Zenginlere Belçika çikolatası, orta hallilere bonbon kaplama, fakirlere ise kağıtlı şekerdir Şükür Bayramı.
Eh ömrümüz şükrederek geçiyor elhamdülilah.
Ramazan Bayramı, hicretin ikinci yılından sonra kutlanmaya başlanır. Bu bayramda yapılması gereken tüm törenler ve ibadetler Hz Muhammed tarafından düzenlenmiştir.
Şükür sadakası da olarak bilinir. Bir teoriye göre bu "şükür" kelimesi zamanla "şeker"e dönüşmüştür. Bir başka inanışa göre Şeker Bayramı adı, Ramazan Bayramı'nda hurma ve şekerleme yeme geleneğine dayanır.
Günümüzde genellikle sekiz on günlük tatilden ötürü makbulmüş gibi algılanmaya çalışılsa da otuz günlük oruç ibadetinin sonrasındaki dünyalık tesellisidir bayram.
Bayramda Allah katından kullarına bizzat yenilmesi, içilmesi, hediyeleşilmesi, ziyaretleşilmesi tavsiye edilmiştir. Öyle ki oruç senenin her zamanı yapılabilecek bir ibadet olmasına karşın bayram günü oruç tutmak haramdır örneğin.
Oruç ayının akabinde şevval hilalinin görünmesiyle açlıktan bolluğa kavuşmak, refaha ermek gibi zengin algılamalara açık olduğundan divan şiirinin en güzel örnekleri de bu ayda yazıldığı söylenir, bilinir.
Ramazan Bayramı ödüldür, ikramdır aslında ama bayramlarda bu detay gözardı edilir nedense!
Şimdilerde çocukların harçlık ve armağan beklentisiyle kapımızı çalıp kendilerine şeker uzatılınca bozguna uğradığı bayramlar oldu maalesef. Ne kadar ramazan bayramı diye bilinse de, sürekli çocukların bile sevin(eme)diği, büyüklerin yalnızca: "nerede o eski bayramlar" diyerek hayıflandığı bayramlardır dini bayramlar.
Bir varmış bir yokmuş evvel zaman içinde kalbur saman içinde çokkkk önceleri dini bayramlarda kapımıza gelen çocuklara mendil arasına para sıkıştırmak vardı. Çöpçüyü, bekçiyi, kapıcıyı ayırt etmeden içeriye davet edip sinilerle yemek verenler azaldı. Yaşamın acımasızlığı adetlerimizi istemeyerek yok etti. Hele apartmandaki komşular birbirlerinden kaçıyorlar adeta. Merdiven aralarında ya da asansörlerde karşılaşıp ayaküstü iyi bayramlar diliyorlar yarım ağızla. Neyse dostlar, hepiniz biliyorsunuz zaten ülkemizin ekonomik-sosyolojik-kültürel-politik durumunu ve bize yansıyan yönünü.
Velhasılı bayramlar, insanlar arasındaki karşılıklı sevgi ve saygının pekiştiği günlerdir. Bayramlar, kişilerin birbirleriyle olan dargınlıklarını unuttukları, barıştıkları, kardeşçe kucaklaştıkları günlerdir. Bayramlar, milli ve dini duyguların, inançların, örf ve adetlerin uygulanıp sergilendiği, bir toplumda millet olma şuurunun şekillendiği, kuvvetlendiği günlerdir. Bayramlar, sevgi, dostluk, kardeşlik, birlik ve beraberliğimiz için mükemmel bir vesile, eşsiz bir fırsattır. Barış içinde bir dünya hayal ederek çağdaş, adaletli nice bayram tadında günler yaşasın herkes. Hep bir arada, sevgi dolu ve huzurlu nice bayramlar geçirmek dileğiyle.
AFAD, Antalya’da oluşturulan temsili enkaz alanında gönüllü arama kurtarma ekibi yetiştiriyor
Kamyonetle kamyon kafa kafaya çarpıştı: 1 yaralı
Antalya’da dev dalgaların arasında can pazarı
Halk otobüsü kırmızı ışıkta bekleyen araçlara daldı: 7 araç birbirine girdi, 8 yaralı
Antalya’da gökyüzünden denize pedal çevirdiler
Antalya’da otel servis aracı devrildi: 19 yaralı
Antalya’da kayıp şahıs için arama çalışması başlatıldı
Fırtına kazaya sebep oldu, sürücüye ilk müdahaleyi kadın fizyoterapist yaptı
Alanya sahilinde şiddetli rüzgar denizde dalgalar oluşturdu
Dünya Takımlar Yürüyüş Şampiyonası’nın basın lansmanı yapıldı
Kirletilen ve Kirlenen Siyaset 08.04.2024 DR. ALİ YILMAZ