Eyyy Millî Eğitim Bakanı?

Sayın Bakan,

                   Yıl 1995, dört ciltlik büyük “Örnekleriyle Türkçe Sözlük” basılıyor.

                   Giriş kısmında adeta size yazılmış bir mektup var:

                   “Demokrkatik gelişmemiz açısından, ülkemizin son iki yüz yıllık geçmişi bir değişme ve yenileşme tarihidir.

                   Osmanlı İmparatorluğu, modernleşme hareketlerine orduda yaptığı roformlarla başladı. İktinci Mahmut döneminde kabul edilen Sened-i İttifak; padişahın mutlak iradesine tam bir sınır getirmemekle birlikte, İngiliz Magna Carta’sına benzerlik gösterir. Siyasi alanda yapılan buna benzer yenilikler devam etmiş, Cumhuriyet idaresine, zaman içerisinde de çok partili sisteme geçilmiştir.

                   Cumhuriyet döneminde; batılılaşma yolu ile modernleşme ana hedef olmuş, milliyetçilik ve laiklik bu hedefe ulaşmada en önemli ilke olarak kabul edilmiştir. Cumhuriyetimiz çeşitli akımlar arasında bocalamalar geçirmiştir. Ancak; millî egemenlik gibi sağlam bir siyasi temele dayandığından varlığını devam ettirmiş ve ettirecektir.

                   1950’li yıllardan itibaren ülkemizde demokrasinin bütün kurum ve kuralları ile işletilmesi, herkes tarafından benimsenen ve savunulan bir hedef olarak kabul edilmiştir.

                   Demokrasimizin gelişmesi için vatandaşlarımıza kendi kültürel değerlerimizi özümseterek dünyadaki gelişmeleri yakından takip etme imkânı sağlamak ve önlerine yeni ufuklar açmak zorundayız.

                   Bunun için toplumumuza okuma alışkanlığının kazandırılması büyük önem taşımaktadır.

                   Vatandaşlarımızın, insanlığın ortak ürünü olan kültür sanat ve bilgi birikiminden daha fazla yararlanmaları da bu şekilde mümkün olacaktır.

                   Hükümet olarak, bu gerçeklerden hareketle 2000’li yıllarda insanımıza yeni ufuuklar açmak, ülkemizin kültür ve sanat hayatının yerli ve evrensel değerlerle zenginleştirilmesine katkıda bulunmak, tarihsel ve çağdaş kültür değerlerini yeni bir anlayış, üslûp ve biçimle halkımıza sunmak amacıyla yeni bir yayın dönemi başlatmayı son derece önemli ve zorunlu görmekteyiz.

                   Mektubu kim yazmış diye merak ediyorsanız dip notunu okuyunuz (*).

                   Bu mektubu yazanlar da milliyetçi-muhafazakâr kesiimin insanlarıydı. İstedikleri eğitim;

                   Sizin yarattığınız; Osmanlıcaya öykünen, çağı geri döndürmeye çalışan, laikliği ortadan kaldırmak için kindar ve dindar bir nesil yaratmaya çalışan, Felsefe, Mantık, Sosyoloji derslerini kaldıran, 142 Üniversitede Fizik, Kimya, Matematik bölümlerini kapatan bir Arap öykünmesi eğitim değildi !

                   Size bir de o tarihteki mevkidaşınızın mektubunu sunuyorum. Belki bu gerici, cahilliğe övgüler düzen profesörler (!) üreten, Türkçeyi hor gören, Osmanlıca adındaki Saray hanesinin yarattığı, Farsça, Arapça, Türkçe kırması lisana hayranlık duyan, laikliği yok etmeye çalışan, eğitiminize bir çeki düzen verirsiniz…

                   “Binlerce yıllık bir geçmişin olgunlaştırdığı kültür değerlerimiz, bize dilimiz vasıtasıyla ulaşmıştır. Gelecek nesiller de bu kültür hazinesine yine dilimiz vasıtasıyla sahip olacaktır. Bu nedenle, Türk milletinin varlığını ebediyete kadar sürdürmesinde, diline sahip çıkmasının büyük önemi vardır.

                   Bakanlığımız, ‘Türk dilinin kendi benliğine, aslındaki güzellik ve zenginliğine kavuşması için bütün devlet teşkilâtının dikkatli, alâkalı olmasını isteriz.’ diyen Büyük Önder Atatürk’ün bu sözlerini hayata geçirmeyi görevlerin en önemlisi saymaktadır. Türk dilinin eğitimin her kademesinde özelliikleri bozulmadan ve aşırılığa kaçılmadan öğretilmesi, geliştirilmesi ve yaygınlaştırılmasını hedef edinen Bakanlığımız, bu amaçla program ve metot çalışmalarının yanında yayın faaliyetlerine de hız vermiş bulunmaktadır.

                   Türkçenin söz varlığını örnekleriyle bize sunmayı amaçlayan “Örnekleriyle Türkçe Sözlük” uzmanlardan kurulu bir ekibin uzun ve yorucu çalışması ile ortaya çıkmıştır. Bu eseri incelerken, kelime, deyim, atasözü ve kalıp sözleri içine alan zengin bir ifade dünyasının içine girecek ve çoğu edebi eserlerimizden seçilmiş olan örneklerde Türkçenin inceliğini ve güzelliğini hiszsedeceksiniz. Bu sözlük, ihtiva ettiği kelime kadrosunun genişliği ve örneklerinin zenginliği ile kendi türündeki esarlar arasında önemli bir yer işgal edecektir.

                   Türkçeyi seven, onu doğru ve güzel kullanan bir gençliğin yetişmesinde bu ve benzer esserlerin çok faydalı olacağına inanıyorum.”(**)

                   Sayın Bakan, Osmanlıca’yı hortlatmaya çalışıyorsunuz.

                   Bizler hukukçu olarak, sadece yasalarımızdaki Osmanlıca, Arapça, Farsça terkip ve sözcükleri ayıklamak için yüz yıla yakındır çabalıyoruz. Eskiden “kanunları” halk anlamazdı, anlayamazdı. Şimdi anlıyor bu nedenle halkın canına okuyan kanunları gündüz değil, gece televizyon yayını olmadığı saaatlerde halktan gizleyerek çıkarıyorsunuz.

                   Acaba size çok hoş mu geliyor; “Memalik-i Osmaniyede Mukim Tebaa-yı Ecnebiye Hakkında Kanun-u Muvakkat” demek?

                   Mustafa Kemal Atatürk düşmanlığına dayalı saltanatınız mutlaka yıkılacaktır, fakat bu kez mutlaka hesap sorulacaktır…

 

(*)Prof.Dr.Tansu Çiller-Başbakan

1995 Örnekleriyle Türkçe Sözlük

1.Cilt başlangıç yazısı, Sayfa:2

 

(**)Nevzat Ayaz, Millî Eğitim Bakanı

AGE sayfa:4

                   

Yayın Tarihi
15.04.2016
Bu makale 1080 kişi tarafından okunmuştur.
Bu Haber İçin Yorum Yapın
NOT: E-Mail adresiniz web sitemiz üzerinde yayınlanmayacaktır.
CAPTCHA Image
Bu makaleye ilk yorumu yazan siz olun.

Yazara Ait Diğer Makaleler

Çerez Kullanımı

Kullandığımız çerezler hakkında bilgi almak ve haklarınızı öğrenmek için Çerez Politikamıza bakabilirsiniz.

Daha Fazla

Arama Yap!