Nasıl bir Antalya, Nasıl bir Konyaaltı?

Dünyada Antalya’yı marka haline getiren değerlerden birisi de eşsiz manzarası ve çakıllarıyla Konyaaltı Plajı’dır.

Ekim ayının sonuna geldiğimiz bugünlerde bile Konyaaltı Plajı’na gelenler karasineklerin hücumuna uğruyorlar.

Plajın suları sık sık kesiliyor.

Çoğu kez basınçsız ve cırıl akıyor.

Her yer pislik içinde.

Konyaaltı plajı sahipsiz.

Oysa bir başka ülkede olsa acaba nasıl olurdu bu on kilometrelik sahil? Lütfen yurt dışına çıktığınızda, gittiğiniz ülkenin plajlarına da gidin, ya da olmazsa fotoğraflarına bir bakın…

Çok mu zordur bir zamanlar Antalya’nın içme suyu gereksinmesinin yarısını sağlayan “Mağara Kaynağından” bütün duşlara bedava ve bol su bağlamak?

Çok mu zordur her yüz metrede bir modern soyunma kabinleri yapmak?

Çok mu zordur bu kabinlerin sabah-öğle-akşam temizlenmesi?

Çok mu zordur işletmelerin arka kısımlarının mezbelelik olmasını önlemek?

Kışın da işletilebilecek güzel mekânlar oluşturmak…

Antalya’ya su basan, şimdi varyantın dibinde paslanmakta olan, eski pompaj binasını düzenleyip tüm plaja su basmak çok mu zordur?

Geceleri plajı temizlik araçlarıyla eleyerek sabaha temiz, güzel, sineksiz bir sahil yaratmak için dışarıdan yabancı uzman mı gerekir?

Her yere düzenli aralıklarla çöp kutuları koymak, bunları sabah/öğle/akşam boşaltacak ekipler kurmak çok mu zordur?

CHP döneminde, yönetimi engellemek için, Maliye Bakanlığı’nın mülkiyetinde olduğu için Konyaaltı Belediyesine de Büyükşehir Belediyesine de tahsis edilmeyen sahilin şimdi neden düzene sokulmadığını anlamak mümkün değil...

Konyaaltı sahili, Türkiye’nin bütün dünyaya açılan penceresidir.

Büyükşehir Belediyesi’nin alta aydan fazla süren yaz mevsiminde en önemli işinin sahilin güvenliğini, temizliğini, işlerliğini, işletmelerin bütün dünyaya örnek güzellikte olmasını sağlama zorunluluğu vardır.

Yapamıyorsanız, verin CHP’li Konyaaltı Belediyesine!

Sizden önce burayı ne kadar güzel düzenlemiş ve yönetmişti.

O’nun elinden aldınız, ağzınıza yüzünüze bulaştırdınız.

Yazıktır, günahtır.

Her plaj mevsiminde araçlardan, iç sızlatan, hırsızlıklar oluyor. Bunları önlemek sadece emniyetin değil belediyenin de görevidir. Her yüz metreye bir görevli koysak yüz kişiyle tüm Konyaaltı’nın güvenliğini sağlarız. 

“Büyükşehir Belediyesinin başka işi yok mu ?” diyemezsiniz.

 Konyaaltı; Antalya halkının denizi yaşadığı, bir sahil kentinde olmanın güzelliğini hissettiği, en kötü koşullarda bile denize bakarak bir bardak çay içmenin iç rahatlığını duyduğu sosyal bir mekândır.

 Antalya halkı hizmetin en iyisine lâyıktır.

 Sayın Büyükşehir Belediye Başkanımızın; sağa sola levhalar dikerek değil, dünyanın en güzel plajına; dünyanın en iyi işletmesini, en temiz kumunu, en güzel oyun alanlarını, en güzel voleybol sahalarını, en iyi sörf işletmelerini, en güzel yüzme yarışlarını yaptırarak yürümesini istiyoruz.

 Antalya’yı bir deniz kenti yapmak zorundayız.

 Antalya halkını, denizi yaşayan bir toplum yapmalıyız.

 Sırtını denize dönmüş değil, denizle iç içe bir yaşamı seçmiş, bunu yaşam biçimi haline getirmiş bir toplum olmalıyız.

  Antalya, en büyük sevdamız…

Yayın Tarihi
30.10.2015
Bu makale 1204 kişi tarafından okunmuştur.
Bu Haber İçin Yorum Yapın
NOT: E-Mail adresiniz web sitemiz üzerinde yayınlanmayacaktır.
CAPTCHA Image
Kayıtlı Yorumlar
Gürkut Bey, her zaman ki duyarlılığınız devam ediyor. Babasından mal kalmış da kıymetini bilmeyen, bilemeyen mirasyediler gibi davranıyorlar. Her şeyi çarçur ettikleri gibi,dünyalar güzeli Konyaaltı plajı da bundan payına düşeni alıyor.

Yavuz ali Sakarya 30.10.2015

Yazara Ait Diğer Makaleler

Çerez Kullanımı

Kullandığımız çerezler hakkında bilgi almak ve haklarınızı öğrenmek için Çerez Politikamıza bakabilirsiniz.

Daha Fazla

Arama Yap!