üretilen verinin yüzde 90’ı son iki yılda üretilmiştir. Veri ve bilgi patlaması yaşanan bir dönemdeyiz. Küresel ekonomi, küresel ticaret sistemi değişiyor. Böyle bir dönemde devamlı olarak kendimizi yenileme, sürekli ilerleme ve değişim içinde olacağız. Bunu ancak hep birlikte çalışarak başarabiliriz. Her birinizin elini taşın altına koymanızı samimiyetle rica ediyorum” diye konuştu. Turizmde bu yıl 2019 düzeyine yaklaşıldığına işaret eden Bahar, "Rusya turizminde aksamaya rağmen bu önemli bir başarıdır. Gelecek yıl Antalya turizminin yeni bir rekor kırmasını bekliyoruz. Biz de turizmin daha iyi olması ve sektörlerimizin turizmden daha yüksek pay alması yönünde çalışmalar yapacağız” ifadelerini kullandı.
“Üretim, ihracat ve yatırım için kredi istiyoruz”
Turizmdeki canlanma ve yabancıların Antalya’ya akını sayesinde iyi bir toparlanma yaşandığını ancak son dönemde piyasada yavaşlama sinyalleri gördüklerini ifade eden Bahar, konuşmasını şöyle sürdürdü: “İhracatçı, sanayici, taşıt kiralama gibi her sektörden kredi konusunda yakınma almaktayız. Üretici maliyetlerinde ortalama yıllık artış yüzde 157, tarımda üretici maliyetinde ortalama yıllık artış yüzde 138. Bu maliyet artışlarına ve enflasyona rağmen Antalya’da 9 aylık kredi artışı sadece yüzde 25’tir. Bazı sektörlerde kredi artışı bunun da altındadır. KGF net görülmektedir. İhracat kredileri serbest olduğu halde mevzuata takıldığı için kredi alamayan şirketlerimiz var. Dolaylı ihracat yapan, yani ihracata kayıtlı mal vererek ihracat yapan şirketler kredi şartlarını yerine getirdiği halde kredi alamıyor. Merkez Bankasının, BDDK’nın, Hazine ve Maliye Bakanlığımızın ve bankalarımızın bu konulara detaylı bakmasını istiyoruz.”
“Tırlarımız Bulgaristan kapısında 2 haftadır ciddi sıkıntı yaşıyor”
Bahar, tarım ihracatı yapan şirket tırlarının Bulgaristan kapısında bekletildiğine yönelik şikayetleri ele aldıklarını belirterek, “Bulgaristan geçişindeki laboratuvar kapanınca alternatif olmadığı için iki haftadır ciddi sıkıntı yaşanıyor. Konuyla İhracatçı Birliklerimiz ve ilgili kurumlar ilgileniyor. Biz de sorunun çözümü için çaba harcıyoruz. Bu konuda kalıcı bir çözüm tırlarımızın Antalya’da AB yetkili kurumları tarafından denetlenmesi ve sınır kapılarında beklememesidir. Ayrıca Yunanistan ve Romanya üzerinden yeni güzergahlar da oluşturulmalıdır. Bu konuyu takip ediyoruz” dedi.
“Konut fiyatı ve kiralarda yıllık artış yüzde 250’ye yakın”
Antalya’da konut ve kira artışları konusuna da değinen Bahar, şunları söyledi: “Antalya konut fiyatı artışında, kira artışında, hatta satış artışında birinci ildir. Konut fiyatı ve kiralarda yıllık artışı yüzde 250’ye yakındır. Bir tarafta Antalya’ya yabancı ilgisinin oluşturduğu canlılıktan kazanan üyelerimiz varken, diğer tarafta çalışanların barınma sorunuyla karşı karşıyayız. Ülkemizde yıllık konut ihtiyacı 800 bin-1 milyon arasındayken, son yıllarda yıllık üretim ortalama olarak 500 bin konut civarındadır. Buradan kaynaklanan konut açığının giderilmesi için kredi faizi düşürülmesi dışında daha ciddi önlemlere ihtiyaç vardır. Fabrikalara ve otellere yakın çevreci toplu konut planlanmaları hızla ele alınmalıdır. Bu konuda kamu kurumları ve belediyelerle birlikte çalışmaya hazırız.”
“Kira ve çocuk eğitim desteği hızla hayata geçirilmelidir”
Aralık ayında asgari ücrete yapılan zam oranın belirleneceğini anımsatan Bahar, “Maalesef yüksek enflasyon hem bizim sermayemizi hem de ücretleri eritmektedir. Yüksek maliyetlere rağmen piyasada daralma nedeniyle fiyatlarını artıramayan sektörlerde ücret artışı korkusu büyümektedir. Diğer taraftan çalışanların geçim koşullarının bozulduğunu da biliyoruz. Bu meselenin çözümü çalışanlar üzerindeki vergi yükünün düşürülmesi, ayrıca düşük ücretli kesime sosyal yardımların artırılmasıdır. Antalya gibi yüksek kira artışlarının olduğu illerde çalışanlara kira ve çocuk eğitim desteği gibi yardımlar hızla hayata geçirilmelidir. Artık bu tür çözümleri uygulamaya geçirme zamanı gelmiştir” diye konuştu.