Mürekkep yalamak yetmez, bence için!

                Zaman zaman kalemim kaşınır, sağa sola bulaşmak gelir içimden ama durduk yere değildir bu içsel eylemin dışavurumu, kolaycılığı, intihali sindiremiyorum bir türlü.  Herkes aptal yalnızca bunlar akıllı!

                Kafanıza silah mı dayıyorlar?

                Çalıp çırparak en doğrusu internetten kırparak üsten bir dize, ortadan iki sözcük, yandan uyak, bütünden Ayak, biraz da yorum, oldu size şiir veya özlü söz ya da metin. Büyük cesaretler altına imzalarını atıyorlar bir de. Vallahi çok komik, aslında zavallı duruma düşüyorlar. Kimisi 13. Yüzyıl Sufi şiirlerine, kimi si de türküleşmiş şiirlere sahip çıkıyor.18. Yüzyıl Divan şairlerine nazire yapabilme cüretini kendilerinde buluyorlar ve onlarla boy ölçüşmeye kalkışıyorlar. Yüz yaşına gelseler de, hatta ölümsüz olsalar da nafile, değil geçmek yetişemezler bile! Araklamaktan özlerini, tarzlarını bulamıyorlar, velhasıl bir arpa boyu yol gidemedikleri için sürekli yerlerinde sayıyorlar. 

                Edebiyat edepten gelir

                Herhangi bir şiirdeki dizede veya anlatıdaki tümcede yer alarak anlam bütünlüğü ifade ettikleri için utanan, yüzü kızaran yüzlerce sözcük vardır mutlaka!  Hastalıklı düşüncelerinden o güzelim bembeyaz kâğıda mübarek kalemden pislik dökenlerin ağzı kulağında dolaşıyor marifetmiş gibi, hem de yazarçizerlermiş gibi!

                Mürekkep yalamak yetmez, bence için de tezden zehirlenip geberin!

                Böyleleri okutmak için cinselliği kullanarak başlık atarak, yazarak, adı her neyse işte, sıradan olmadıklarını mı vurgulamaya amaçlıyorlar acaba!

                Halk ağzıyla “Okumuşlar”, fikirleri ne olursa olsun Aydın olarak nitelendiriliyor.  Oysaki Türkçe “aydın” kelimesi çok genel, karmaşık, karanlık anlam taşır. Peki, aydın, yalnızca okumuş, bilgili kişi midir? Hemen hemen her gün kullanılan aydın sözcüğünü derinlemesine irdelediğimizde aydın, belirli bilgilerle donanmış kimse değil, düşünceyi alışkanlık durumuna getiren kişidir.

                Yazmadan önce araştırın bizahmet, araştırırken de bahaneyle okursunuz!

                Bu bağlamda: “Muayyen bir ideolojiyi veya hayat görüşünü kafasına bir şapka gibi geçiren ve onu hakikatin ta kendisi zanneden bir insan bizce “aydın” değil, bir nevi portmantodur” der Prof. Dr. Mehmet Kaplan bir yazısındaki bölümde.

                Kısacası: Kifayetsiz muhterisler Aydınsa ben Karanlığım.

 

Yayın Tarihi
23.05.2015
Bu makale 2466 kişi tarafından okunmuştur.
Bu Haber İçin Yorum Yapın
NOT: E-Mail adresiniz web sitemiz üzerinde yayınlanmayacaktır.
CAPTCHA Image
Bu makaleye ilk yorumu yazan siz olun.

Yazara Ait Diğer Makaleler

Çerez Kullanımı

Kullandığımız çerezler hakkında bilgi almak ve haklarınızı öğrenmek için Çerez Politikamıza bakabilirsiniz.

Daha Fazla

Arama Yap!