HAVADAN SUDAN

Ramazan Topu, Tophane Çay Bahçesi

PROF. DR. TUNCAY NEYİŞÇİ

Antalya’yı “Dünya Kenti” olarak tanımlamak hoşumuza gidiyor. Antalya’nın “Turizmin Başkenti” olarak anılmasından keyif alıyoruz. Bunlar güzel şeyler. Ancak Antalya gerçekten bir dünya kenti ya da turizmin başkenti mi? Sorusuna yanıt olarak sıralayabileceğimiz nesnel olgular bu duygusallığı desteklemekten uzak.Örneğin Antalya’yı dünya kenti yapan özellikler nelerdir? Sorusuna yanıt olarak hangi evrensel ya da otantik değerleri sıralayabilirsiniz? Antalya’ya gelen milyonlarca turistin kaçı Antalya kent merkezini ziyaret etmekte ya da bu isteği duyabilmektedir? Yanıtlarınız Antalya’nın “Dünya Kenti”, “Turizmin Başkenti” tanımlamalarını ne denli hak ettiği konusunda karar vermenize yardımcı olacaktır.

Trafik karmaşası, betonlaşma gibi geleneksel ve ezbere dayalı nedenler gerçeği açılamaya yetmez. Trafiği daha beter, betonlaşmada Antalya’yı aratmayacak nice dünya kenti (Bankok, Roma, Kahire, vb) turistlerle dolup taşıyor. Bunlar genellikle farklılıklarını yani vazgeçilemezliklerini ön plana çıkarabilmiş kentler, benzerliklerini değil. Kendinizi biran için bir yabancı turist yerine koyun ve kaldığınız otelden sizi kent merkezine gelmeye zorlayacak bir neden bulmaya çalışın. Bulabildiniz mi? Bulamadınız ya da bulmaktazorlandıysanız dünya kentliği de turizmin başkentliği de anlamını yitirmiş demektir. Oysa Antalya kent merkezini çekici, vazgeçilemez kılabilecek yüzlerce neden yaratılabilirdi. İşte size basit bir örnek; Tophane Çay Bahçesi.Yalıyarların (falezler) üzerinde, yat limanına tepeden bakan, Akdeniz’i kucaklayan, Beydağlarını tanrısallaştıran konumuyla Tophane Çay Bahçesi.

Ramazan aylarında iftar vaktini duyuran “Ramazan Topu”nun patlatıldığı yer olduğu için adına tophane denmiştir. Bu gelenek unutulmuş, unutturulmuştur. Oysa yaşatılabilir, vazgeçilemez bir çekiciliğe dönüştürülebilirdi.

Ramazan yaklaşıyor. Geleneksel giysileri içinde tulumbacıların, iftar vakti bir ayin havasında “Ramazan Topu” patlatma geleneğini Tophane Çay Bahçesine geri getirdiğinizi düşleyin. Ve buna iyi tasarlanmış ve düzenlenmiş iftar yemeğini ekleyin, etkinliği geleneğe uygun nitelikli ramazan eğlenceleriyle sahur vaktine kadar uzatın ve olayı “Sahur Topu” ile noktalayın. Üstüne kent içindeki tüm camilerin mahyalarla ışıl ışıl süslendiğini hayal etmeye çalışın. Nasıl olurdu? Bu sizde Tophane Çay Bahçesine gitme isteği uyandıracak bir etkinlik ise bilin ki yabancıları da çekecektir.

Tophane Çay Bahçesi dünya markası “Türk Kahvesi”nin bir ayin biçiminde hazırlanarak sunulduğu, çayın ince belli bardaklardan yudumlandığı, bin bir çeşit şerbet ve karlamanın tadıldığı özgün bir “Kahvehane”ye dönüştürülerek Ramazan Ayı dışında da vazgeçilemez bir mekana dönüştürülebilir.

“Dünya Kenti” ya da “Tuizmin Başkenti” olmak, olabilmek hedefine milyon dolarlık konaklama tesisi yatırımları ya da KDV, ÖTV indirimi taleplerinden çok bu tür küçük ve özgün adımlarla ulaşılabilir.