ATATÜRKÇÜ DÜŞÜNCE

Ayasofya Cami ( Müzesi) Tartışmasına İlişkin Düşüncelerim

* Değerli dostlarım, yoldaşlarım ve ülkemin yüreği insan sevgisi odaklı, Atatürk sevdalısı yurtsever kardeşlerim hepinize selam, saygı ve sevgilerimi sunuyorum. Yüce önder Atatürk'ün TC. nin yani millî kültürümüzün çağdaş uygarlık seviyesinin üzerine çıkarılması hedefinden ve laiklik ilkesine uyacağına yemin eden siyasi figürlerin özellikle son yıllarda ne kadar çok uzaklaştığını üzülerek görmekteyiz.

*  Malumunuz geçmişten bugüne kadar tartışılan Ayasofya kilisesinin cami veya müze olarak kullanılması konusunda halen gündemde olan ve geçen hafta Danıştay'ın hem de oy birliği ile aldığı kararla cami olarak kullanılmasına ilişkin Cumhurbaşkanı onayı ile yürürlüğe girdi. Bunun yanında 24 Temmuz günü Lozan Antlaşmasının yıl dönümünde Cuma namazı ile birlikte ibadete açılması ile İstanbul Valisinin TV.larda son dakika duyurusu olarak beyanında Cumhurbaşkanı R.T.E.nin talimatı ile Ayasofya camisinin 24 saat ibadete açık olacağını duyurmuştur. Buna göre diğer dine mensup yurttaşlarımız ile turist olarak buralara gelen konuklarımızın burada yapacağı ziyaretlerde büyük sakıncalar doğacaktır. Gerçekten bu zoraki ve yandaş uygulamaları ile ülkemiz açısından çok olumsuz bir yöne doğru gitmektedir.

* Bu karar aslında bazı AKP'nin yöneticilerinin söylemekten bile çekinmediği gibi Atatürk'ün bu kiliseyi 1934 yılında müze olarak kullanılması için alınan Bakanlar Kurulu kararının sahte olduğunu tartışmaya açarak aslında hedefte Atatürk ün itibarsızlaştırılması da vardır. Bilmem sivillerde var mıdır veya yapılır mı bilmiyorum.   ( Ancak çok toplantı yaptıklarını biliyorum ) Askerlikte kurmay - karargâh subayları komutanın doğru karar vermesi için analitik bir durum değerlendirmesi ve muhakemesi yaparlar. Bu bağlamda çeşitli hareket tarzı üretirler ve bunlardan en uygun olanı karar teklifi olarak sunarlar. Komutan bu tekliflere göre en uygun olan kararı verir. Bu benim askerlikte çeşitli komuta kademelerinde yani yönetim ve organizasyonların doğru kararlar alması için en takdir ettiğim uygulamalardan biridir. Asıl soruya gelince bu iktidarın bu muhakemeleri doğru yaptıkları konusunda endişelerim vardır. Şayet TC.'ni dünyada yerle bir etmek, bölmek parçalamak veya saygınlığı olmayan güçsüz bir ülke haline getirmek ise bu konuda çok başarılı olduklarını söyleyebilirim. Dünyadaki emperyalist güç odakları hesabına çalışan danışmanların bunları bilinçli olarak yapıyorlarsa ki öyledir ve çok başarılı olduklarını düşünüyorum.

* Bu iktidarın Danıştay’ın ki ne kadar bağımsız oldukları şüpheli olan üyeler tarafından oluşturulan yapısı ile alınan kararı tartışmalıdır. Karşıdaki yaklaşık %50' den fazla olan muhalefetin düşüncesi yok farz edilmiştir. Ayrıca geçen yıllarda yine Ayasofya müzesinin Cami olarak ibadete açılması konusunda Cumhurbaşkanın görüşü sorulduğunda sert tepki göstermiş ve bunun büyük bir oyun olduğu ve önce Sultan Ahmet Camisinin doldurulması gerektiğini vurgulamıştır. Ne gibi gelişmeler oldu ki bu düşüncesinden çark etmiştir.

* Bu alınan karar ne kadar samimidir. Örneğin bu iktidarın özellikle CB. RTE.' nin çok destek verdiği Ruh sağlığı ve tarihçiliği şüpheli kişi olan Kadir Mısıroğlu' nun " KURTULUŞ SAVAŞINDA KEŞKE YUNAN GALİP GELSEYDİ " düşüncesi gerçekleşseydi acaba bugün Ayasofya kilisesi cami mi yoksa müze mi olurdu?

Daha önce Facebook'da Bursa' yı işgal eden Yunanlı komutanın Osmanlı Devleti'nin kurucusu Osman Gazi ve çocukları ile Rum eşi Hirofira yani Nilüfer hatun'un mezarlarına yaptıkları tahribatı ve sandukaları tekmelemesini okudum. Hayretler içerisinde kaldım. İşte Yunan galip gelseydi bu utanç verici olaylar yaşanırdı. Büyük fethi yapan Fatih Sultan Mehmet bile İstanbul'da yaşayan Bizanslı insanların dini inancına ne kadar saygılı olduğunu ve onlara söylediği gibi dini inançlara saygı ile din ve vicdan hürriyeti hakkındaki söylevlerini ibretle okuyoruz.

* Benim düşünceme göre bu ileriye dönük bir seçim çalışması olmaktan ve ülkenin siyasi, askeri, ekonomik ve sosyal uygulamalardan dolayı kaybettiği itibarı bu yollarla tekrar almak istemesinden başka bir şey değildir ve çok komiktir. Çünkü kendi yandaşlarınızı ve oy deponuzu mutlu edebilirsiniz. Ancak ülkemizin bu radikal karardan göreceği çok büyük zararlar vardır. Örneğin siyasal alanda diğer dinlere mensup devletlerin büyük tepkisini çekeceğiz ve kültür ve turizm alanında çok büyük kayıplara neden olacağını düşünüyorum.

* Birleşmiş Milletler nezdinde özellikle tarih ve kültür alanında ülkemizden kaçırılan tarihi ve kültürel varlıklarımızın asıl yerlerinde olması ve aslına uygun kullanılması ilkesi konusunda tezlerimizi nasıl savuna bileceğiz? Ülkemizdeki azınlıklara ait birçok kilise ve sinagog vb. ibadet yerleri vardır. Bunları da cami yapmayı düşünüyor musunuz? Diğer üzücü ve diplomasi kuralları açısından hiç etik olmayan son derece çirkin olay ise Cumhurbaşkanlığın konuya ilişkin olarak yaptığı İngilizce ve Arapça basın bildirileri birbirinden çok farklıdır. İngilizce bildiri diğer dinlere mensup ülkelere hoşgörü içerikli iken Arapçası ise radikal Müslümanlara hoş görünecek İslamcı söylemler içermektedir.

* Ülkemizde bu iktidar ile birlikte bilinçli olarak gereğinden fazla heybetli camiler yapılıyor ve her camide birçok din adamı kadrolaşması yapılıyor. Lütfen camileri kontrol ederseniz cuma günleri hariç camilerde çok az sayıda ibadet yapan kişileri görebilirsiniz. Ülkemizde birçok okul ve hastane olmak üzere sosyal adalet konusunda temel ihtiyaçlarını karşılamak için ana yatırımlara ihtiyaç vardır. Ancak bunların hiçbir önceliği yoktur. Bunları söylediğiniz zaman size en çirkin dinsiz ve kâfir vb. birçok yaftalama yapacaklardır. Ülkemizde son yıllarda aşırı İslamcı ve laik kesim ve de özellikle en önemlisi Sünni-Alevi ayrımcılığı yapılarak yurttaşlarımız birbirine düşman edilmiştir. En büyük endişem büyük bir iç çatışmaya doğru sürükleniyoruz. Değerli dostlarım lütfen bu tuzağa düşmeyin. Özellikle benim yaptığım gibi bilinçli ve sağduyulu inançlı yurttaşlarımızla ve cami hocalarımızla konuşarak bu oyunun bozulması için gerekli gayretleri sağlamalıyız. Tanrım bize ve ülkemize bu acıları ve olası üzücü olayları yaşatmasın. Daha bu konuda yazacak çok şeyler var ama dostlarımızın uzun makale okumama düşüncesi nedeniyle kısa kesiyorum. Saygılarımla sağlıcakla kalınız

Yayın Tarihi
27.07.2020
Bu makale 1179 kişi tarafından okunmuştur.
Bu Haber İçin Yorum Yapın
NOT: E-Mail adresiniz web sitemiz üzerinde yayınlanmayacaktır.
CAPTCHA Image
Bu makaleye ilk yorumu yazan siz olun.

Yazara Ait Diğer Makaleler

Çerez Kullanımı

Kullandığımız çerezler hakkında bilgi almak ve haklarınızı öğrenmek için Çerez Politikamıza bakabilirsiniz.

Daha Fazla

Arama Yap!