Uygarlığın Neresindeyiz? -1-

         Biliyor musunuz, beş bin yıl önce çivi yazılı kil tabletlerden oluşturulmuş “ev kütüphaneleri” yıllarca önce bulundu. Bunların birçoğunu Muazzez İlmiye Çığ isimli “Sümer Kraliçesi” Türkçeye çevirdi…

         Her evin altında, o evde kimler yaşadı, hangi okullara gitti, hangi hastalıklara tutuldu, isimleri, merakları, meslekleri, ev halkının özel günleri yazılı…

         Bizde kaç evde böyle bir kütüphane/arşiv/bilgi merkezi var?

         İşte bu nedenle ben de evimdeki kitapları bilgisayarıma geçirip, bir ev kütüphanesine kavuşmaya çalışıyorum.

         Tüm kitapları tek, tek elimden geçirirken elime gazete kesikleri, günün önemine özgü notlar, dergiler, fotoğraflar… çıkıyor.

         Bunlardan birisi de Avrupa Birliği Bülteninin Lüksemburg 1996 baskı tarihli; “Avrupa Birliği ve Dünyada İnsan Hakları” konulu bildirgesi… Tam yirmi yıl önce uygarlık ölçütlerini vermiş:

         “İnsan Hakları Evrensel Bildirgesi’nden kaynaklanan ve uluslararası topluluk tarafından 1993 Viyana Konferansında yeniden teyit edilen üç ilke, insan haklarının korunmasıyla ilgili uluslararası sistemin kilit taşını oluşturur” diyor. Bunlar:

         1)Ulusal, kültürel veya dini nitelikte hiçbir gerekçenin insan hakları evrensel bildirgesinde en üstün tutulan ilkelerin önüne geçemeyeceği anlamına gelen evrensellik ilkesi,

         2)Yurttaş hakları ve siyasi haklar ile ekonomik, sosyal ve kültürel haklar arasında ayırımı engelleyen bölünmezlik ilkesi,

         3)İnsan haklarının sahibi ve kalkınma sürecinin yararlanıcısı olarak insan üzerinde odaklaşan yeni bir kalkınma tanımıyla bağlantılı olarak insan hakları, demokrasi ve kalkınmanın karşılıklı bağımlılığı ilkesi…

         Bu ilkeler çerçevesinde yapılması gereken işleri sıralamış, Komisyon:

         ‘1-)Serbest ve adil seçimler yapılması dâhil, demokrasiye geçişin desteklenmesi…’ demiştir.

         Oysa Türkiye’de, 2010 yılında, demokrasinin temel koşulu olan yargı bağımsızlığı yok edilirken ve halk başkaca maddelerin arkasına gizlenmiş bu tuzağı fark edemezken sessiz kalmıştır. Anayasaya göre tarafsız olması şart olan Cumhurbaşkanı meydan, meydan bir siyasal partiyi desteklerken; yolsuzluk ve hırsızlıkla yaratılan yeşil sermayenin desteğinde beş katlı apartman boyunda iktidar partisi posterleri her ilçeye asılırken, hazine yardımı yapılmayan muhalefet boğulurken sessiz kalmıştır.

         2-)Yargı bağımsızlığının desteklenmesi ve güçlendirilmesi (adaletin uygulanması, suç işleyenlerin yargılanması, suçların önlenmesi, parlamentoların ve demokratik seçimlerle işbaşına gelen diğer kurulların faaliyetlerinin desteklenmesi yoluyla hukukun üstünlüğünün ilerletilmesi ve pekiştirilmesi… demiştir.

         Türkiye’de hukuku siyasallaştıran AKP iktidarı; yargıçları “benden olanlar-olmayanlar” diye bölerken, Adalet Bakanını yargıçların emir vereni haline getirirken sessiz kalmıştır.

 

3-)Yurttaş şikâyetlerini inceleme görevlileri ve benzer konumlardaki diğer kişiler dâhil insan haklarının korunması ve ilerletilmesi ile ilgili yerel, ulusal ve bölgesel kurumların desteklenmesi…

         Bu konuda, Türkiye’yi ayrıştıracak, Türk kimliğini ortadan kaldıracak, ulusal bağımsızlığımızın ve gerçek demokrasinin temeli oluşturan Kemalizmin tarihten silinmesi için yapılan her çalışmaya destek olmuştur.

 

4-)Gönüllü kuruluşular dâhil uygun kurulların güçlendirilmesi yoluyla çoğulcu bir sivil toplumun desteklenmesi…

         Bu konuda Mustafa Yıldırım’ın “Sivil Örümceğin Ağında” kitabını okumak gerekir. Türkiye’yi manda ve vesayet altında bir ülke haline getirmek için sivil toplum örgütlerinin nasıl “Truva Atları” olarak kullanıldığı artık herkesin bildiği bir gerçektir.

 

5-)Anlatım özgürlüğü ve basın özgürlüğünün desteklenmesi yoluyla bağımsız, çoğulcu ve sorumlu medyanın teşvik edilmesi…

         Bu konuda AB sınıfta kalmıştır. Türkiye bugün “Tutuklu Gazeteciler Ülkesi” haline gelmiştir. Tarafsız yayın yapan tüm TV kanalları ya kapatılmış ya da ağır cezalarla susturulmuştur. AB’den cılız çakışlar dışında hiçbir ciddi yaptırım gelmemiştir.

(DEVAM EDECEK)

 

Yayın Tarihi
05.02.2016
Bu makale 1193 kişi tarafından okunmuştur.
Bu Haber İçin Yorum Yapın
NOT: E-Mail adresiniz web sitemiz üzerinde yayınlanmayacaktır.
CAPTCHA Image
Bu makaleye ilk yorumu yazan siz olun.

Yazara Ait Diğer Makaleler

Çerez Kullanımı

Kullandığımız çerezler hakkında bilgi almak ve haklarınızı öğrenmek için Çerez Politikamıza bakabilirsiniz.

Daha Fazla

Arama Yap!