DÜN-BUGÜN-YARIN

Anadolu’da Doğmak

İnsanoğlu bir yağmur damlası misali düşer bir yerlere, sonrasında bir yerlerde yeşerir, kök salar,büyür filizlenir..

 

Aslında kimse seçemez doğacağı yeri.. Yaşamaya başlayıp büyüdükten sonra, doğmak istediğimiz yerler olur sadece.. Dedim ya kimse seçemez doğduğu yeri…

 

İşte bizler de aynı o bahsettiğim yağmur damlası gibi Anadolu topraklarına düşmüşüz.

 

 Anadolu’da filizlenmiş, Anadolu’da yeşermişiz…

 

Başka yerlerde doğanların,yüzyıllardır sahip olmak istediği,Batı ile Doğunun arasında medeniyet köprüsü oluşturan, uğruna savaşlar yapılan Anadolu’da doğmuşuz..

 

Şu an bizler sahibiz bu topraklara.. Bizlerden önce Anadolu’da yaşayan insanların emanetlerine sahip çıktıkça da buralarda olmaya devam edeceğiz yüzyıllar boyu…

 

Anadolu dediğimiz yer Küçük Asya ya da Asya Minör coğrafyasıdır..

 

Bu topraklar; zengin bir kültür içerisinde yoğrulmuş, bir çok kültür alaşımının insanoğluna yansımasıyla derin bir tarih ve renkli bir mozaiğe sahiptir.

 

 Bu zenginlikten günümüze de bir çok iz bir çok tarihi eser kalmıştır.

 

 O kadar çoktur ki bu kültür mirasları, bazıları Antalya’dan Kaş’a giderken yolun hemen kenarında , bazıları bir dağın yüksek yamacına bin bir emekle oyulmuş kaya mezarı olarak, bazıları bir çobanın hiç ummadığı bir anda kendisini içerisinde buluverdiği bir mağarada karşımıza çıkıverir…

 

Anadolu’da yaşamak demek aslında temelleri çok eskilere dayanan önemli bir emanetin de koruyucusu olmak demektir…

 

Günümüzde Anadolu’da yaşamanın verdiği sorumluluğun tersine hareket etmek üzere olan bir toplumla karşı karşıya kaldığımızı düşünüyorum..

 

Bırakın sorumluluk taşımayı bu sorumluluk bilincinin ne olduğunu sorgulayamayacak kadar da yabancılaşmış bir durum içerisindeyiz…

 

Toplumun tarihe sırtını döndüğü ve tarihi dizi senaryolarından öğrenmekle yetindiği bir süreç bile oluşmuş durumda ülkemizde…

 

Tarihi esere taş parçası olarak bakan, arkeolojiye, sanat tarihine değer vermeyen, arkeologlarını istihdam edemeyen bir ülkede yaşadığımızı düşünüyorum…

 

Fakat Anadolu dediğimiz coğrafyada yaşamanın bizlere verdiği sorumluluk çok daha büyük fedakarlıklar gerektirmekte…

 

Buradan ismini vermek istemediğim, sahipsiz bırakılmış tarihi şehirlerimiz var, hiçbir güvenlik önleminin alınmadığı, geceleri ışıklandırılmamış, kaçak kazılar için müsait olan sahipsiz ören yerlerimiz var…

 

Bunun yanında Ortadoğu ve Balkanlara yetecek kadar istihdam edilemeyen ve başka meslekler yapmak zorunda kalan tarihçilerimiz, arkeologlarımız, sanat tarihçilerimiz var…

 

Anadolu’da yaşamak öyle farkında olmadığımız gibi kolay bir şey değildir sevgili dostlar..

 

Anadolu’da yaşamanın bizlere verdiği sorumluluk ne akademik ünvanlara bağlıdır, ne de tarihi kafasına göre yorumlayan dizi senaryolarına, Anadolu’da yaşayan herkesin ünvanı ne olursa olsun,eğitimi ne olursa olsun Anadolu miraslarına sahip çıkmak için yetkisi ve sorumluluğu bulunmalıdır…

 

Anadolu’da yaşamak demek, bir gün öyle ya da böyle sonlanacak olan yaşamlarımızda, bulunduğumuz coğrafyadaki emanetlere gereken değeri vermekten onlara sahip çıkmaktan geçer...

 

Bir Avrupa ya da Amerika müzesinin sahip olduğu müze koridorlarının uzunluğu nasıl olur da

Anadolu gibi zengin bir kültüre sahip bir coğrafyanın müze koridorlarından uzun olabilir…

 

Anadolu’nun sahip olduğu eserler nasıl olurda sergilenemeyip depolarda yine Anadolu insanlarıyla buluşacağı güne hasret bekletilebilir…

 

Anadolu’da yaşamak bir takım egolar ve hırslarla tarihe sahip çıkmayı engellemek üzerine kurulu bir düzene boyun eğmek değil, bilakis insanların tarihe olan yaklaşımlarını zenginleştirmek onlara tarihi sevdirmek,onları tarihin içerisine çekmekten geçer…

 

Bu bilinçle,egolar ve hırslardan uzak her türlü anlayışın Anadolu’ya fayda getirmesi ve Anadolu’nun  daha kuvvetli bir tarih bilinciyle yorumlanması,Ülkemdeki tüm kültürel mirasın daha fazla sahiplenilmesi ve yaşatılması dileğiyle..

 

Saygılarımla…

Yayın Tarihi
11.03.2013
Bu makale 9571 kişi tarafından okunmuştur.
Bu Haber İçin Yorum Yapın
NOT: E-Mail adresiniz web sitemiz üzerinde yayınlanmayacaktır.
CAPTCHA Image
Kayıtlı Yorumlar
Hüseyin Ağabeyim, Hocam, Sizin bu kente kattıklarınız, araştırmalarınız hiç bir zaman unutlmayacak, saygılarımla canım ağabeyim

Onur NUGAY 25.03.2013

Onurcuğum, Yazdığınız gibi, bir kültür mirasının üzerindeoturuyoruz. Fakat bundan haberimiz yokmuş gibi davranıyoruz. Güzel bir saptama olmuş. Kutlarım. Sevgiierle. Hüseyin Çimrin

Hüseyin Çimrin 24.03.2013

Yazara Ait Diğer Makaleler

Çerez Kullanımı

Kullandığımız çerezler hakkında bilgi almak ve haklarınızı öğrenmek için Çerez Politikamıza bakabilirsiniz.

Daha Fazla

Arama Yap!