İstanbullu Kuaför skandalı !..

Antalya'da gündem son günlerde çok ısındı. Gündemin ısınmasını fırsat bilen her dönemin ve her yönetimin şakşakçı aktörleri de sahnedeki yerlerini aldı.

Dikkat çeken nokta ısınan gündemin ağırlık noktasının Antalya Büyükşehir Belediyesi ve siyaset bezirganlarının 20 yılı aşkın süredir iktidar partisi AKP'ye transferini gerçekleştiremedikleri CHP'li Antalya Belediye Başkanı Muhittin Böcek ve ekibinin oluşturması.

Şurası yadsınamaz bir gerçek ki AKP, İstanbul gibi Antalya Büyükşehir Belediye Başkanlığı'nı CHP'ye ikinci kez kaptırmasını sindiremedi, görünen kolay kolay da sindiremeyecek. Bunu en çok AKP'li Menderes Türel döneminde Büyükşehir Belediyesi ile içli dışlı olan iş ve siyaset erbabı ile bir grup gazetecinin eylem ve söylemlerinden anlıyoruz.

Antalya gündemi gerçekten çok ısındı..

Gündemi ısıtan bellı başla konular arasında AKP'li Türel'in 'Çılgın Projem' dediği Boğaçayı Projesi'ndeki teknik yanlışlıklar sonucunda Konyaaltı sahilindaki kayıplar var.. Türel ve AKP yandaşı basın tersini savunsa da bilim adamları, akademisyenler ve uzmanlar kayıpları doğruluyor. Geceleri ışıl ışıl görüntüsü ile birilerin kafasını karıştırsa da Boğaçayı'nın kirlilik yarattığı, çevreye koku saldığı gibi sinek üretim merkezine dönüştüğü gerçeğini de gözardı etmek mümkün değil.

Adı AKP'li eski yönetim tarafından değiştirilen Antalya'nın dünyaca ünlü Konyaaltı Sahili ile ilgili tartışmalar da gündemin zirvesinde bulunuyor. AKP yandaşı sanatçı Hülya Koçyiğit'in damadına adeta peşkeş çekilen Konyaaltı ile ilgili son gelişmeler rantın insanları nasıl yüzsüzleştirildiğini ortaya koyması açısından dikkat çekici..Konyaaltı Sahili Türel yönetimince altın tepside sunulan Hülya Koçyiğit'in damadının Türel'in yakın arkadaşı Antalya firması ile ortak olduğunu da vurgulamak da yarar var. Damadın Antalyalı ortağı ile ilgili bir operasyon ve açılan davayı da unutmamak gerekli..

"Belediye çalışanı belediye önünde protesto eylemi yapar mı ?"

Antalya Büyükşehir Belediye Başkanı Muhittin Böcek'in isyanı bu.. Böcek, genel sanat yönetmeninin görevlendirilmesine yönelik düzenlemeye karşı çıkan Antalya Şehir Tiyatrosu'nun(AŞT)(Eski adıyla Antalya Büyükşehir Belediyesi Tiyatrosu) çalışanlarının nerelerden yönlendirildikleri herkesçe bilinen belediye çalışanı tiyatrocuların belediye bahçesinde pankartlı-sloganlı protesto eylemleri sinirleri gerdi, Antalya Büyükşehir Belediye Meclisi'ni de karıştırdı.

AŞT'deki tartışmada kim haklı, kim haksız tartışmasından çok, AKP'li eski yönetim döneminde tiyatrodaki yapılanma ve görevlendirmeye dikkatinizi çekmek isterim.

Yağma Hasan'ın böreği misali ücretli oyunculuk kullanılarak kimler kimler belediye kasasından nemalanmış ?

Kimlere tiyatrocu görüntüsüyle ne kıyaklar yapılmış anlatmak için sayfalar yeterli gelmez.

En çarpıcı olanı ise İstanbullu Kuaför skandalı..

Yanlış okumadınız Antalya'da kuaför yokmuş gibi Antalya Şehir Tiyatrosu oyunları için İstanbul'dan kuaför getirilmiş. İstanbullu kuaförün Büyükşehir Belediyesi'ne maliyetine bakar mısınız..

Geliş-gidiş uçak bileti, 5 yıldızlı otelde konaklama, cüzdanı kabartacak yolluk.. Tüm bunlar Antalyalıların parasıyla yapılırken en küçük bir tedirginlik duymayan, dahası destek verip, seyirci kalan oyuncular ve tiyatro yöneticilerinin inanılmaz bir pişkinlikle yönetmelik değişti diye ayağa kalkması..

Buradan 'bizi işten attılar, bize sahip çıkın ' diye sosyal medya üzerinden Böcek yönetimini topu tutan, tiyatrocuları eyleme zorlayah AŞT Genel Sanat Yönetmi Mehmet Özgür ve arkadaşlarına bir çift lafım var.

Demek ki sanata siyaset karışınca, ya da karıştırılınca böyle oluyormuş..

Oyunları kapalı gişe oynayan, Türkiye'nin en önemli sanatçıları arasında bulunan Antalya Büyükşehir Belediye Tiyatrosu eski Genel Sanat Yönetmeni, hocanız Müfit Kayacan'ı AKP'li Menderes Türel görevden alırken neden sesiniz çıkmadı , neden Kayacan'a sahip çıkmadınız ?

AKP'den 'Hamili kart yakinimdir' yazısı getirip, havadan maaş alan sözde tiyatrocuların iktidar partisine yaranmak, şirin görünmek adına hem de Başkan Böcek'in odasının yakınında protesto eylemi yapmaları neredeeen nereye geldiğimizin en somut örneklerinden birisi..