BİLİMSEL DÜŞÜNCE

Dur Yolcu!-2

Peki, "...ölmeden mezara koydular..." ne demektir?

Bu ifade son derece önemlidir.

Derinliğini ve ardındaki gerçeği bilen pek azdır.

Bu paylaşımdan sonra insanlar öğreneceklerdir, eminim.

Düşmanın denizden karaya attığı top mermilerinin düştüğü mevzilerde tonlarca toprağı havalandırıyordu. Mehmetçikler işte kalkan o tonlarca toprağın altında kalıp diri diri gömülüyorlardı. Toprağın altından çıkmak/çıkarmak imkânı yoktu çünkü karşı tarafın ateşi devam ediyordu. Toprak altında nefessiz kalarak can veriyorlardı. Ne şarapnel parçasına ne kurşuna hedef olmuşlardı, onlar canlı canlı toprak altında kalarak şehit oluyorlardı. İşte "ölmeden mezara koydular" ifadesi bunun içindir.

***

Çanakkale'yi görmek, gidip gezip geri gelmek yetmez. Oradan ayrıldıktan sonra onu iyi anlamak ve özümlemek gerekir. O da yetmez, onu hayata bir nebzecik de olsa uygulamak gerek. Vatan için canını feda eden, geri gelmeyeceğini bilerek savaşa katılan, düşmanın kurşunlarına göğsünü siper eden kahramanlar... Bir an için kendimizi onların yerine koyalım ve düşünelim...

Bu vatan ne çilelerle savunulmuş ve kurtulmuş.

Şimdilerde ne hale getirdik ve nasıl bir vatan bırakacağız gelecek nesillere... Evet, bunu düşünelim!..

Bunların bilinmesi gerekir; vatan kurtarmak, cumhuriyet kurmak denenecek bir olay değildir. Var olan tarihi, tecrübeyi iyi bilmek gerek. Yenide kurtuluş tecrübesi olamaz. Hastalık olduktan sonra aşı yapmanın anlamı yoktur, hastalık olmadan ilacı/aşıyı kullanmak gerekir... Çanakkale başarısını doğru bilmek, anlamak ve o ruhu özümlemek çok önemli ve gereklidir. Her türlü olumsuzlukların yaşandığı bir dönemde mangal yürekli, dahi, öngörülü bir genç bir Yarbay Mustafa Kemal Türk'ün kaderini, Cumhuriyetin şifresini yazıyordu Çanakkale'de.

Genel manzaranın özeti şöyleydi:

Bulgarlar Çatalca'ya kadar gelmiş, İstanbul düşmek üzere... Diğer yandan Sarıkamış gibi bir felaket yaşanmış, daha onun acısı, hezimetin acısı dinmeden Trablusgarp'tan, Kafkas cephesinden, kanal bölgesinden kısaca her cepheden mağlubiyet haberleri gelirken sadece Çanakkale'de başarı elde etmek ne büyük bir iş!.. Bunu sünger beyinliler anlamak istemiyor. Sırf Mustafa Kemal düşmanlığı olsun diye!..

Onun için Çanakkale zaferini çok yönlü olarak düşünmek gerekiyor. Öyle düşün ki başarılan işin ne kadar mükemmel bir olay olduğunu anlaşılsın...

Mutlak başarıdır Çanakkale savaşlarında kazanılan zafer... Bunu, hayali bulutlarla, kasırgalarla gölgelemeye yeltenmek akılsızlıktır, ahmaklıktır, nankörlüktür...

O muhteşem Çanakkale ruhu sonuca götürdü Türk askerini, Çanakkale'yi "geçilmez" kıldı...

Peki, bunun sırrı neydi?

***

Gelibolu'ya Edirne tarafından gelirken Akbaş Şehitliğine dikkat edeniniz vardır mutlaka. Orası aslında hastane şehitliğidir. Hastaneye gelen ağır yaralıların orada eğer tedavisi mümkünse edilir. Tedavisi mümkün değilse ve eğer şansı de yaver giderse, dayanabilirse, İstanbul'a nakledilir, askeri hastanede tedavi edilirdi. O sahra hastanesinde ölen varsa oraya hemen gömülür onun için Akbaş Şehitliği aynı zamanda Hastane Şehitliği olarak da biliniyor.

İşte o şehitlikte iki satırlık bir yazı okunuyor şimdi. Gazi Mustafa Kemal'in sözleridir o iki satırlık yazı ve Çanakkale Savaşlarını kazanmanın sırrını açıklar.

"...Savaşı kazanmamızın sırrını söyleyeyim mi? Türk komutanları ordusuna kumanda etmeyi, Türk askeri de ölmeyi bildi..."

İşte bu iki cümle Çanakkale zaferini özetliyor...

Birkaç saniye sonra öleceğini bilerek siperden çıkmak çok zor bir iştir. Ölüme gönüllü gitmektir.

Vatan savunmasında ölümü sevmektir.

Savaştan sonra Avustralya'ya vali olacak olan Avustralyalı subay William Birdwood (Kasım 1914’de “Anzak/Anzac” Avustralya ve Yeni Zelanda Ordusunu kurdu. Çanakkale Savaşlarında General Hamilton’a bağlı olarak Gelibolu çıkartmasında “Birdie” takma adıyla Anzak birliklerine komuta eden şahıs) hatıralarında şunları yazar: "Türk askeri gerçekten kahraman, muhteşemdi. Bir kaç saniye sonra öleceğini bilerek korkmadan siperden çıkıyorlardı"

Buna bir yanıt niteliğinde olan Çanakkale cephesinde İngiliz orduları başkomutanı Hamilton'dan gelir: "Evet, birkaç saniye sonra öleceğini bilip siperden çıkmak büyük askerliktir. Ama birkaç saniye sonra öleceğini bilen askeri o siperden çıkarmak da büyük komutanlık ister."

Çanakkale'deki kahramanları sıralayarak saymak elbette ki mümkün değildir. Vatanın savunmasında emeği geçen başta Mustafa Kemal, Kazım Karabekir, Güney Saha Komutanı Mustafa Fevzi, 57. Alay Komutanı Şehit Avni Bey, 27.Alay Komutan Albay Şefik Bey, Esat Durak, Fahrettin Altay, İsmet Paşa ve tüm kahraman vatan evlatlarına şükran borçluyuz. Tanrının huzurunda nurlar içinde olsunlar. Vatan için canlarını kanlarını ortaya koydular Çanakkale'yi geçilmez kıldılar.

Şimdilerde gemi kaptanları "Çanakkale Boğazından geçildi" diye bir ifadeyi seyir defterlerine yazmıyorlar/yazamıyorlar!

Acaba neden?

(Devamı olacak)

***

NOT: Resimde gördüğünüz "ambulans eşekler" birinci dünya savaşında hep kullanıldı. Çanakkale Deniz ve Kara savaşları esnasında da kullanıldı, bu vatan için göğsünü mermilere, şarapnellere siper eden kahramanların hakkını ödemek ancak o anı düşünmek ve hissetmekle yetinmeyip bu ülkeyi ortaçağ karanlığına doğru sürükleyen zihniyete mutlak karşı çıkmakla mümkün olabilir.

 

Yayın Tarihi
18.04.2021
Bu makale 979 kişi tarafından okunmuştur.
Bu Haber İçin Yorum Yapın
NOT: E-Mail adresiniz web sitemiz üzerinde yayınlanmayacaktır.
CAPTCHA Image
Bu makaleye ilk yorumu yazan siz olun.

Yazara Ait Diğer Makaleler

Çerez Kullanımı

Kullandığımız çerezler hakkında bilgi almak ve haklarınızı öğrenmek için Çerez Politikamıza bakabilirsiniz.

Daha Fazla

Arama Yap!