DUAYEN

İçerik

Geçenlerde yeni Milli Eğitim Bakanımızın; televizyonda, bir söyleşisini dinledim. Sayın Bakan; haklı olarak, anaokullarının öneminden bahsetti ve buna çok önem verdiklerini söyledi. İstatistikler anaokulunda okuyan çocukların hayat standarttı, okumayanlardan çok daha yüksek oluyormuş. Hedefleri her mahalleye bir anaokulu yapmakmış. Şimdiden pek çok ana sınıfı ve anaokulu açmışlar, bir o kadar da inşaat halindeymiş. Hepsi çok doğru da biraz geç kalınmadı mı? Pedagoglar Platon’ dan bu güne kadar bu konuda söylemedik şey bırakmamışlar. Geç ölsün da güç olmasın demişler, buna da razıyız. Endişem, Yöneticilerin Medrese merakı gibi burada da sıbyan okullarına özlem duymaları olacaktır. Malum, Müslüman nesil yetiştirmek gibi bir arzumuz var. Onun için ben bu teşebbüsün içeriğini çok önemsiyorum. Yoksa yapılan bütün masraflar ve emekler boşa olacaktır. Bilindiği gibi yedi yaş insanın en çabuk öğrendiği bir dönem. Bunu iyi değerlendirmek gerekiyor. Ezberden, soyut bilgilerden çok doğaya, yaratıcılığa ve sanata önem veren bir program hazırlanmalı. Estetiğin ise çok önemli olduğuna inanıyorum.

Bütün büyük pedagogların ve ahlakçıların eğitim ile ilgili düşüncelerini şu şekilde özetleyebiliriz:

  • Eğitim ve hayat ayrılmayan bir bütündür.  
  • Eğitimin en önemli amacı insanın moral davranışlarıdır.
  • Moral eğitimi için estetik eğitim kaçınılmazdır.
  • Estetik eğitim, güzel şeylerle temas kurarak sanatsal eğitilmeyi ifade eder.

Bu manada mimarinin öne çıktığını görüyoruz. Avrupa’da okullar şehirlerin en güzel yapılarıdır. Bizde ise okullar özellikle Kuran kursları ve dini yapılar en çirkin yapılardır. Muhtemelen bu yeni yapılan anaokulları da eski tip projelerle inşa edilmektedir. Bu çirkin ortamda yetişen çocuklardan ne bekleyebilirsiniz? Maalesef hayata 3-0 mağlup başlıyorlar.

Platon’ nun (M.Ö. 428-348) değerlendirmesine göre: Neşe duygusu iyiliğe, hüzün duygusu da kötülüğe bağlıdır. Burada iyi “ güzel ve gerçeği “ kötü ise “çirkin ve gerçek dışını “ ifade etmektedir. Platon “Çocuklara, dikkatle baktıkları şeylere göre neşe veya hüzün hissetmelerini öğretiniz “ der. Platon burada resmi, heykeli, mimariyi ve zanaat yapıtlarını, kısaca kullanışlarında ve şekillerinde güzellik ve soylu bir söylem tarzı taşıyan şeyleri kast etmiştir. Öğretisi müzik ve oyuna da önemli bir rol yükler. Müzik ve oyundaki ritim ve ahengin kavranması ile elde edişmiş estetik hisler hayatın bütün nimetlerini ve ahengini belirleyebilir.

Antik öğütlerden sonra, kısaca zamanımıza daha yakın olan pedagoglara da bir göz atalım:

  • J.J. Russeau (1712-1773) etrafımızı çevreleyen şeylere çok önem verirdi. “Emil veya Eğitim” adlı pedagojik romanında “Çocukların eğitimini tamamen ilişki üzerine inşa ediniz” demektedir.
  • Çağdaşı olan H. Pastalozzi’ nin öğretisi tamamen hayat ve eğitim üzerinedir. Oda, ev, avlu, bahçe, orada bulunan her şeyin yaşayan eğitimin temelini teşkil ettiğini vurgular. ”Hayat kendi eğitir, bu eğitim kelimelerle değil uygulamayla oluşan bir eğitimdir”. “Gençliğin şekillendirilmesinin tamamen bağımsız, serbest buluş ve canlı yaratıcılıklarla olması gerektiğini” ilave eder.
  • F. Froebel (1782- 1851) çıkış noktası olarak oyunları ele alır. “Çocuk oynayarak, şekil vererek, hayal kurarak ve yaratarak gerçeklerden ders çıkartır ve dünyanın gizemli düzeninden süzülmüş bilgileri elde eder” der.
  • F. Schiller ( 1759-1805) ve F. Herbat eğitimin ana unsuru olarak dünya estetik anlayışının keşfinden bahsederler.
  • Nietzsche (1844-1900) de aynı şekşlde “Pedagojik Kurumlarımızın Geleceği” adlı eserinde eski Yunan modeline göndermeler yapar.
  • E. J. Dalcroze (1865-1950) “Ritmik” adlı yapıtı; tin ile beraber vücudun uyumlu bir şekilde gelişmesi için, jimnastik ve müzik üzerine kurulmuştur.
  • M. Montrssori (1869-1956) Muhakkak ki uygulamalı modern pedagojinin en önde gelen isimlerinden biridir. Çocukları çevreleyen eşyaların eğitimdeki önemini vurgulaması ile tanınmaktadır.
  • Son olarak Herbert Read’ i sayabiliriz. “Çocuk ve Sanatçı” çok yakın akrabadır. “İyi bir eğitim çocuğun içindeki sanatçıyı keşfetmelidir”.  Bunun metoduna gelince: Yazar, güzel şeylerle ilişkiden başka bireysel yaratıcı etkinliklerden yararlanmasını öneriyor. Read “Moral iyileşmesine temel teşkil eden “GÜZELLİK”  duygusunun gelişmesi için zamanı kullanınız dedikten sonra şöyle devam ediyor: Yalın gerçeği sanat temsil eder, ilim ise onu izah eder”.
  • Ülkemizde bu konulara çok emek veren; yakın bir zaman önce kaybettiğimiz, Prof. Dr. İnci San’ ı saygıyla ve rahmetle anıyorum.

Sayın Bakan anaokulları anlatırken sadece inşaatlardan ve ihalelerden bahsetti. Yukarıdaki niteliklere hiç değinmedi. Aslında, mevcut anaokullarda da bu niteliklerin bulunduğu pek söylenemez.

Sözün özü: Her şey inşaat ile halledilseydi işler ne kadar kolay olurdu.

 

Not: Alferd Roth’ un “Yeni Okul” kitabından faydalanılmıştır.

Yayın Tarihi
02.04.2022
Bu makale 852 kişi tarafından okunmuştur.
Bu Haber İçin Yorum Yapın
NOT: E-Mail adresiniz web sitemiz üzerinde yayınlanmayacaktır.
CAPTCHA Image
Bu makaleye ilk yorumu yazan siz olun.

Yazara Ait Diğer Makaleler

Çerez Kullanımı

Kullandığımız çerezler hakkında bilgi almak ve haklarınızı öğrenmek için Çerez Politikamıza bakabilirsiniz.

Daha Fazla

Arama Yap!