Kim Duyuyor?

Geçmiş yıllardan birinde İzmir’den Antalya’ya otobüsle gidiyordum. Yanlışlıkla “dilenci vapuru” gibi her iskeleye uğrayan bir otobüse bindim. İzmir-Antalya arasındaki bütün ilçelere girip çıkıyor, her duraktan yolcu alıyor ve indiriyordu. Zamanım bol olduğundan zevkli bir yoluculuktu benimki…

O tarihlerde milletvekili değildim. Antalya CHP Seçim Komitesi Başkanlığı yaptığımdan; CCHolmadığımdanduraklardaki çay ocaklarında ve bekleme salonlarında hangi kanalların izlendiğini özel olarak inceledim. Hiçbirinde o tarihlerde tarafsız yayın yapan CNN Türk, NTV ve benzeri kanalların izlenmediğini sadece STV (Samanyolu TV), Kanal7 gibi kanalların açık olduğunu ve seyredildiğini gördüm.

Dönüşte; Sayın parti büyüğümüz (o zaman genel başkan değildi) Deniz Baykal’a bizim düşüncemize yakın yeni kanalların açılması gerektiğini bildirmiştim…

12 Eylül 1980 darbesinden sonra demokrasiye geçiş aşamasında; kitlelere ulaşamaz hale geldiğimizi acı şekilde gözlemlemiştik. Mahalle toplantılarına insanlar gelmiyorlardı. 1980 öncesinde akşam toplantılarımız sanki gece mitingi gibi ilgi görürken artık herkes kahvehanelere doluşuyordu.

Bunun üzerine “dağ sana gelmezse, sen dağa git” özlü sözüne uyarak biz aniden-habersiz kahvehaneleri “basarak” kitlelere ulaşmayı başarmıştık. Bunun adını da biraz nükteli olsun diye “KKB Projesi” koymuştuk. Yani Korsan Kahve Baskınları Projesi…

Geçenlerde, CHP sözcüsü Faik Öztrak’ın açıklamalarını TV kanalından dinleme olanağım olmadığı için radyodan dinlemek istedim. Yayının olduğu saatlerde arabamın radyo kanallarını taradım. Hiçbirinde hiçbir kanal Türkiye’nin uygarlık, laiklik, bilim ve akıl çağı temsilcisi CHP’nin sözcüsünün demecini vermiyordu…

Bu nedenle Faik Öztrak’a bir mesaj göndererek parti sözcüsü olarak açıklamalarında başarılı olduğunu ancak, sadece üç-dört kanal dışında hiçbir radyo kanalının vermediğini bildirdim. Aradan uzun zaman geçtiği halde hiçbir yanıt alamadım.

Demokrasinin, insan haklarının, aklın, bilimin, laik sistemin temsilcisi olan CHP’nin en yaşamsal açıklamaları toplumun geçim derdindeki kitlelerine ulaştırılması temel sorunlardan birisi olarak düşünülmelidir.

Dün TELE1 bugün HALKTV ekranı karartılıyorsa bunun temel nedeni sadece muhalif olmaları değildir. Ayrıca CHP’nin sesini kitlelere ulaştırmasıdır. Çünkü bu ses ulaşmadığı sürece iktidar gerçek militan dinci tabanı olan yüzde yedi buçuklara çekilmez.

Türkiye’de çağdaş uygarlıktan, laik, demokratik bir devlet düzeninden, bağımsız yargıdan, eşitlik ve barıştan yana olan herkesin TELE1 ve HALK TV’ye destek olması gerekir. Sadece lafla, düşünceyle değil, düzenli para yardımı yaparak destek olunmalıdır. Bilelim ki bizim düzenli olarak göndereceğimiz on liralar, milyonlarca liraya dönüşür. Bilelim ki lafla peynir gemisi yürümez. Bir iş yapmak gerekir. Bu iş, uygar bir Türkiye için, aklın ve bilimin sözcüleri olan TV kanallarına para göndererek yardım etmektir.

CHP’ye sormak zorundayız: “günlük kazancının derdinde olan yoksul kitlelere nasıl ulaşıyorsunuz?”. AKP’nin muazzam propaganda makinesi, yoksul ve bilisiz kitlelerin canına okuyorken yani güdüleme programları uyguluyorken siz bunu aşmak için ne yapıyorsunuz?”

CHP en azından her ilde, bir veya birkaç Radyo Kanalı ile sözleşme yapmalı, partinin sözcülerinin ve özellikle genel başkanın demeçlerinin yayınlanmasını sağlamalıdır.

Gerçekten de sizi kim duyuyor?

Yayın Tarihi
28.09.2020
Bu makale 893 kişi tarafından okunmuştur.
Bu Haber İçin Yorum Yapın
NOT: E-Mail adresiniz web sitemiz üzerinde yayınlanmayacaktır.
CAPTCHA Image
Bu makaleye ilk yorumu yazan siz olun.

Yazara Ait Diğer Makaleler

Çerez Kullanımı

Kullandığımız çerezler hakkında bilgi almak ve haklarınızı öğrenmek için Çerez Politikamıza bakabilirsiniz.

Daha Fazla

Arama Yap!