GERONTOLOJİK BAKIŞ

Hangi Gerontolojiye İhtiyacımız Var?

Gerontolojide ömür boyu gelişme önemli bir kavramdır. Prensip olarak insanı inkişaf eden bir varlık olarak tanımlamaktadır. İnsanın inkişaf özelliğine sahip bir canlı olduğu kesin olmakla birlikte, bunu mümkün kılan koşullardan bağımsız olmadığı da inkâr edilemez.

İnsan, bedensel ve psişik yönleriyle inkişaf eder. Bedensel inkişafı için koşulların uygun olması zaten temel koşuldur. Bedeni hayatta kalamazsa, insanın inkişafı da sağlanamaz. Son olarak İzmir depreminde, bunun yüreklerimizi parçalayan acı örneklerini hepimiz gördük. Bedensel inkişaf sürecini henüz tamamlamamış bebekler, çocuklar, gençler hayatlarını kaybettiler.

İnsanın bedensel inkişafı 20-30 yaşlarında sona erer ve ardından eriştiği inkişaf seviyesinden başlayarak gerilemeye başlar. İnsanın bedensel inkişafı Gerontolojide aslında önemli değildir. Önemli olan eriştiği inkişaf düzeyini mümkün olabildiğince uzun süre korumasını sağlamaktır.

İnkişaf, ömür boyu devam eden bir süreçtir. Bunun sayısız örnekleri ve kanıtları vardır. Bu bağlamda gelişim psikolojisi en çok atıf yapılan bilim alanıdır. İnsanın gelişimi gerontolojiyi de ilgilendiren bir konudur. Gelişim psikolojisi son yıllarda yaşlılıkta psişik gelişimi de ele almaktadır. Ancak psişik gelişimini dikkate alır, ama bunun koşullarını göz ardı edersek, o zaman insanın ömür boyu devam psişik gelişimini kavrayamayız.

İnsan sadece psikologların penceresinden tanımlandığı şekliyle inkişaf bir varlık değildir. Felsefenin penceresinden incelersek, daha farklı bir gelişimden söz edildiği görülecektir. Aynı şey pedagoji ve teoloji açısından da geçerlidir. Dolayısıyla insanın psişik yaşlanmasını sadece psikologların penceresinden bakarak anlayamayız. İnsan, duygusal olduğu kadar toplumsal bir varlıktır. Eğer onun sosyal ve ekonomik yaşam koşulları inkişafına uygun değilse, o zaman insanın psişik inkişafından söz etmek anlamsızdır.

Gerontolojide, tıp ve psikoloji egemenlik kazandıkça, insanın sosyal varlık özelliği gözden kaçmaktadır. Bunun sistematik bir strateji olduğu bellidir. Yaşam memnuniyeti terimiyle ilişkilidir. Hedefi ise yaşlanan insanın sosyal ve ekonomik yaşam koşullarındaki kabul edilemez olan durumların gözden kaçırılmasına yaptığı katkılarda yer almaktadır.

Yaşlanan insanın sosyal ve ekonomik yaşam durumlarını iyileştirin, geriye psikolojik sorun diye bir şey kalmaz. Ömür boyu yaşlanan insanların sosyal ve ekonomik sorunlarına odaklanmamış ise, Gerontoloji göz boyamaktan başka bir işe yaramaz.

Türkiye’de Gerontoloji çok yavaş ilerliyor. Bu salyangoz taktiği ile bir arpa boyu bile yol kat edemez. Devamlı gereksiz konularla zaman harcanmaktadır. Bundan ötürü biz gerontologlara daha çok çalışmak ve gerontolojinin gelişmesine yönelik daha fazla çaba sarf etmek düşüyor. Bunu da yapacağız. Kimsenin bundan bir şüphesi olmasın. Gerontologların 21 Kasım da kamuda istihdamları için “ Gerontologlar Günü’ne” dönüşmüştür. Ardından gerontologların “Sağlık Lisansiyeri” hakkına kavuşması önemli başarılardır. Yetmez! Devamını mutlaka hep birlikte getirmeliyiz. Türkiye’de yaşlıların psikolojik sağlık ve sosyal sorunları çok fazladır. Bütün sorunlarının ardında sosyal ve ekonomik sorunlar yer almaktadır. Sağlık sorunlarından psişik sorunlarına varıncaya kadar, bütün yaşlılık sorunlarımızı, sosyal ve toplumsal kategorilerde ele alabilir ve çözüm bulabiliriz. İnsanın doğal pişik gelişimine doğal olmayan koşulların etkilerini ortaya koyan ve bunların düzeltilmesine katkı sağlayan Gerontolojiye ihtiyaç vardır.

Yayın Tarihi
02.12.2020
Bu makale 2857 kişi tarafından okunmuştur.
Bu Haber İçin Yorum Yapın
NOT: E-Mail adresiniz web sitemiz üzerinde yayınlanmayacaktır.
CAPTCHA Image
Bu makaleye ilk yorumu yazan siz olun.

Yazara Ait Diğer Makaleler

Çerez Kullanımı

Kullandığımız çerezler hakkında bilgi almak ve haklarınızı öğrenmek için Çerez Politikamıza bakabilirsiniz.

Daha Fazla

Arama Yap!